SOKRATES’İN EVRENİ

Sophos Sevgisi

1.SAAT

 

 

 

MÖ 0400 lü yıllar  Arkhelaos   Milet Okulu, Atomcu, Sokrat’ın Üstadı
MÖ 0468-0399 Sokrates    Hikmet Sevgisi
MÖ ö.0404         Eskhinos=Eschine, Atina’lı    Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0450-0380 Eukleides    Megara Okulu, Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0444-0368   Antisthenes  Kinike Okulu, Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0436-0338 İsokrates     Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0435-0355   Aristippos     Hedonizm, Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0430-0355   Xenophon      Sokratesci
MÖ 0427-0347    Platon Bak :Akademi
MÖ 0400 lü yıllar Thrasymakhos Sofist
MÖ 0400 lü yıllar Kleitophon         Sofist, Thrasymakhos’in Öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar Kharmantides  Sofist, Thrasymakhos’in Öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar Prodikos   Sofist, Paralı Eğitimin Kurucusu,
MÖ 0400 lü yıllar  Stesimbrotos        Sofist
MÖ 0400 lü yıllar Hippias, Elis’li      Sofist
MÖ 0400 lü yıllar Antiphon     Sofist   
MÖ 0400 lü yıllar Phaidon, Elis’li       Elis-Ertria Okulu, Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar     Phaidros, Myrinus’lu       Sofist, Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar   Kriton    Sokratesçi
MÖ 0400 lü yıllar Khairephon Sokrates’in Öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar Hermogenes,          Sokrates’in Öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar    Chaerephon           Sokrates’in Öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar Kharmides /Charmides Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0400 lü yıllar  Cebes, Thebe’li      Sokrates’in Öğrencisi
MÖ   0385-0322 Aristoteles      Bak :Lise
MÖ 0300 lü yıllar  Simmias          Sokrates’in öğrencisi
MÖ 0300 lü yıllar Kleombrotos Sokrates’in Öğrencisi
Kephalos, oğulları Lysias, Polemarkhos; Sokrates’in Öğrencisi
Glaukon   Sokrates’in öğrencisi
Eutydemos             Sokrates’in öğrencisi
Adeimanthos       
MÖ 0300 lü yıllar   Kallikles       Sofist
MÖ 0300 lü yıllar   Alkidamas (Alcidamas) Sofist

                                  

                           

                                                                                                         

 

             Sokrates-Öncesi

 

Klasik Filosofi Tarihi’nde Antik Grek Filosofi 3 Bölüme ayrılır:

       1.Sokrates Öncesi [1] MÖ 600 lerden.dan 300lere kadar yaşayan Grek Düşünürleri’ni kapsar.

       2.Klasik Filosofi Çağı (Sokrates, Platon ve Aristoteles’i kapsar).

       Sokrates-Öncesi Antik Grek Filosofisi, Materyalist Doğa Filosofisi’nin büyük çapta geliştiği ilk Evre’yi dile getirir. Klasik Filosofi Çağı ise İdealizm’in doruğa ulaştığı bir Çağ’dır.

       3.Helenistik Çağ (Aristoteles’in ölümünden İsa’nın Doğumuna kadar uzanan sürede yaşayan Grek Düşünürleri.

       Antik Filosofi ya da İlkçağ Filosofisi kapsamındaysa bu sınıflandırmaya bir bölüm daha eklenir: Roma Çağı: (İsanın Doğumu’ndan 400lerin sonuna kadar yaşayan Düşünürleri kapsar).

 

 

Arkhelaos

MÖ 400 lü yıllar

 

       Grek düşünürü..

       Anaxagoras’ın (ö. MÖ 428) öğrencisi ve Sokrates’in  öğretmeni’dir. Lapseki’deki (LAMPSAKOS).  Okul’un başına geçmişti. Sonradan bu Okul’u Atina’ya getirdi.

       Diogenes Laertius  (ö.MS 220), O’nun, Fizik Filosofisi’ni İonia’dan Atina’ya getiren düşünür olduğunu yazar. Sokrates’e Ahlaqçılık’ı O aşıladı, denir.

       Anaxagorasın Nus [2]ının maddî bir yapıda olduğunu açıkladı. O’na ve Öğretmenine göre Nus, en Hafif ve en Maddi, yani nesnel’dir. İlkneden olarak Sıcak-Soğuk İkiliği’ni ileri sürdü. Çünkü O’na göre , Ruh Yalın olamaz, içinde  hiçbir şey bulunmayan Şey Yok demektir. Sıcak Devimsel ve Soğuk Dural’dır. Dünya’nın altı Sıcak ve Soğuk Karışımı’dır, İnsan’ı da kapsayan Canlı Yaratıklar bu Karşıtlık’tan oluşmuşlardır. Nus, ayırdedilmeksizin, Bütün Canlılar’da vardır ve Doğuştan’dır. Kimi Yavaş, kimi Hızlı, ama hepsi onu kullanırlar. Ses’in Hava’nın Titreşimi’nden doğduğunu O açıkladı. Evren’in Sonsuzluğunu ileri sürdü. Madde ile Cevher’in anlamdaş olduklarını ileri sürdü.

 

       Bibliografya:

         -Die Fragments des Vorsokratiker, Hermann Diels, [3]

         -Antik Felsefe, Walter Kranz, [4]

 

 

 

Eskhinos, Atina’lı

MÖ ö.404

 

       Grek Düşünürü..[5]

       Sokrates’in öğrencileri’ndendi.

       Platonun (ö. MÖ 347) Kriton Diyalogu’nda anlattığına göre, Sokrates’in kaçması için her şeyi o hazırlamış, Sokratesi kaçmak için kandırmaya uğraşmışsa da başaramamış.

       Sokrates’in (ö. MÖ 399) Ölümünden sonra O’nun Derslerini  sürdürmek istese de Sokrates’in öbür Öğrencileri Platon’la Aristippos’un (435-355)   büyük Ünleri karşısında tutunadı. Sokrates’in Düşünceleri’ni anlatan birkaç Diyalog’una çok önem verilir.

       Birçok Yazarlar bu Diyalogları (Sokrates’in Kaynakları olarak) Xenophanes’inkilerden üstün tutarlar.

      

       Günümüze kadar gelmiş bulunan kimi Diyaloglarının adları şöyledir:

       -Miltiade,

         -Kollias,

         -Rhinon,

         -Aspasia,[6]

         -Alcibiades.

         -Phedon,

         -Polymee,

         -Erixias,

       Bu Diyaloglar Jean Leclerc’in Aeschinis Socratici Dialogi adlı eserinde toplanmıştır.[7]

 

 

Eukleides

MÖ 450-380

 

         Megara'lıdır. Grek düşünürü..

       Önce Parmenides’in (ö. MÖ 469) sonra Sokrates’in Öğrencisi oldu.

       Sofistler’in Sanatı olan Eristik Sanatı geliştirdi, Öğretisi Görecelik’e yönelen Şaşırtıcı Tasımlar’la Süslü’dür. Bu örneklerde görülen; Genel Ahlaq’ı inkar, Bireycilik, Eristik Sofist Temalar ve Yöntemler’dir

 

       Megara Okulu:

Ustası Sokrates'in Ahlaqı’nı Metafizik bir Temel’e dayamak istedi. Bunun için de Elea Öğretisi’yle Sokrates'i birleştirmeye çalıştı. Elealılar’ın Tek ve Değişmez Varlık varsayımıyla, Sokrates’in ünlü İyilik Kavramı’nı birleştirdi.

       O’na göre Var olan, Bir olan’dır. Öyleyse bu Biricik Varlık, Mutlak Ruh ve Mutlak İyilik’tir. Varlık, Tanrı, Bilgelik, Us, Erdem vb. gibi hangi Ad altında anılırsa anılsın, Eukledes’e göre bu, sadece İyilik’tir.

       Sokrates’in Ölümü’nden sonra Megara’daki Ev’inde açtığı Okul’a bir süre Platonda  devam etti. Kimi İncelemeciler Platon’un idealar Kuramı’nın Tohumlarını bu Okul’da bulduğunu savunurlar.

       Platon, Eukleides’i Theaithetos Diyalogu’nda konu yapmış ve O’nu konuşturmuştur.

       Aristoteles (ö. MÖ 322) Öğretisi’nin de Tohumları (özellikle Güç ve Eylem Ayrılığı ) Eukleides Öğretisi’nde sezilmektedir.

       Eukleides Öğretisi giderek Şüphecilik’e düşmüş, bunun da çıkacağı yer Sofistik’ti. Eubulides vb. Öğrenciler’inden dolayı daha sonra Megara Okulu’na Eristik adı verilmiştir.

 

 

Antisthenes

MÖ 444-368

 

       Atina’lı. Grek düşünürü..

İlk Öğretmeni olan Sofist Gorgias'ın (ö. MÖ 375) Elea Öğretisi’nden yararlandı. Sokrates’in Öğrencisi oldu.

       Sokrates Ahlaqçılığı’ndan yola çıktığı halde Ahlaq’ı umursamazlığa vardı. Çünkü Ona göre Ahlaq İnsan’ı gevşetir, Rahat’a kavuşturur, oysa İnsan Hazz’ın da her türlüsüne de sırt çevirerek yaşayabilmek için Dayanıklı olmalıdır. Sokrates’in öğütlediği Mutluluk’u, her türlü Dünyalıklar’dan sıyrılmak ve kendi iç alemine kapanmakta bulur. Toplumsal Değerler’in tümünü (Şan, Zenginlik gibi ) reddettiği kadar Fizyolojik Değerler’i de (Sağlık, Güzellik gibi ) yadsıdı.

Kinizm temelde Atina’lı Antisthenes’le (ö.368) Banisi olduğu bir Sokratesci (ö.399) Okulsa da Sinop’lu  Diogenesle  ünlenecektir. Anthishenes (ö.365) bir hayli yaşlandığı sırada, bütün Dünya Zevklerine ve özentili Filosofiler’e sırt çevirmişti. Soylular arasında ve Zevkli bir Ömür sürerek yaşlandığı halde birdenbire Doğa’ya dönmüş, Doğa’ya uygun yaşamayı yeğlemişti. Köleler gibi giyiniyor ve ‘Zevk almaktansa ölmeyi yeğlerim’ diyordu. Sokrates’den öğrendiği Erdem anlayışını herkesin anlayabileceği bir dille anlatmaya başlamıştı. Her türlü Mal ve Mülk edinmeye, Kölelik ve Aile Kurumlarına, Din inançlarına karşı çıkıyor ve çevresindekilere İyilik Öğütleri veriyordu. Gerçekleştirmek istediği, bir çeşit Çilecilikle İnsan’ın tam Bağımsızlığını kazanabileceği Düşüncesini ve böylelikle  Mutluluğa kavuşabileceği düşüncesini okullaştırmaktı. Antisthenes’e (ö. 368) göre İnsan’ın ereği Mutluluk’tur, Mutluluk da her türlü bağ’dan kurulmuş içsel bir Özgürlük’le gerçekleşir. İstenilecek tek şey Erdem, kaçınılacak tek şey Erdemsizlik’tir. Gerçek Erdem, İnsan’ın hiç bir Değer’e bağlı ve Tutsak olmamasıyla elde edilir. Bunu sağlamak için de insanın bütün Tutkular’dan sıyrılması gerekir. İnsan hiç bir Hazz’ın, İsteğin, Sağlığın, Zenginliğin, Güzelliğin, Şan ve Şerefin peşinde koşmamalıdır.

Antisthenes (ö.368) de Sokrates (ö. MÖ 399) gibi Ahlaki bir amaca yönelmeyen Bilimleri küçümser, Erdem’in Bilgi’yle elde edilebileceğini savunur, yaşamanın amacı olan Mutluluğu Erdemlilik’te bulur.

       Kinikler, Natural bir yaşayışı yeğlemekle Stoa Okulu’nun Öncüleri sayılabilirler. Bu bakmından Pavlusculuğu hazırladılar.  Kinikler’in Natural Yaşayış düşüncesi, [8]Sofistler’in Beşerî Beğerler’in Doğa’ya aykırı bulunduğu Düşüncesine dayanmaktadır. Anthistenes,  bu bakımdan ilk Öğretmeni Sofist Gorgias’ın (483-375 ) Elea Öğretisi’nden yararlanmıştır.

Böylece Sokrates’in Erdem öğretisi, birbirine tam karşıt doğrultuda, Hedonizm ile Kinizm’de uçlaşmıştır.

 

 

         Kinizim

 

İnsan’ın tam Bağımsızlık ve Özgürlük’ünü savunur, Erdem’e ve Mutluluk’a böylelikle erişebileceğini ileri sürer. İnsan’ın  Gayesi Mutluluk’tur, Mutluluk’ta her türlü Bağ’dan kurtulmuş, içsel bir Özgürlük’le gerçekleşir. İstenilecek tek şey Erdem, kaçınılacak tek şey Erdemsizlik’tir. Gerçek Erdem, İnsan’ın hiç bir Değer’e Bağlı ve Tutsak olmamasıyla elde edilir. Bunu sağlamak için de İnsan’ın bütün Tutkular’ından sıyrılması gerekir. İnsan hiçbir Hazz’ın, İsteğin, Sağlığın, Zenginliğin, Güzelliğin, Şan ve Şeref’in peşinden koşmamalıdır..

       Kinik adı, Okul’un kurulduğu Kynosarges gymnasiom’undan gelir. Natural bir Yaşayışı yeğleyen, hiç bir Topluluk Kuralı’na aldırmayan, Pasaklı bir Kılık’la gezen, Kentliliği küçümseyen bu Kişiler kendilerine takılan Kyon adını benimsediler. )

       Sokratesci bir Okul’dur. O’nun gibi Ahlaq’ı bir amaca yönelmeyen İlimler’i küçümser, Erdem’in Bilgi’yle elde edilebileceğini savunur, Hayat’ın amacı olan Mutluluğu Erdemlilik’te bulur.

       Antisthenes, İnsan’ın koyduğu[9]  herşey’in Doğa’nın koyduğu[10] herşey’e aykırı olduğunu savundu ve Filosofi alanına 2 yeni Kavram getirdi: Ponos [11] ve Kosmopolites [12]. Her iki Kavram da Post-Sokratik Filosofi’yi etkilemesi bakımından önemli. İnsan Ponos’la güçlenir ve Dayanıklılık kazanır. İnsan, Dünya’nın belli hiçbir Şey’ine bağlanmamalıdır, çünkü o bir Kozmopolites’dir.

       Antisthenes, Antikçağ Düşüncesi’nde Teorik[13]  Filosofi yerine ilk kez Pratik Filosofi’yi koydu. Platon’u (ö.347) hiç sevmezdi, İdea’larıyla kıyasıya alay ederdi. ‘At’ı görüyorum ama Atlılık’ı göremiyorum’ Sözü ünlüdür.

       Diogenes Laertius (ö. MS 220), O’nun Eserlerinin uzun bir Listesini verir. Birkaç parça dışında bugüne gelen yok.

       Kinikler  Natural bir Yaşayış’ı yeğlemekle Stoa Okulu’nun Öncüleri oldular.

 

       Bibliyografya:

       -Antisthene, Chappuis, [14]

 

 

İsokrates

MÖ 436-338

 

        Grek Düşünürü.. Sokrates’in Öğrencilerinden.. Atina’nın en ünlü Hatip ve Politikacı’sıydı.

       Grekler’in birbirlerine Düşman Siteler halinde bölünmelerini eleştirdi ve Persler’e karşı  Birleşmeleri için çalıştı. Filosofi açısından hiçbir zaman kesin bir Kanı’ya varılamayacağı yolunda bir Şüphecilik geliştirdi.

       Eserleri :

       Günümüze 6 Mektup’la bir Söylev eseri geldi. Pythagoras (ö. MÖ 504) üstüne birçok Bilgiler O’nun Bubiris adlı Söylev’inden öğrenilmiştir. Bu Eser’de Qadim Mısır Devleti üstüne Geniş Bilgi de vardır. Örneğin:

       ‘Bubiris, hepsini özel Kayıtlar’a ayırdı. Aynı Kimselerin  daima aynı İşler’i yapmalarını buyurdu. Çünkü O, uğraşısını değiştiren İnsanlar’ın bunların hiçbirinde Hüner kazanamayacaklarını biliyordu. Oysa tek bir İş’e sürekli olarak sarılanlar onu en üst yetkinliğe ulaştırırlardı. Gerçekten de, Sanat ve Zanaat yönünden bunların Rakiplerini, bir Usta’nın acemi bir Çırağı geçmesinden daha da geride bıraktıklarını görüyoruz. Krallık’la Devlet’in öteki  kurumlarını ayakta tutmak için uyguladıkları düzen o kadar Hayranlık verici ki bu konuyu inceleyen en ünlü Filozoflar Mısır Devleti’nin Anayasası’nı öteki bütün Devletlerinkinden üstün bulmaktadırlar.’ [15]

       Mısır Kast Sistemi, bir Sanayi Ülkesinin Modeli olarak, Antikçağ Grekleri’ni Hayran bırakıyordu. Platon da Devlet Ütopyasını bu Modele göre yazmıştı.

       -İsokrates’in Emperyalizmi yeren Söylevlerini kapsayan Areopagitika (355) de çok önemlidir.

       -Peri Eirenes (Barış Üstüne) adlı eseri, günümüzde de geçerliliğini koruyan  tezlere sahip bulunur.

 

 

Aristippos

MÖ 435-355

 

       Afrika’nın Kuzey Sahilleri’ndeki Grek Kolonileri’nden biri olan  Kirene’de doğdu. Varlıklı ve Yakışıklı’ydı.

Sokrates'in Öğrencisi olmadan önce bir Sofist’ti.  Demokritos (ö. MÖ 360) ve Protagoras (ö.MÖ 411) ile birlikte Bilgilerimizin Duyular’a bağlı olduğunu savunuyordu.

Sokrates’ten Ders almak için  Atina’ya geldi. Görüşlerini değiştirdi. Sokrates’in Kuru Ahlaqçılık’ı O’nu çekmedi, daha çok Protagoras’a bağlandı. Sokrates'in Ahlaqi Hoşnutluğu O’nda Hedone oldu. Ama aynı sonucu hedefledi. Hedonizm’in kurucusu olarak anılacaktır.

       Yaşamasını iyi bilir, Öğrenciler’ine Örnek olurdu.  Dionisios'un Sarayı’nda oturmaktan hoşlanırdı.  Syracusa Tyran’ı Denysos O’na ‘Neden Filozoflar Kral Sarayları’na gelirler de Krallar Filozoflar’ın Evleri’ne gitmezler?’ diye sorunca şu karşılığı vermiş :’Çünkü Filozoflar, kendilerinde olmayanı bilirler, Krallar’sa bilmezler.’

       Bir Genelev’den çıkarken kendisini görüp kızaran bir Delikanlı’ya ‘Utanma’ demiş, ‘Utanılacak şey buraya girmek değil, buradan çıkmamaktır.’

       Oğluna ne öğretmesi gerektiğni soran bir Baba’ya ‘İşine yarayacak olanları..’ demiş.

Sürüpgelen Düşünce Akımları’nda insan için amaçlanan bir En Üstün İyi’nin Sözü edilmektedir, ama bunun ne olduğu, ne işe yarar bir biçimde belirtilmemektedir.

       Bireyci’dir, Toplum’a değer vermez, istenen Haz, Bireysel Haz’dır, O’nun için de Ölçü Protagoras'ın dediği gibi Bireysel İnsan’dır.

       Her Davranış’ın nedeni Mutlu olmak İsteği’dir. ‘Hayatın Gaye’si Haz’dır.’ ‘Her Varlık Hazz’ı arar ve Elem’den kaçar, Haz sadece kendisi için istenir.’ ‘Natural olan hiçbir şey Utandırıcı değil’dir.’

       Olabildiğince geniş ve uzun süreli Haz, Aristippos’un baş ilkesi’dir. Ne var ki bu Haz, Acı’ya dönüşmemelidir. Bilgeliğin İşeyararlığı da bu Dönüşme’ye Engel olmasındadır.

       İnsan’ı İnsan eden Duygu’dur. Çevremizi dolduran Eşya’nın aslında ne olduklarını bilemeyiz. Onlar, bizim için ancak bize göründükleri gibidirler. Aslında ne olduklarını da hiçbir zaman bilemeyeceğimize göre bu Duyular’ımızdan öteye geçemeyiz. Hayat’ın  Gayesi de, tıpkı Bilgilerimiz gibi, gene bu Duyular’ımızla aldığımız Haz’dır. Yaşamaktan alabildiğimiz kadar Zevk alalım, ancak Ölçü’yü de kaçırmayalım. Akıl, Duyular’ın Sonsuz İsteklerine karşı koymalıdır. Erdem, Haz almakla Ölçülü olmaktır. Gerçek Haz Sürekli olandır. Sürekli olan Hazz’a da Bilgelik’le varılabilir. Bilge’nin Hazz’ı, kendi kendinden Hoşnut olmasıyla belirir. Kendi kendinden Hoşnut olmaksa Ahlaqi Haz’dır. Bilgelik, gündelik Hazlar’ı küçümsemek, Sürekli Hazlar’a, Ahlaqî Hazlar’a yönelmek demektir.

 

       Bibliyografya:

         -Felsefe Tarihi, Macit Gökberk, [16]

         -Büyük Filozoflar Ansiklopedisi, Cemil Sena ,[17]

         -Aristippe, Wieland, [18]

 

 

Xenophon

MÖ 430-355

 

       Grek Düşünürü..[19] 

Prodikos’un Öğrencisi’ydi. Sokratesçi’dir. Ama asıl ünü, Genç Keyhüsrev’in Kardeşi Artakserkses’e karşı yaptığı Savaşı anlatan Anabasis adlı Eserinden dolayıdır. Atina’lı Yurttaşları O’nu Sürgün Cezası’na çarptırınc Isparta’ya göçetti ve orada yaşadı.

Eserleri:

-Anabasis (İç Ülkelerde Sefer), Bu Eseriyle önemli bir Tarihçi niteliği kazandı.

Pek çok Eseri vardır ve tümü günümüze kalmıştır. Eserleri günümüze kalan birer Bilgi hazinesidir.

-Agesilas, Filosofik Roman, ünlü’dür.

Ekonomi, Devlet Gelirleri, Binicilik, av vb.gibi çeşitli konular üstüne yazmıştır.

-Sokrates’ten Anılar’ı da çok ilginçtir.

      

 

 

Thrasymakhos

MÖ 400 lü yıllar

 

       Khalkedon'lu[20] Grek Düşünürü. Antikçağ  Grek Sofisti. Çok ünlü bir Söylevci’ydi. Atina’da Dersler verdi. Eserlerinin tümü kayıptır.

Platon O’nu bize Politea’nın 1. Kitabında anlatır:

      Sokrates ile Tartışma’ya geldiğinde yanında Kleitophon ve Kharmantides adlı Öğrencileri vardı. Kharmantides Söze karışmıyor. Pire'de kocamış Zengin Kephalos'un Evi’nde toplanmışlar. Sokrates konuşmaktadır. Dinleyenler arasında Sokratesin Öğrencileri olan Platon'un Kardeşleri Glaukon'la Adeimanthos, Kephalos'un oğulları Lysias ve Polemarkhos, bir de Eutydemos vardır.

       Söz önce Yanlışlık’tan açılıyor. Sonra Para’nın ne işe yaradığı, Doğruluk’un ne olduğu tartışılmaya başlanıyor. Sokrates Konuşma’nın Dizginlerini, hemen ele alır. Sofist Öğretmen Thrasymahhos'u kızdırır.

       Şöyle anlatır Platon: ‘Biz böyle konuşurken Thrasymakhos bir kaç kere Söze karışacak olmuştu. Yanındakiler, Konuşmamızı sonuna kadar dinlemek istediklerinden bırakmamışlardı O’nu. Ben Konuşmaya ara verince tutamadı kendini. Bir Vahşi Hayvan’ın Sinsiliğiyle toparlanıp, parçalayacakmış gibi saldırdı üzerime.'

       Thrasymakhos paradoksal bir  Tez ileri sürüyor. Thrasymakhos'a göre Erdem, Güçlü’nün işine gelen’dir.[21] Toplumu Güçlüler’in yönetmesi Doğa Kuralları’na uygundur. Hak dediğimiz şey, Zor kullanmaktan doğmuştur. Haklı’yla Haksız’ı Kanunlar ayırır, Kanunlar’ı yapanlarsa Güçlüler’dir. Nelerin Yasak olup, nelerin Yasak olmadığını Zor kullanan Güçlüler buyurur. Güçlü’nün Ölçüsü sadece kendi çıkarıdır. Güçlü’nün Çıkarı, Uygarlığa erişmemiş Yoplumlar’da Yumruk Gücü’yle, Uygar toplumlar’da Kanun gücü’yle sağlanır. Bu iki Güç arasında hiç bir ayrılık yoktur. Her Düzen, Güçlü’nün işine geldiği gibi kurulur. Tek Gerçek, Güçlü olmaktır. Şu var ki, Ahlaq Çenebazları’nın yayıldığı yerlerde, Haqsızlığa ya büyük Ölçüde başarmak ya da gizlice yapmak gerekir. Ayıplanan Haksızlıklar küçük ya da hemen sırıtıveren Haksızlıklar’dır. Toplumlar, büyük ölçüde başarılan Haksızlıklar’ı alkışlarlar. Haksızlık etmek, Başarı sağlar, Kazanç sağlar. Bunun için de Haksızlık etmek, İyi’dir.’

       Thrasymakhos, Sokratesi ürküten O saldırışıyla, bu Düşünceyi şöyle savunuyor:

       ‘Ey Sokrates, nedir bu sizin deminden beri ettiğiniz Boş Sözler? Karşı karşıya geçmiş, budalaca Sorular, karşılıklarla birbirinizin önünde yerlere yatıyorsunuz. Doğruluk’un ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorsan, yalnız sormakla kalma, başkalarının verdiği Karşılığı da Alkış toplamak için Çürütme’ye kalkma. Sormak, Karşılık vermekten kolay’dır. Sen de Karşılık ver bakalım söylenene, neymiş sence Doğruluk? Sana kalırsa Çobanlar, Koyunlar’la Öküzler’i Efendiler’inin ve kendilerinin Yararına değil, Koyunlar’la Öküzler’in Yararı’na beslerler. Sence, Kentlerin başındaki Yönetmenler’in de, Sürüler’in başındaki Çobanlar gibi, gece gündüz düşündükleri kendi işlerine gelen değildir. Sen, Doğru’yla Doğruluğu, Eğri’yle Eğriliği anlamaktan çok uzaksın, bunu bilmiyorsun. Doğruluk’la Doğru, aslında bir başkası için Yararlı olan, Güçlü’nün, Yöneten’in İşine yarayan Şey’dir; Güçsüz’ün, Yönetilenin de Zararınadır. Eğrilikse tam tersine. Güçlü, üstün olduğu için, Yönetilenler Güçlü’nün işine geleni yaparlar. Kendi Mutluluklarını değil, onun Mutluluğunu sağlarlar. Sen Saf bir Adamsın Koca Sokrates. Şunu anlamalısın ki, Doğru Adam, her işte, Doğru Olmayan’ın karşısında zararlı çıkar. Bir Doğru’yla bir Eğri ortak olsa, bu Ortaklığın sonunda, Zararda olan hep Doğru’dur. Doğru Adam çok, Eğri Adam az Vergi verir. Almaya gelince tersinedir. Doğru Adam az, Eğri Adam çok alır. Bir Eğri’yle bir Doğru Yönetim’in başına geçtiler mi, Doğru, kendini işe vereceğinden Evine bile bakamaz olur. Doğruluğu onun Devlet Malı’ndan faydalanmasına Engel’dir. Üstelik de, hep Doğru kalmak yüzünden, Hısımlarını gücendirir. Sen Eğri’yi gözünün önünde tut ki, onu yapanı Mutluluklar’a ulaştırıyor. Gördüğü Haksızlıklara rağmen onu yapmayanı Sefil, Perişan ediyor. İşte böylece sonuna varan bir Eğrilik Zorbalık dediğimiz Düzenin ta kendisi olur. Zorba, başkalarının Mallarını azar azar değil, Zorla, toptan alır; bu Mallar ister Tanrılar’ın olsun, ister Devlet’in. Oysaki, onun yaptığını yapan bir Küçük Adam Ceza görüp Rezil olurdu. O Küçük Adam’a Hırsız denir, Soyguncu denir, Yağmacı denir. Ama Yurttaşlarının Mallarına el sürmekle kalmayıp onları Kölelik’e de sürükleyen Kimseye bu Adlar verilmez. Yalnız kendi Yurttaşları değil, Eğrilik’i sonuna kadar vardıran bu Adamı bilen herkes, ona, muradına ermiş Mutlu bir Adam diyecektir. İnsanlar Eğriliği, Eğrilik yapmak korkusundan değil, Eğrilik’e uğramak Korkusundan ayıplarlar. Görüyorsun ya Sokrates, sonuna varan bir Eğrilik bir Adam’a böylece Doğruluk’tan daha çok yaraşır. Eğri Adam bu yüzden daha Güçlü, daha Efendi olur. Başta da söylediğim gibi, Doğruluk Güçlü’nün işine gelendir; Eğrilikse, kendimize yararlı olan, kendi işimize gelen’dir.’

 

 

Kleitophon

MÖ 400 lü yıllar

 

       Thrasymakhos’un Öğrencisi.

 

 

Kharmantides

MÖ 400 lü yıllar

 

Thrasymakhos’un Öğrencisi.

 

 

Prodikos

MÖ 400 lü yıllar

 

       Grek Düşünürü. Antikçağ Grek Sofistliğinin son Temsilcisi..

         Keos’luydu. Bir çok kez Atina’ya Elçi olarak gönderildi ve orada verdiği Söylevler’le ünlendi.

       Sokrates’ten önceki Grek Düşüncesi’nin zorunlu sonucu olarak bir Eleştiri Geleneği ortaya çıkmıştı.  Bilgelik Öğretmeni anlamına gelen Sofist deyimi her ne kadar Platon (ö. MÖ 347) tarafından ‘Filozof’la Politikacı arasında orta bir Şey’dir ‘[22] diye tanımlanmaktaysa da Eleştiriciler’i dile getirmekteydi. Birey olarak İnsan’a değer verilmesi ve Birey’in Din, Devlet, Hukuk gibi İnsanlarca konulan Bağlar’dan kurtarılarak Doğa’ya uygun kılınması Sofistlik’in temel düşüncesi’dir. Bundan ötürü de Grek Sofistiği Antik Aydınlanma Çağı olarak nitelenir. Sofistlik’in  Mücadele Silahı Söz’dü. Bu Söz, başlangıçta çok iyi kullanılmış, sonra  Genç Kuşaklar onu aldatıcı bir İnandırma Aracı’na dönüştürdüler. Prodikos da O’nu iyi kullananlardan’dır.

       Şöyle der: ’Güneş, Ay, Irmaklar, Kaynaklar ve genellikle Hayatımıza Yardımı dokunan ne varsa, Yararları yüzünden, Mısır’lılardaki Nil Nehri gibi, Eskiler’e Tanrı olarak görünmüştür. Bundan ötürü de Ekmeğe  Demeter, Şarab’a Dionysos, Su’ya  Poseidon, Ateş’e  Hephaistos gözüyle bakılmış ve bu işe yarayan bütün Şeyler için böyle olmuştur.’

       Bir Hatip de söylevinde şöyle demektedir:

       ‘Burada İnsanlar’ın her türlü Tapımı, Histerleri ve Ayinleri Çiftçiliğin Nimetleri’nden çıkaran, Tanrı Düşüncesi’nin ve her türlü Dinliliğin İnsanlar’a Çiftçilik’ten geldiğini kabul eden Prodikos’un Bilgisi’ni araya sıkıştıracağız.’

       Platon, Protagoras Diyalogu’nda Prodikos’u da konuşturur.

Söylev  ya da Ders karşılığında Ücret alma geleneği de Prodikos tarafından kuruldu. Yoksullar’a 1 Drahmi’ye, Zenginler’e 50 Drahmi’ye Ders verdi. Platon bunu alay ile anlatır:

       ‘Sokrates, Prodikos’un Adam başına 50 Drahmi’ye verdiği Dersleri almış olsaydı Adların Niteliğini söyleyebilirdi. Ama bir Drahmilik Derslerini dinlediği için bu konuda bir şey söylememiştir.’

       Prodikos, Protagoras’ın başlattığı Grek Sofistliği’nde önemli isimlerden biridir. Söylevler’inden günümüze kalmış olan birkaç parça üzerine bu yargıya varanlar vardır.

 

 

 

Stesimbrotos

MÖ 400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü.. Grek Sofistleri’nden.

         Perikles’in Çağdaşı’ydı, O’nu eleştirirdi.

       Eserleri:

       -Gizli Tapımlar’ı anlatan Peri Teleton (Törenler Üstüne)

-ve Peri Themistokles, Thukidies kai Perikles (Themistokles, Thukidies ve Perikles Üstüne ) adlı eserleri vardır.

 

 

 

Hippias, Elis’li

MÖ  400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü. Sofist. Matematikçi, Geometrici, Astronom.

       Platon, Protagoras, Büyük Hippias ve  Küçük Hippias adlı eserlerinde O’nu över ve ilginç Kişiliğini anlatır:

       ‘Bilge Hippias şöyle dedi: Ey burada bulunanlar, Ben hepinizin Doğa’dan ve Yasa’dan değil, Soydaşlık’tan Hısım ve Yurttaş olduğunuz Düşüncesindeyim. Çünkü Doğa’da benzer benzeriyle Soytaş’tır, Yasa’ysa İnsanlar’ın Tiran’ı olduğu için birçok şeyleri Doğa’ya karşı zorla yaptırır.’

       Platon, Büyük Hippias Diyalogu’nda Sokratesle Hippias’ı Güzel’in Doğa’sı üstüne tartıştırır.

       Küçük Hippias Diyalogu Sofistler’e yöneltilmiş bir Eleştiri’dir.

       Ünlü bir özdeyişi: ’İftira edenleri Hırsızlar’dan daha şiddetle cezalandırmalı. Çünkü Onlar, bizden en büyük Servetimiz olan halkın Saygısı’nı çalarlar.’

       Eserleri:

       Hippias çok sayıda eser bıraktı. Özellikle Homeros üstüne yaptığı İncelemeler’le bir Arkeoloji Kitabı çok ünlü’dür.

 

 

Antiphon

MÖ 400 lü Yıllar

 

        Grek Düşünürü..  Ünlü Sofistler’den.. [23]

Xenophanes ve Aristoteles O’ndan bahsederler. Sokrates’le tartıştığı aktarılır. Aristotelesde O’nun bir çok Sözleriyle hesaplaşmak gereği duydu.

       Hermann Diels ve Walter Kranz, Antiphon’un Hakikat adını verdikleri Eserinden söz ederler.

       Doğa’nın koyduğu ile (Physis) insanın koyduğu (Nomos ) arasındaki karşıtlığı önemle belirtmiş ve İnsan’ın koyduğu Yasalar’ın Güçsüzlüğünü göstermiştir. İnsanlar’ın Eşit doğduklarını, Doğa’da Köleler bulunmadığını, İnsanlar arasındaki yapma Ayrımlar’ın gene İnsanlar’ca konulduğunu ve bunların Doxa’dan[24] başka bir şey olmadıklarını savunur.

O bu İnsanca Eşitliği sadece Grekler arasında değil, bütün İnsanlar arasında kabul eder. İnsanlar’ın herşey’den Eşit olarak yararlanmaları gerektiğini savunur ‘İnsanların koyduğuna karşı gelen bunu gizleyerek sonucundan kurtulabilir ama, Doğa’nın koyduğuna karşı gelen bunu ne kadar gizlese de sonucundan kurtulamaz. Çünkü 1.si Kuruntu, 2.si Hakikattir’. der.

       Physis ve Nomos karşıtlığı üstüne çok ilginç düşünceler ileri sürer:

’Gözlerin neleri görüp neleri görmemesi, Kulaklar’ın neleri duyup neleri duymaması, Diller’in neleri söyleyip neleri yapmaması, Ayaklar’ın nerelere, gidip nerelere gitmemesi için Yasalar konulmuştur. Yaşamak mıdır bu? Ya da ölmek mi? Oysa yaşamak ve ölmek tabi olgular’dır ve İnsanlar’ın koyduğu bu köstekler’e karşın son derece özgür’dürler.’

 

       Bibliyografya:

         -Antik Felsefe, Walter Kranz, [25]

         -Die Fragmente der Vorsokratiker, Hermann Diels, [26]

         -Felsefe Tarihi,Macit Gökberk,[27]

 

 

Phaidon, Elisli

MÖ 400 lü yıllar

 

       Grek Düşünürü. Sokrates’in Öğrencisi.

       Platonun ünlü Phaidon Diyalogu O’nun adını taşır, bu Diyalog’da Phaidon, Sokrates’in Ölümü’nü anlatır.

       Phaidon, Elis-Eretria Okulu’nun Banisi.. Megara Okulu’nkine benzer bir Erdem Öğretisi geliştirdi.

       Bu Okul sonradan Phaidon’un Öğrencisi Menedemos tarafınan  Eretria’ya taşınmıştır.

 

 

 

Phaidros, Myrinus’lu

MÖ 400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü.. Sokrates’in Öğrencilerinden.. Sofist.

       Platonun ünlü Phaidros Diyalogu O’nun adını taşır. Platon’un Şölen adlı Diyalogu’nda da Adı anılır.

 

 

Kriton

MÖ 400 lü yıllar

 

       Grek Düşünürü..

       Sokrates’in hem Çocukluk Arkadaşı, hem de Öğrencisiydi. Sokrates kovuşturulunca O’na Kefil oldu. O’nu kaçması için kandırmaya çalıştı.

       Suidas’ın anlattığına göre Sokrates için Güçlü bir Savunma yazdı.

       Diogenes Laertius (ö. MS 220) O’nun 17 Diyalog’u bulunduğunu yazar. Hiçbirisi bugüne gelmedi.

       Platonun ünlü Diyaloglar’ından biri O’nun adını taşır. Platon bu Diyalog’unda, Yasalar’a her ne pahasına olursa olsun Saygı gösterilmesi yolundaki Sokrates Düşüncesi’ni işler. Diyalog’da Tutuklu bulunan Sokrates’i kaçması için kandırmaya çalışan Kriton’la Sokrates bu konuda tartışırlar. Sokrates’in  Tezi şudur :

’Adaletsiz de olsa Yasalar’a boyun eğmemiz gerekir, o Yasalar ki Kriton’u Doğumundan beri korumuş ve Eğitimini sağlamıştır. İnsan Vatanına başkaldırmamalıdır.’

 

 

 

Khairephon

MÖ 400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü..

       Sokratesin hem Öğrencisi, hem de Dostu’ydu. Dünya’da Sokrates’ten daha Bilge bir kişi olamayacağı  tezi ile ünlendi.

       Kendisini  Apollon’un Hizmeti’nde bir Filozof sayar. Sokrates’ten önce öldü.

       Xenophon ile Platon O’nu överler. Aristophanes ise Alay eder.

 

 

 

Hermogenes

MÖ 400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü.

       Sokratesin hem Öğrencisi, hem de en Güvendiği Dostu.

       Platonun Diyaloglar’ında konuşanlardandır. Xenophon O’ ndan çok söz eder, över.

 

 

Chaerephon

MÖ 400 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü..

       Xenophon ile Aristophanes’den öğrenildiğine göre Sokrates’in Öğrencileri’ndendi.

 

 

 

Cebes, Thebe’li

MÖ 400 lü yıllar

 

       Thebe‘li Grek Düşünürü.. [29]

Ahlaq’la uğraştı.  Sokratesin Öğrencisi.. Platon, Phaidon’unda O’nu, konuşmakta çok Usta ve Akıllı bir Kişi olarak gösterir.

 

 

Simmias

MÖ 300 lü Yıllar

 

       Grek Düşünürü.. Ozan.

       Sokrates’in Öğrencisi ve Dostuydu.

       Her Mısrasıyla bir biçim; örneğin br Yumurta, bir Balta, bir Kanat, vb. yaparmış.

       Platon Phaidron Diyalogu’nda O’ndan sözeder.

       Eserleri :

       -Diogenes Laertius (ö. MS 220), O’nun 25 kadar Diyalog yazdığını söyler,

 

 

Kleombrotos

MÖ 300 lü yıllar

 

       Grek Düşünürü.. Amprakia’lıydı.

       Sokrates’in Öğrencileri’nden. Platon’un Phaidon’unu okuduktan sonra, Gerçek Dünya’nın Mutluluğuna kavuşmak için kendini Deniz’e atarak öldürdü.

 

       Bibliyografya:

         -*Hançerlioğlu,O. ,Felsefe Ansiklopedisi, Düşünürler Bölümü [30]

 

 

Kephalos,

oğulları Lysias, Polemarkhos

 

       Sokrates’in İzleyicileri.

 

 

Glaukon

 

       Platon’un Kardeşi

 

 

Eutydemos

 

       Sokrates’in İzleyicisi

 

 

Adeimanthos

 

Platon’un Kardeşi, Sokrates’in İzleyicisi

 

 

 

Kallikles/Callikles

MÖ 300 lü yıllar /2.Saat

 

       Grek Düşünürü.. Ünlü Sofist.

       Platon O’ndan Gorgias de bahseder. Hayatı üstüne başkaca bilgi yok.

Thrasymakhos'un Tersi gibi düşünür.

ErdemGüçsüz’ün işine gelen’dir. Çünkü Haklı’yla Haksız’ı ayıran Kanunlar Çoğunluğun, Güçsüzler’in Yasaları’dır. Güçsüzler, Güçlüler’den korktukları için Kanunlar yapmışlar, kendilerini korumaya çalışmışlardır. Tek Gerçek, Güçlü olmaktır. Erdemsizlik doğal’dır, Doğa’ya uygundur. Güçlü elbette ezecek, vuracak, kazanacaktır. Bu türlü davranış, onun Gücü’nün Hakkı’dır. Güçsüzler, ki Çoğunluktadır, daha küçük Yaş’tan başlayarak Aslan Eğitimi’nde yapıldığı gibi birtakım boş lakırtılar, Erdem Büyülemeleri’yle Güçlüler’i Köleliğe alıştırırlar. Başka bir yapabilecekleri yoktur Zavallılar’ın, elbette Kurnazlıklar’ını kullanacaklardır. Güc’e karşı Kurnazlık da doğal bir Davranış’tır. Güçsüzler, Haklı’yla Haksız’ı, kendi çıkarları bakımından belirlerler. Bundan ötürü de çok elde etmek, Haksızlık etmek diye tanımlanır. Oysa Doğa, Eşitlik tanımaz. Doğa’da Eşitlik diye bir şey yoktur. Bitkiler’e, Hayvanlar’a bakınız. Oluşum, Güçlüler’in Güçsüzler’i yok etmesiyle gelişir. Nitekim İnsanlar arasında da gerçekten Güçlüler çıkar, bu Yalanlar’ı silkip atarak Doğa’ya aykırı Kanunları çiğnerler. Önce , bir Kuşak’tan başka bir şey olmayan bu kimse, artık, Efendimizdir. Daha fazla kazanacak, daha Mutlu olacaktır, çünkü daha İyi’dir. Haqlı’yla Haqsız üstüne belirtilmiş bütün Lakırtılar’dan büsbütün başka, ayrı bir anlamda daha iyidir. Çünkü Doğa’ya uygundur.’

 

 

 

Alkidamas (Alcidamas)

MÖ 300 lü yıllar

 

       Grek Düşünürü. Gorgias’ın (ö. MÖ 375) Öğrencisi’ydi. Sofist.

       Kölelik’le savaştı. İnsanlar’ın Eşit olarak doğduklarını ve Tanrı’nın bütün İnsanları Özgür yarattığını savundu.

       Sokrates’in Öğrencileri O’ndan Kötü bir Dil’le sözederler.

       Eserleri:

       Sofistler Üstüne ve Palamed’e Karşı Ulysse’in Suçlandırılması adlı nutukları ilginçtir.

-Mesina Söylevlerinde sık sık yinelediği ‘Doğa, insandan Köle yapmaz.’ Sözü, J. J. Rousseaunun (1778) Hazırlayıcısıdır. Hatip İsokrates’le boy ölçüşmüştür.

 

       Bibliyografya:

         -History of Grece, Grote,

         -Sophistik und Rhetorik, Gomperz, [31]

         -Büyük Filozoflar Ansiklopedisi, Cemil Sena, [32]

 

 

Sokratesçi Sofistler

 

Sokrates’in Sofist Öğrencileri.. Sokrates’in Düşünceleri’ni çeşitli yanlarından ele alıp geliştirmeye çalışan Okullar’dır. Sokratesçi Okullar, İnsan Hayatı’ndaki en büyük Gaye’nin Bilgi’yle varılan Erdem olduğu yolundaki Sokrates Görüşü’nde birleşirler.

Sokrates büyük bir Zeka ve büyük bir Yetenek’ti. Platon’u, Aristoteles’i ve hatta Eukleides’i, Aristippos’u, Antisthenes’i böylesine etkileyebilmek elbette sıradan bir İnsan’ın becerebileceği bir iş değildi .’

Antik Grek Düşüncesi’nde  Eukleides, Elis’li Phaidon, Antishenes, Aristippos ve izleyicileri böyle anılırlar.  Çünkü bunlar Düşüncelerinde, Sokrates’i Sofizm Doğrultusunda yorumladılar. Bunların öğretilerinde Sofist Ögeler Güçlü’dür.

Megara okulu,

Elis-Ereteria  Okulu,

Kinikler Okulu

ve Kirene Okulu ,Sokratesçi Okullar adı altında toplanırlar.  Sokratesin Öğrencilerinin kurduğu bu Okullar Sokratesçiliği çeşitli yanlarından alarak kendilerine göre yorumlamışlardır.

Örneğin Kinizm’in  Banisi Antistenes, Sokrates Ahlaqçılı’ğından yola çıktığı halde Ahlaq’ı umursamazlığa vardı. Çünkü Ahlaq İnsan’ı gevşetir, Rahat’a kavuşturur, oysa İnsan Hazz’ın bu türlüsüne de sırt çevirerek yaşayabilmek için dayanıklı olmalıdır. Kinikler’le Kireneliler Sokrates Sofizm’le kaynaştırmaya çalışmışlardır.

Hedonizm’in kurucusu Aristippos Bireyci’dir, Toplum’a değer vermez, istenen Haz Bireysel Haz’dır, onun için de ölçü Protagoras’ın (ö. MÖ 411) dediği gibi Bireysel İnsan’dır.

Megara Okulu’nun kurucusu Eukleides, Sofistlerin Sanatı olan Eristik Sanatı geliştirdi. Öğretisi  İzafiliğe yönelen şaşırtıcı tasımlarla Süslü’ydü. Megara Okulu, Sokratesin Töre İlkesi’ni Elea Öğretisi’yle birleştirmişlerdir.

Sokrates’i bütünüyle kavrayan ve geliştiren tek Öğreti, büyük özelliğinden ötürü Sokratesçi Okullar arasında sayılmaz. Platonculuk... 

Megara Okulu,

Didişimcilik,

Kirene Okulu,

Kinik Okulu, Kinikler ,Kinizm ,

Eris-Ereterya Okulu ,

Hedonizim ,

Platonculuk ,

 

 

1]        La. Ante Socratem

[2]       Ruh,

[3]      1912, Berlin,

[4]      ç.Suat Yakup Baydur, 1948,İst, II.Bölüm, s.19,

[5]      Fransızlar adını Eschine yazarlar. Aeskhinos olarak da yazılır. Diogenes Laertius’a (ö. MS 220) göre bundan başka , daha 7 tane Eskhinos vardır ki onlarla karıştırılmaması gerekir.

[6]      Bu diyalog Cicero tarafından Latince’ye çevrildi.)

[7]      1711,Amsterdam

[8]      Bu anlayış Müslümanlar’da Melamilik akımına benzer.

[9]      Nomos

[10]    Physis

[11]    Zahmet

[12]    Dünya Vatandaşı

[13]    Spekülatif

[14]    1854,

[15]    Bubiris, bölüm VIII

[16]    1951, İst

[17]    1957, İst, C.I

[18]    1800, Leipzig

[19]    Fransızlar Xenophane yazarlar.

[20]    Kadıköy

[21]    Bu tezin tam karşıtı olan ‘erdem, güçsüzün işine gelendir’ savını Platon’un Gorgias diyalogunda Kallikles savunmuştur.’

[22]    Euthydemos   p.305

[23]    Kimi Yazarlar O’nu Ramnus’lu Hatip Antiphon ile karıştırırlar. Bu yüzyılda yaşamış daha bir çok Antiphon vardır.

[24]    Fr. Sanı, Nesneler Dünyasının Bilgisi Platon’a göre.

[25]    1948, İst, s.79-81

[26]    1912, Berlin, 3.Baskı c.II, Ch 80

[27]    1961, İst, s.46, 340

[29]     Aynı adı taşıyan Kinik  Grek Düşünürü ile karıştırılmamalı. 

[30]    1985, İst, Remzi Kit.C.1, s.310

[31]    1912, Leipzig,

[32]    1957, İst, c.I, s.42-43