SOKRATES’İN
EVRENİ
1.SAAT
MÖ 0400 lü
yıllar |
Arkhelaos |
Milet Okulu,
Atomcu, Sokrat’ın Üstadı |
MÖ 0468-0399 |
Sokrates |
Hikmet
Sevgisi |
MÖ
ö.0404 |
Eskhinos=Eschine, Atina’lı |
Sokrates’in
öğrencisi |
MÖ 0450-0380 |
Eukleides |
Megara Okulu, Sokrates’in
öğrencisi |
MÖ 0444-0368
|
Antisthenes |
Kinike Okulu,
Sokrates’in öğrencisi |
MÖ 0436-0338 |
İsokrates |
Sokrates’in öğrencisi |
MÖ 0435-0355 |
Aristippos |
Hedonizm,
Sokrates’in öğrencisi |
MÖ 0430-0355 |
Xenophon |
Sokratesci |
MÖ 0427-0347 |
Platon |
Bak :Akademi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Thrasymakhos |
Sofist |
MÖ 0400 lü yıllar |
Kleitophon |
Sofist,
Thrasymakhos’in Öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Kharmantides |
Sofist,
Thrasymakhos’in Öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Prodikos |
Sofist, Paralı Eğitimin Kurucusu, |
MÖ 0400 lü yıllar |
Stesimbrotos |
Sofist |
MÖ 0400 lü yıllar |
Hippias,
Elis’li |
Sofist |
MÖ 0400 lü yıllar |
Antiphon |
Sofist |
MÖ 0400 lü yıllar |
Phaidon,
Elis’li |
Elis-Ertria Okulu,
Sokrates’in öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Phaidros,
Myrinus’lu |
Sofist, Sokrates’in
öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Kriton |
Sokratesçi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Khairephon |
Sokrates’in
Öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Hermogenes, |
Sokrates’in Öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Chaerephon |
Sokrates’in
Öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Kharmides /Charmides |
Sokrates’in öğrencisi |
MÖ 0400 lü yıllar |
Cebes, Thebe’li |
Sokrates’in
Öğrencisi |
MÖ 0385-0322
|
Aristoteles
|
Bak :Lise |
MÖ 0300 lü yıllar |
Simmias |
Sokrates’in
öğrencisi |
MÖ 0300 lü yıllar |
Kleombrotos |
Sokrates’in
Öğrencisi |
|
Kephalos, oğulları Lysias, |
Polemarkhos;
Sokrates’in
Öğrencisi |
|
Glaukon |
Sokrates’in öğrencisi |
|
Eutydemos |
Sokrates’in öğrencisi |
|
Adeimanthos |
|
MÖ 0300 lü yıllar |
Kallikles |
Sofist |
MÖ 0300 lü yıllar |
Alkidamas (Alcidamas) |
Sofist |
Sokrates-Öncesi
Klasik Filosofi Tarihi’nde Antik Grek Filosofi 3 Bölüme
ayrılır:
1.Sokrates Öncesi
MÖ 600 lerden.dan 300lere
kadar yaşayan Grek Düşünürleri’ni kapsar.
2.Klasik Filosofi Çağı (Sokrates,
Platon ve
Aristoteles’i kapsar).
Sokrates-Öncesi Antik Grek Filosofisi,
Materyalist Doğa Filosofisi’nin büyük çapta geliştiği ilk
Evre’yi dile getirir. Klasik Filosofi Çağı ise İdealizm’in
doruğa ulaştığı bir Çağ’dır.
3.Helenistik Çağ (Aristoteles’in
ölümünden İsa’nın Doğumuna kadar uzanan sürede yaşayan
Grek Düşünürleri.
Antik Filosofi ya da İlkçağ Filosofisi
kapsamındaysa bu sınıflandırmaya bir bölüm daha eklenir:
Roma Çağı: (İsa’nın Doğumu’ndan 400lerin sonuna
kadar yaşayan Düşünürleri kapsar).
Arkhelaos
MÖ 400 lü yıllar
Grek düşünürü..
Anaxagoras’ın (ö. MÖ 428) öğrencisi ve
Sokrates’in öğretmeni’dir. Lapseki’deki
(LAMPSAKOS).
Okul’un başına geçmişti. Sonradan bu Okul’u Atina’ya getirdi.
Diogenes Laertius (ö.MS 220), O’nun,
Fizik Filosofisi’ni İonia’dan Atina’ya getiren düşünür
olduğunu yazar.
Sokrates’e Ahlaqçılık’ı O aşıladı,
denir.
Anaxagoras’ın Nus
ının maddî bir yapıda olduğunu
açıkladı. O’na ve Öğretmenine göre Nus, en Hafif ve en
Maddi, yani nesnel’dir. İlkneden olarak Sıcak-Soğuk
İkiliği’ni ileri sürdü. Çünkü O’na göre , Ruh Yalın
olamaz, içinde hiçbir şey bulunmayan Şey Yok demektir.
Sıcak Devimsel ve Soğuk Dural’dır. Dünya’nın
altı Sıcak ve Soğuk Karışımı’dır, İnsan’ı da
kapsayan Canlı Yaratıklar bu Karşıtlık’tan oluşmuşlardır.
Nus, ayırdedilmeksizin, Bütün Canlılar’da vardır ve
Doğuştan’dır. Kimi Yavaş, kimi Hızlı, ama hepsi onu
kullanırlar. Ses’in Hava’nın Titreşimi’nden doğduğunu O
açıkladı. Evren’in Sonsuzluğunu ileri sürdü. Madde ile
Cevher’in anlamdaş olduklarını ileri sürdü.
Bibliografya:
-Die Fragments des Vorsokratiker,
Hermann Diels,
-Antik Felsefe, Walter Kranz,
Eskhinos, Atina’lı
MÖ ö.404
Grek Düşünürü..
Sokrates’in öğrencileri’ndendi.
Platon’un (ö. MÖ 347) Kriton Diyalogu’nda
anlattığına göre,
Sokrates’in kaçması için her şeyi o
hazırlamış,
Sokrates’i kaçmak için kandırmaya
uğraşmışsa da başaramamış.
Sokrates’in (ö. MÖ 399) Ölümünden sonra O’nun
Derslerini sürdürmek istese de Sokrates’in öbür
Öğrencileri Platon’la Aristippos’un (435-355)
büyük Ünleri karşısında tutunadı.
Sokrates’in
Düşünceleri’ni anlatan birkaç Diyalog’una çok önem verilir.
Birçok Yazarlar bu Diyalogları (Sokrates’in
Kaynakları olarak) Xenophanes’inkilerden üstün tutarlar.
Günümüze kadar gelmiş bulunan kimi Diyaloglarının
adları şöyledir:
-Miltiade,
-Kollias,
-Rhinon,
-Aspasia,
-Alcibiades.
-Phedon,
-Polymee,
-Erixias,
Bu Diyaloglar Jean Leclerc’in
Aeschinis Socratici Dialogi adlı eserinde toplanmıştır.
Megara'lıdır. Grek düşünürü..
Önce
Parmenides’in (ö. MÖ 469) sonra
Sokrates’in Öğrencisi
oldu.
Sofistler’in Sanatı olan
Eristik Sanatı geliştirdi, Öğretisi Görecelik’e
yönelen Şaşırtıcı Tasımlar’la Süslü’dür. Bu örneklerde görülen;
Genel Ahlaq’ı inkar, Bireycilik, Eristik Sofist Temalar
ve Yöntemler’dir
Megara Okulu:
Ustası
Sokrates'in Ahlaqı’nı Metafizik
bir Temel’e dayamak istedi. Bunun için de Elea Öğretisi’yle
Sokrates'i birleştirmeye çalıştı. Elealılar’ın
Tek ve Değişmez Varlık varsayımıyla,
Sokrates’in
ünlü İyilik Kavramı’nı birleştirdi.
O’na göre
Var olan, Bir olan’dır. Öyleyse bu Biricik
Varlık, Mutlak Ruh ve Mutlak İyilik’tir.
Varlık, Tanrı, Bilgelik, Us, Erdem vb. gibi hangi Ad
altında anılırsa anılsın, Eukledes’e göre bu, sadece
İyilik’tir.
Sokrates’in Ölümü’nden sonra
Megara’daki Ev’inde açtığı Okul’a bir süre
Platon’da
devam etti. Kimi İncelemeciler Platon’un idealar
Kuramı’nın Tohumlarını bu Okul’da bulduğunu savunurlar.
Platon, Eukleides’i
Theaithetos Diyalogu’nda konu yapmış ve O’nu
konuşturmuştur.
Aristoteles (ö. MÖ 322)
Öğretisi’nin de Tohumları (özellikle Güç ve Eylem
Ayrılığı ) Eukleides Öğretisi’nde sezilmektedir.
Eukleides Öğretisi giderek
Şüphecilik’e düşmüş, bunun da çıkacağı yer Sofistik’ti.
Eubulides vb. Öğrenciler’inden dolayı daha sonra
Megara Okulu’na Eristik adı verilmiştir.
Atina’lı. Grek düşünürü..
İlk Öğretmeni olan Sofist
Gorgias'ın (ö. MÖ 375) Elea Öğretisi’nden
yararlandı. Sokrates’in Öğrencisi oldu.
Sokrates Ahlaqçılığı’ndan
yola çıktığı halde Ahlaq’ı umursamazlığa vardı. Çünkü Ona göre
Ahlaq İnsan’ı gevşetir, Rahat’a kavuşturur, oysa İnsan
Hazz’ın da her türlüsüne de sırt çevirerek yaşayabilmek
için Dayanıklı olmalıdır. Sokrates’in öğütlediği
Mutluluk’u, her türlü Dünyalıklar’dan sıyrılmak ve kendi
iç alemine kapanmakta bulur. Toplumsal Değerler’in
tümünü (Şan, Zenginlik gibi ) reddettiği kadar Fizyolojik
Değerler’i de (Sağlık, Güzellik gibi ) yadsıdı.
Kinizm
temelde Atina’lı Antisthenes’le (ö.368) Banisi olduğu
bir Sokratesci (ö.399) Okulsa da Sinop’lu
Diogenes’le ünlenecektir. Anthishenes (ö.365) bir hayli yaşlandığı
sırada, bütün Dünya Zevklerine ve özentili Filosofiler’e sırt
çevirmişti. Soylular arasında ve Zevkli bir Ömür sürerek
yaşlandığı halde birdenbire Doğa’ya dönmüş, Doğa’ya uygun
yaşamayı yeğlemişti. Köleler gibi giyiniyor ve ‘Zevk
almaktansa ölmeyi yeğlerim’ diyordu. Sokrates’den
öğrendiği Erdem anlayışını herkesin anlayabileceği bir
dille anlatmaya başlamıştı. Her türlü Mal ve Mülk edinmeye,
Kölelik ve Aile Kurumlarına, Din inançlarına karşı çıkıyor ve
çevresindekilere İyilik Öğütleri veriyordu. Gerçekleştirmek
istediği, bir çeşit Çilecilikle İnsan’ın tam Bağımsızlığını
kazanabileceği Düşüncesini ve böylelikle Mutluluğa
kavuşabileceği düşüncesini okullaştırmaktı. Antisthenes’e
(ö. 368) göre İnsan’ın ereği Mutluluk’tur, Mutluluk
da her türlü bağ’dan kurulmuş içsel bir Özgürlük’le
gerçekleşir. İstenilecek tek şey Erdem, kaçınılacak tek
şey Erdemsizlik’tir. Gerçek Erdem, İnsan’ın hiç
bir Değer’e bağlı ve Tutsak olmamasıyla elde edilir. Bunu
sağlamak için de insanın bütün Tutkular’dan sıyrılması gerekir.
İnsan hiç bir Hazz’ın, İsteğin, Sağlığın, Zenginliğin,
Güzelliğin, Şan ve Şerefin peşinde koşmamalıdır.
Antisthenes
(ö.368) de Sokrates (ö. MÖ 399) gibi Ahlaki bir amaca
yönelmeyen Bilimleri küçümser, Erdem’in Bilgi’yle elde
edilebileceğini savunur, yaşamanın amacı olan Mutluluğu
Erdemlilik’te bulur.
Kinikler, Natural bir yaşayışı
yeğlemekle Stoa Okulu’nun Öncüleri sayılabilirler. Bu
bakmından Pavlusculuğu hazırladılar. Kinikler’in
Natural Yaşayış düşüncesi,
Sofistler’in
Beşerî Beğerler’in Doğa’ya aykırı bulunduğu Düşüncesine
dayanmaktadır. Anthistenes, bu bakımdan ilk Öğretmeni
Sofist
Gorgias’ın (483-375 ) Elea Öğretisi’nden
yararlanmıştır.
Böylece Sokrates’in Erdem
öğretisi, birbirine tam karşıt doğrultuda, Hedonizm ile
Kinizm’de uçlaşmıştır.
Kinizim
İnsan’ın tam Bağımsızlık ve
Özgürlük’ünü savunur, Erdem’e ve Mutluluk’a
böylelikle erişebileceğini ileri sürer. İnsan’ın Gayesi
Mutluluk’tur, Mutluluk’ta her türlü Bağ’dan
kurtulmuş, içsel bir Özgürlük’le gerçekleşir.
İstenilecek tek şey Erdem, kaçınılacak tek şey
Erdemsizlik’tir. Gerçek Erdem, İnsan’ın hiç bir
Değer’e Bağlı ve Tutsak olmamasıyla elde edilir. Bunu sağlamak
için de İnsan’ın bütün Tutkular’ından sıyrılması gerekir.
İnsan hiçbir Hazz’ın, İsteğin, Sağlığın, Zenginliğin,
Güzelliğin, Şan ve Şeref’in peşinden koşmamalıdır..
Kinik adı, Okul’un kurulduğu
Kynosarges gymnasiom’undan gelir. Natural bir
Yaşayışı yeğleyen, hiç bir Topluluk Kuralı’na aldırmayan,
Pasaklı bir Kılık’la gezen, Kentliliği küçümseyen bu Kişiler
kendilerine takılan Kyon adını benimsediler. )
Sokratesci bir Okul’dur.
O’nun gibi Ahlaq’ı bir amaca yönelmeyen İlimler’i
küçümser, Erdem’in Bilgi’yle elde
edilebileceğini savunur, Hayat’ın amacı olan Mutluluğu
Erdemlilik’te bulur.
Antisthenes, İnsan’ın koyduğu
herşey’in Doğa’nın koyduğu
herşey’e aykırı olduğunu savundu ve Filosofi alanına 2 yeni
Kavram getirdi: Ponos
ve
Kosmopolites
. Her iki Kavram
da Post-Sokratik Filosofi’yi etkilemesi bakımından
önemli. İnsan Ponos’la güçlenir ve Dayanıklılık kazanır.
İnsan, Dünya’nın belli hiçbir Şey’ine bağlanmamalıdır, çünkü o
bir Kozmopolites’dir.
Antisthenes, Antikçağ
Düşüncesi’nde Teorik
Filosofi yerine ilk kez Pratik Filosofi’yi koydu.
Platon’u
(ö.347) hiç sevmezdi, İdea’larıyla kıyasıya alay ederdi.
‘At’ı görüyorum ama Atlılık’ı göremiyorum’ Sözü
ünlüdür.
Diogenes Laertius (ö.
MS 220), O’nun Eserlerinin uzun bir Listesini verir. Birkaç
parça dışında bugüne gelen yok.
Kinikler Natural bir
Yaşayış’ı yeğlemekle Stoa Okulu’nun Öncüleri
oldular.
Bibliyografya:
-Antisthene, Chappuis,
Grek
Düşünürü.. Sokrates’in Öğrencilerinden.. Atina’nın en
ünlü Hatip ve Politikacı’sıydı.
Grekler’in birbirlerine Düşman Siteler
halinde bölünmelerini eleştirdi ve Persler’e karşı
Birleşmeleri için çalıştı. Filosofi açısından hiçbir zaman
kesin bir Kanı’ya varılamayacağı yolunda bir Şüphecilik
geliştirdi.
Eserleri :
Günümüze 6 Mektup’la bir Söylev
eseri geldi.
Pythagoras (ö. MÖ 504) üstüne birçok Bilgiler O’nun
Bubiris adlı Söylev’inden öğrenilmiştir. Bu Eser’de
Qadim Mısır Devleti üstüne Geniş Bilgi de vardır. Örneğin:
‘Bubiris, hepsini özel
Kayıtlar’a ayırdı. Aynı Kimselerin daima aynı İşler’i
yapmalarını buyurdu. Çünkü O, uğraşısını değiştiren
İnsanlar’ın bunların hiçbirinde Hüner kazanamayacaklarını
biliyordu. Oysa tek bir İş’e sürekli olarak sarılanlar onu en
üst yetkinliğe ulaştırırlardı. Gerçekten de, Sanat ve Zanaat
yönünden bunların Rakiplerini, bir Usta’nın acemi bir Çırağı
geçmesinden daha da geride bıraktıklarını görüyoruz.
Krallık’la Devlet’in öteki kurumlarını ayakta tutmak için
uyguladıkları düzen o kadar Hayranlık verici ki bu konuyu
inceleyen en ünlü Filozoflar Mısır Devleti’nin Anayasası’nı
öteki bütün Devletlerinkinden üstün bulmaktadırlar.’
Mısır Kast Sistemi, bir Sanayi
Ülkesinin Modeli olarak, Antikçağ Grekleri’ni Hayran
bırakıyordu. Platon da Devlet Ütopyasını bu
Modele göre yazmıştı.
-İsokrates’in Emperyalizmi yeren
Söylevlerini kapsayan Areopagitika (355) de çok
önemlidir.
-Peri Eirenes (Barış Üstüne)
adlı eseri, günümüzde de geçerliliğini koruyan tezlere sahip
bulunur.
Afrika’nın Kuzey Sahilleri’ndeki Grek
Kolonileri’nden biri olan Kirene’de
doğdu. Varlıklı ve Yakışıklı’ydı.
Sokrates'in Öğrencisi
olmadan önce bir Sofist’ti. Demokritos (ö. MÖ 360) ve
Protagoras (ö.MÖ 411) ile birlikte Bilgilerimizin
Duyular’a bağlı olduğunu savunuyordu.
Sokrates’ten
Ders almak için Atina’ya geldi.
Görüşlerini değiştirdi.
Sokrates’in Kuru Ahlaqçılık’ı
O’nu çekmedi, daha çok
Protagoras’a bağlandı.
Sokrates'in Ahlaqi Hoşnutluğu O’nda Hedone oldu.
Ama aynı sonucu hedefledi. Hedonizm’in
kurucusu olarak anılacaktır.
Yaşamasını iyi bilir, Öğrenciler’ine Örnek olurdu. Dionisios'un
Sarayı’nda oturmaktan
hoşlanırdı. Syracusa Tyran’ı Denysos O’na ‘Neden
Filozoflar Kral Sarayları’na gelirler de Krallar Filozoflar’ın
Evleri’ne gitmezler?’ diye sorunca şu karşılığı vermiş :’Çünkü
Filozoflar, kendilerinde olmayanı bilirler, Krallar’sa
bilmezler.’
Bir Genelev’den çıkarken kendisini görüp kızaran bir
Delikanlı’ya ‘Utanma’ demiş, ‘Utanılacak şey buraya girmek
değil, buradan çıkmamaktır.’
Oğluna ne öğretmesi gerektiğni soran bir Baba’ya ‘İşine
yarayacak olanları..’ demiş.
Sürüpgelen Düşünce Akımları’nda insan için amaçlanan bir En
Üstün İyi’nin Sözü edilmektedir, ama bunun ne
olduğu, ne işe yarar bir biçimde belirtilmemektedir.
Bireyci’dir, Toplum’a değer vermez, istenen
Haz, Bireysel Haz’dır, O’nun
için de Ölçü Protagoras'ın dediği gibi Bireysel
İnsan’dır.
Her Davranış’ın nedeni Mutlu olmak İsteği’dir.
‘Hayatın Gaye’si Haz’dır.’ ‘Her Varlık Hazz’ı arar ve
Elem’den kaçar, Haz sadece kendisi için istenir.’ ‘Natural
olan hiçbir şey Utandırıcı değil’dir.’
Olabildiğince geniş ve uzun süreli Haz,
Aristippos’un baş ilkesi’dir. Ne var ki bu Haz,
Acı’ya dönüşmemelidir. Bilgeliğin İşeyararlığı da bu
Dönüşme’ye Engel olmasındadır.
İnsan’ı İnsan eden Duygu’dur. Çevremizi dolduran
Eşya’nın aslında ne olduklarını bilemeyiz. Onlar, bizim için
ancak bize göründükleri gibidirler. Aslında ne olduklarını da
hiçbir zaman bilemeyeceğimize göre bu Duyular’ımızdan
öteye geçemeyiz. Hayat’ın Gayesi de, tıpkı Bilgilerimiz gibi,
gene bu Duyular’ımızla aldığımız Haz’dır.
Yaşamaktan alabildiğimiz
kadar Zevk alalım, ancak Ölçü’yü de kaçırmayalım. Akıl,
Duyular’ın Sonsuz İsteklerine karşı koymalıdır.
Erdem, Haz almakla Ölçülü olmaktır. Gerçek
Haz Sürekli olandır. Sürekli olan Hazz’a da
Bilgelik’le varılabilir. Bilge’nin Hazz’ı, kendi
kendinden Hoşnut olmasıyla belirir. Kendi kendinden Hoşnut
olmaksa Ahlaqi Haz’dır. Bilgelik,
gündelik Hazlar’ı küçümsemek, Sürekli Hazlar’a, Ahlaqî
Hazlar’a yönelmek demektir.
Bibliyografya:
-Felsefe Tarihi, Macit Gökberk,
-Büyük Filozoflar Ansiklopedisi,
Cemil Sena ,
-Aristippe, Wieland,
Grek
Düşünürü..
Prodikos’un Öğrencisi’ydi. Sokratesçi’dir. Ama
asıl ünü, Genç Keyhüsrev’in Kardeşi Artakserkses’e
karşı yaptığı Savaşı anlatan Anabasis adlı Eserinden
dolayıdır. Atina’lı Yurttaşları O’nu Sürgün Cezası’na
çarptırınc Isparta’ya
göçetti ve orada yaşadı.
Eserleri:
-Anabasis (İç Ülkelerde Sefer), Bu Eseriyle önemli bir
Tarihçi niteliği kazandı.
Pek çok Eseri vardır ve tümü günümüze kalmıştır. Eserleri
günümüze kalan birer Bilgi hazinesidir.
-Agesilas, Filosofik Roman, ünlü’dür.
Ekonomi, Devlet Gelirleri, Binicilik, av vb.gibi
çeşitli konular üstüne yazmıştır.
-Sokrates’ten Anılar’ı da çok ilginçtir.
Thrasymakhos
MÖ 400 lü yıllar
Khalkedon'lu
Grek Düşünürü. Antikçağ Grek Sofisti. Çok ünlü bir
Söylevci’ydi. Atina’da Dersler verdi. Eserlerinin tümü
kayıptır.
Platon O’nu bize Politea’nın 1. Kitabında
anlatır:
Sokrates ile Tartışma’ya geldiğinde yanında
Kleitophon ve Kharmantides adlı Öğrencileri vardı.
Kharmantides Söze karışmıyor. Pire'de kocamış Zengin
Kephalos'un Evi’nde toplanmışlar. Sokrates
konuşmaktadır. Dinleyenler arasında Sokrates’in
Öğrencileri olan
Platon'un Kardeşleri Glaukon'la
Adeimanthos, Kephalos'un oğulları Lysias
ve Polemarkhos, bir de Eutydemos vardır.
Söz önce Yanlışlık’tan açılıyor. Sonra Para’nın
ne işe yaradığı, Doğruluk’un ne olduğu tartışılmaya
başlanıyor. Sokrates Konuşma’nın Dizginlerini, hemen
ele alır. Sofist Öğretmen Thrasymahhos'u
kızdırır.
Şöyle anlatır
Platon: ‘Biz böyle konuşurken
Thrasymakhos bir kaç kere Söze karışacak olmuştu.
Yanındakiler, Konuşmamızı sonuna kadar dinlemek
istediklerinden bırakmamışlardı O’nu. Ben Konuşmaya ara
verince tutamadı kendini. Bir Vahşi Hayvan’ın Sinsiliğiyle
toparlanıp, parçalayacakmış gibi saldırdı üzerime.'
Thrasymakhos paradoksal bir Tez ileri sürüyor.
Thrasymakhos'a göre Erdem, Güçlü’nün
işine gelen’dir.
Toplumu Güçlüler’in yönetmesi Doğa Kuralları’na
uygundur. Hak dediğimiz şey, Zor kullanmaktan
doğmuştur. Haklı’yla Haksız’ı Kanunlar
ayırır, Kanunlar’ı yapanlarsa Güçlüler’dir.
Nelerin Yasak olup, nelerin Yasak olmadığını Zor
kullanan Güçlüler buyurur. Güçlü’nün Ölçüsü
sadece kendi çıkarıdır. Güçlü’nün Çıkarı, Uygarlığa
erişmemiş Yoplumlar’da Yumruk Gücü’yle, Uygar
toplumlar’da Kanun gücü’yle sağlanır. Bu iki
Güç arasında hiç bir ayrılık yoktur. Her Düzen, Güçlü’nün
işine geldiği gibi kurulur. Tek Gerçek, Güçlü olmaktır.
Şu var ki, Ahlaq Çenebazları’nın yayıldığı yerlerde,
Haqsızlığa ya büyük Ölçüde başarmak ya da gizlice yapmak
gerekir. Ayıplanan Haksızlıklar küçük ya da hemen
sırıtıveren Haksızlıklar’dır. Toplumlar, büyük ölçüde
başarılan Haksızlıklar’ı alkışlarlar. Haksızlık etmek,
Başarı sağlar, Kazanç sağlar. Bunun için de Haksızlık
etmek, İyi’dir.’
Thrasymakhos,
Sokrates’i ürküten O
saldırışıyla, bu Düşünceyi şöyle savunuyor:
‘Ey
Sokrates, nedir bu sizin deminden beri
ettiğiniz Boş Sözler? Karşı karşıya geçmiş, budalaca Sorular,
karşılıklarla birbirinizin önünde yerlere yatıyorsunuz.
Doğruluk’un ne olduğunu gerçekten öğrenmek istiyorsan,
yalnız sormakla kalma, başkalarının verdiği Karşılığı da Alkış
toplamak için Çürütme’ye kalkma. Sormak, Karşılık
vermekten kolay’dır. Sen de Karşılık ver bakalım
söylenene, neymiş sence Doğruluk? Sana kalırsa Çobanlar,
Koyunlar’la Öküzler’i Efendiler’inin ve kendilerinin Yararına
değil, Koyunlar’la Öküzler’in Yararı’na beslerler. Sence,
Kentlerin başındaki Yönetmenler’in de, Sürüler’in başındaki
Çobanlar gibi, gece gündüz düşündükleri kendi işlerine gelen
değildir. Sen, Doğru’yla Doğruluğu, Eğri’yle
Eğriliği anlamaktan çok uzaksın, bunu bilmiyorsun.
Doğruluk’la Doğru, aslında bir başkası için Yararlı olan,
Güçlü’nün, Yöneten’in İşine yarayan Şey’dir; Güçsüz’ün,
Yönetilenin de Zararınadır. Eğrilikse tam tersine.
Güçlü, üstün olduğu için, Yönetilenler Güçlü’nün
işine geleni yaparlar. Kendi Mutluluklarını değil, onun
Mutluluğunu sağlarlar. Sen Saf bir Adamsın Koca
Sokrates.
Şunu anlamalısın ki, Doğru Adam, her işte, Doğru
Olmayan’ın karşısında zararlı çıkar. Bir Doğru’yla
bir Eğri ortak olsa, bu Ortaklığın sonunda, Zararda
olan hep Doğru’dur. Doğru Adam çok, Eğri Adam
az Vergi verir. Almaya gelince tersinedir. Doğru
Adam az, Eğri Adam çok alır. Bir Eğri’yle
bir Doğru Yönetim’in başına geçtiler mi, Doğru,
kendini işe vereceğinden Evine bile bakamaz olur. Doğruluğu
onun Devlet Malı’ndan faydalanmasına Engel’dir. Üstelik de,
hep Doğru kalmak yüzünden, Hısımlarını gücendirir. Sen
Eğri’yi gözünün önünde tut ki, onu yapanı Mutluluklar’a
ulaştırıyor. Gördüğü Haksızlıklara rağmen onu yapmayanı Sefil,
Perişan ediyor. İşte böylece sonuna varan bir Eğrilik
Zorbalık dediğimiz Düzenin ta kendisi olur. Zorba,
başkalarının Mallarını azar azar değil, Zorla, toptan alır; bu
Mallar ister Tanrılar’ın olsun, ister Devlet’in.
Oysaki, onun yaptığını yapan bir Küçük Adam Ceza görüp Rezil
olurdu. O Küçük Adam’a Hırsız denir, Soyguncu
denir, Yağmacı denir. Ama Yurttaşlarının Mallarına el
sürmekle kalmayıp onları Kölelik’e de sürükleyen
Kimseye bu Adlar verilmez. Yalnız kendi Yurttaşları değil,
Eğrilik’i sonuna kadar vardıran bu Adamı bilen herkes, ona,
muradına ermiş Mutlu bir Adam diyecektir. İnsanlar Eğriliği,
Eğrilik yapmak korkusundan değil, Eğrilik’e uğramak
Korkusundan ayıplarlar. Görüyorsun ya Sokrates, sonuna
varan bir Eğrilik bir Adam’a böylece Doğruluk’tan daha
çok yaraşır. Eğri Adam bu yüzden daha Güçlü, daha
Efendi olur. Başta da söylediğim gibi, Doğruluk Güçlü’nün
işine gelendir; Eğrilikse, kendimize yararlı olan,
kendi işimize gelen’dir.’
Kleitophon
MÖ 400 lü yıllar
Thrasymakhos’un Öğrencisi.
Kharmantides
MÖ 400 lü yıllar
Thrasymakhos’un Öğrencisi.
Prodikos
MÖ 400 lü yıllar
Grek Düşünürü. Antikçağ Grek Sofistliğinin son
Temsilcisi..
Keos’luydu. Bir çok kez Atina’ya Elçi olarak gönderildi ve
orada verdiği Söylevler’le ünlendi.
Sokrates’ten önceki Grek Düşüncesi’nin zorunlu
sonucu olarak bir Eleştiri Geleneği ortaya çıkmıştı.
Bilgelik Öğretmeni anlamına gelen Sofist deyimi her
ne kadar Platon (ö. MÖ 347) tarafından ‘Filozof’la
Politikacı arasında orta bir Şey’dir ‘
diye tanımlanmaktaysa da Eleştiriciler’i dile
getirmekteydi. Birey olarak İnsan’a değer verilmesi ve
Birey’in Din, Devlet, Hukuk gibi İnsanlarca
konulan Bağlar’dan kurtarılarak Doğa’ya uygun kılınması
Sofistlik’in temel düşüncesi’dir. Bundan ötürü de Grek
Sofistiği Antik Aydınlanma Çağı olarak nitelenir.
Sofistlik’in Mücadele Silahı Söz’dü. Bu Söz,
başlangıçta çok iyi kullanılmış, sonra Genç Kuşaklar onu
aldatıcı bir İnandırma Aracı’na dönüştürdüler.
Prodikos da O’nu
iyi kullananlardan’dır.
Şöyle der: ’Güneş, Ay, Irmaklar,
Kaynaklar ve genellikle Hayatımıza Yardımı dokunan ne varsa,
Yararları yüzünden, Mısır’lılardaki Nil Nehri gibi, Eskiler’e
Tanrı olarak görünmüştür. Bundan ötürü de Ekmeğe Demeter,
Şarab’a Dionysos, Su’ya Poseidon,
Ateş’e Hephaistos gözüyle bakılmış ve bu işe yarayan
bütün Şeyler için böyle olmuştur.’
Bir Hatip de söylevinde şöyle
demektedir:
‘Burada İnsanlar’ın her türlü Tapımı,
Histerleri ve Ayinleri Çiftçiliğin Nimetleri’nden çıkaran,
Tanrı Düşüncesi’nin ve her türlü Dinliliğin İnsanlar’a
Çiftçilik’ten geldiğini kabul eden Prodikos’un Bilgisi’ni
araya sıkıştıracağız.’
Platon,
Protagoras
Diyalogu’nda Prodikos’u da konuşturur.
Söylev ya da Ders karşılığında Ücret alma
geleneği de Prodikos tarafından kuruldu. Yoksullar’a 1
Drahmi’ye, Zenginler’e 50 Drahmi’ye Ders verdi.
Platon
bunu alay ile anlatır:
‘Sokrates, Prodikos’un
Adam başına 50 Drahmi’ye verdiği Dersleri almış olsaydı
Adların Niteliğini söyleyebilirdi. Ama bir Drahmilik
Derslerini dinlediği için bu konuda bir şey söylememiştir.’
Prodikos,
Protagoras’ın
başlattığı Grek Sofistliği’nde önemli isimlerden biridir.
Söylevler’inden günümüze kalmış olan birkaç parça üzerine bu
yargıya varanlar vardır.
Stesimbrotos
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü.. Grek Sofistleri’nden.
Perikles’in Çağdaşı’ydı, O’nu eleştirirdi.
Eserleri:
-Gizli Tapımlar’ı anlatan Peri
Teleton (Törenler Üstüne)
-ve Peri Themistokles, Thukidies kai
Perikles (Themistokles, Thukidies ve
Perikles Üstüne ) adlı eserleri vardır.
Hippias,
Elis’li
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü. Sofist. Matematikçi,
Geometrici, Astronom.
Platon,
Protagoras,
Büyük Hippias ve Küçük
Hippias adlı eserlerinde O’nu över ve ilginç Kişiliğini
anlatır:
‘Bilge Hippias şöyle dedi: Ey
burada bulunanlar, Ben hepinizin Doğa’dan ve Yasa’dan değil,
Soydaşlık’tan Hısım ve Yurttaş olduğunuz Düşüncesindeyim.
Çünkü Doğa’da benzer benzeriyle Soytaş’tır, Yasa’ysa
İnsanlar’ın Tiran’ı olduğu için birçok şeyleri Doğa’ya karşı
zorla yaptırır.’
Platon, Büyük Hippias
Diyalogu’nda Sokrates’le Hippias’ı
Güzel’in Doğa’sı üstüne tartıştırır.
Küçük Hippias Diyalogu
Sofistler’e yöneltilmiş bir Eleştiri’dir.
Ünlü bir özdeyişi: ’İftira edenleri
Hırsızlar’dan daha şiddetle cezalandırmalı. Çünkü Onlar,
bizden en büyük Servetimiz olan halkın Saygısı’nı çalarlar.’
Eserleri:
Hippias çok sayıda eser bıraktı.
Özellikle Homeros üstüne yaptığı İncelemeler’le bir
Arkeoloji Kitabı çok ünlü’dür.
Antiphon
MÖ 400 lü Yıllar
Grek
Düşünürü.. Ünlü Sofistler’den..
Xenophanes ve Aristoteles O’ndan bahsederler.
Sokrates’le tartıştığı aktarılır.
Aristoteles’de
O’nun bir çok Sözleriyle hesaplaşmak gereği duydu.
Hermann Diels ve Walter Kranz,
Antiphon’un Hakikat adını verdikleri Eserinden söz
ederler.
Doğa’nın koyduğu ile (Physis) insanın koyduğu (Nomos
) arasındaki karşıtlığı önemle belirtmiş ve İnsan’ın koyduğu
Yasalar’ın Güçsüzlüğünü göstermiştir. İnsanlar’ın Eşit
doğduklarını, Doğa’da Köleler bulunmadığını,
İnsanlar arasındaki yapma Ayrımlar’ın gene İnsanlar’ca
konulduğunu ve bunların Doxa’dan
başka bir şey olmadıklarını savunur.
O bu İnsanca Eşitliği sadece Grekler arasında değil, bütün
İnsanlar arasında kabul eder. İnsanlar’ın herşey’den Eşit
olarak yararlanmaları gerektiğini savunur ‘İnsanların
koyduğuna karşı gelen bunu gizleyerek sonucundan kurtulabilir
ama, Doğa’nın koyduğuna karşı gelen bunu ne kadar gizlese de
sonucundan kurtulamaz. Çünkü 1.si Kuruntu, 2.si
Hakikattir’. der.
Physis ve Nomos karşıtlığı üstüne çok
ilginç düşünceler ileri sürer:
’Gözlerin neleri görüp neleri görmemesi, Kulaklar’ın neleri
duyup neleri duymaması, Diller’in neleri söyleyip neleri
yapmaması, Ayaklar’ın nerelere, gidip nerelere gitmemesi için
Yasalar konulmuştur. Yaşamak mıdır bu? Ya da ölmek mi? Oysa
yaşamak ve ölmek tabi olgular’dır ve İnsanlar’ın koyduğu bu
köstekler’e karşın son derece özgür’dürler.’
Bibliyografya:
-Antik Felsefe, Walter Kranz,
-Die Fragmente der Vorsokratiker,
Hermann Diels,
-Felsefe Tarihi,Macit
Gökberk,
Phaidon, Elisli
MÖ 400 lü yıllar
Grek Düşünürü.
Sokrates’in Öğrencisi.
Platon’un ünlü Phaidon Diyalogu
O’nun adını taşır, bu Diyalog’da Phaidon,
Sokrates’in
Ölümü’nü anlatır.
Phaidon, Elis-Eretria Okulu’nun
Banisi.. Megara Okulu’nkine benzer bir Erdem
Öğretisi geliştirdi.
Bu Okul sonradan Phaidon’un Öğrencisi
Menedemos tarafınan Eretria’ya taşınmıştır.
Phaidros, Myrinus’lu
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü..
Sokrates’in Öğrencilerinden..
Sofist.
Platon’un ünlü Phaidros
Diyalogu O’nun adını taşır. Platon’un Şölen
adlı Diyalogu’nda da Adı anılır.
Grek Düşünürü..
Sokrates’in hem Çocukluk Arkadaşı, hem de
Öğrencisiydi.
Sokrates kovuşturulunca O’na Kefil oldu.
O’nu kaçması için kandırmaya çalıştı.
Suidas’ın anlattığına göre
Sokrates için
Güçlü bir Savunma yazdı.
Diogenes Laertius (ö. MS 220) O’nun 17
Diyalog’u bulunduğunu yazar. Hiçbirisi bugüne gelmedi.
Platon’un ünlü Diyaloglar’ından biri O’nun adını
taşır. Platon bu Diyalog’unda, Yasalar’a her ne
pahasına olursa olsun Saygı gösterilmesi yolundaki
Sokrates
Düşüncesi’ni işler. Diyalog’da Tutuklu bulunan
Sokrates’i
kaçması için kandırmaya çalışan Kriton’la
Sokrates
bu konuda tartışırlar.
Sokrates’in Tezi şudur :
’Adaletsiz de olsa Yasalar’a boyun eğmemiz gerekir, o Yasalar
ki Kriton’u Doğumundan beri korumuş ve Eğitimini
sağlamıştır. İnsan Vatanına başkaldırmamalıdır.’
Khairephon
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü..
Sokrates’in hem Öğrencisi, hem de Dostu’ydu.
Dünya’da Sokrates’ten daha Bilge bir kişi olamayacağı
tezi ile ünlendi.
Kendisini Apollon’un Hizmeti’nde bir Filozof
sayar. Sokrates’ten önce öldü.
Xenophon ile Platon O’nu överler.
Aristophanes ise Alay eder.
Hermogenes
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü.
Sokrates’in hem Öğrencisi, hem de en Güvendiği
Dostu.
Platon’un Diyaloglar’ında
konuşanlardandır. Xenophon O’ ndan çok söz eder, över.
Chaerephon
MÖ 400 lü Yıllar
Grek Düşünürü..
Xenophon ile Aristophanes’den
öğrenildiğine göre Sokrates’in Öğrencileri’ndendi.
Cebes,
Thebe’li
MÖ 400 lü yıllar
Thebe‘li Grek Düşünürü..
Ahlaq’la
uğraştı. Sokrates’in Öğrencisi..
Platon,
Phaidon’unda O’nu, konuşmakta çok Usta ve Akıllı bir
Kişi olarak gösterir.
Grek Düşünürü.. Ozan.
Sokrates’in Öğrencisi ve
Dostuydu.
Her Mısrasıyla bir biçim; örneğin br
Yumurta, bir Balta, bir Kanat, vb. yaparmış.
Platon Phaidron
Diyalogu’nda O’ndan sözeder.
Eserleri :
-Diogenes Laertius
(ö. MS 220), O’nun 25 kadar Diyalog yazdığını söyler,
Kleombrotos
MÖ 300 lü yıllar
Grek Düşünürü.. Amprakia’lıydı.
Sokrates’in Öğrencileri’nden.
Platon’un Phaidon’unu okuduktan sonra, Gerçek
Dünya’nın Mutluluğuna kavuşmak için kendini Deniz’e atarak
öldürdü.
Bibliyografya:
-*Hançerlioğlu,O. ,Felsefe
Ansiklopedisi, Düşünürler Bölümü
Kephalos,
oğulları Lysias,
Polemarkhos
Sokrates’in
İzleyicileri.
Platon’un Kardeşi
Sokrates’in İzleyicisi
Platon’un
Kardeşi, Sokrates’in İzleyicisi
Kallikles/Callikles
MÖ 300 lü yıllar /2.Saat
Grek Düşünürü.. Ünlü Sofist.
Platon O’ndan Gorgias de bahseder.
Hayatı üstüne başkaca bilgi yok.
Thrasymakhos'un Tersi gibi düşünür.
‘Erdem, Güçsüz’ün işine gelen’dir. Çünkü
Haklı’yla Haksız’ı ayıran Kanunlar Çoğunluğun,
Güçsüzler’in Yasaları’dır. Güçsüzler, Güçlüler’den
korktukları için Kanunlar yapmışlar, kendilerini korumaya
çalışmışlardır. Tek Gerçek, Güçlü olmaktır. Erdemsizlik
doğal’dır, Doğa’ya uygundur. Güçlü elbette
ezecek, vuracak, kazanacaktır. Bu türlü davranış, onun
Gücü’nün Hakkı’dır. Güçsüzler, ki Çoğunluktadır, daha
küçük Yaş’tan başlayarak Aslan Eğitimi’nde yapıldığı gibi
birtakım boş lakırtılar, Erdem Büyülemeleri’yle
Güçlüler’i Köleliğe alıştırırlar. Başka bir yapabilecekleri
yoktur Zavallılar’ın, elbette Kurnazlıklar’ını
kullanacaklardır. Güc’e karşı Kurnazlık da doğal bir
Davranış’tır. Güçsüzler, Haklı’yla Haksız’ı, kendi
çıkarları bakımından belirlerler. Bundan ötürü de çok elde
etmek, Haksızlık etmek diye tanımlanır. Oysa Doğa,
Eşitlik tanımaz. Doğa’da Eşitlik diye bir şey
yoktur. Bitkiler’e, Hayvanlar’a bakınız. Oluşum,
Güçlüler’in Güçsüzler’i yok etmesiyle gelişir. Nitekim
İnsanlar arasında da gerçekten Güçlüler çıkar, bu
Yalanlar’ı silkip atarak Doğa’ya aykırı Kanunları
çiğnerler. Önce , bir Kuşak’tan başka bir şey olmayan bu kimse,
artık, Efendimizdir. Daha fazla kazanacak, daha Mutlu
olacaktır, çünkü daha İyi’dir. Haqlı’yla Haqsız
üstüne belirtilmiş bütün Lakırtılar’dan büsbütün başka, ayrı
bir anlamda daha iyidir. Çünkü Doğa’ya uygundur.’
Alkidamas (Alcidamas)
MÖ 300 lü yıllar
Grek Düşünürü.
Gorgias’ın (ö. MÖ 375)
Öğrencisi’ydi. Sofist.
Kölelik’le savaştı. İnsanlar’ın Eşit
olarak doğduklarını ve Tanrı’nın bütün İnsanları Özgür
yarattığını savundu.
Sokrates’in Öğrencileri O’ndan Kötü bir Dil’le
sözederler.
Eserleri:
Sofistler Üstüne ve Palamed’e Karşı Ulysse’in
Suçlandırılması adlı nutukları ilginçtir.
-Mesina Söylevlerinde sık sık yinelediği ‘Doğa,
insandan Köle yapmaz.’ Sözü, J. J.
Rousseau’nun
(1778) Hazırlayıcısıdır. Hatip İsokrates’le boy
ölçüşmüştür.
Bibliyografya:
-History of Grece, Grote,
-Sophistik und Rhetorik,
Gomperz,
-Büyük Filozoflar Ansiklopedisi,
Cemil Sena,
Sokratesçi Sofistler
Sokrates’in Sofist Öğrencileri..
Sokrates’in
Düşünceleri’ni çeşitli yanlarından ele alıp geliştirmeye
çalışan Okullar’dır. Sokratesçi Okullar, İnsan
Hayatı’ndaki en büyük Gaye’nin Bilgi’yle varılan Erdem
olduğu yolundaki
Sokrates Görüşü’nde birleşirler.
‘Sokrates büyük bir Zeka ve büyük bir Yetenek’ti.
Platon’u,
Aristoteles’i ve hatta Eukleides’i,
Aristippos’u, Antisthenes’i böylesine
etkileyebilmek elbette sıradan bir İnsan’ın becerebileceği bir
iş değildi .’
Antik Grek Düşüncesi’nde Eukleides, Elis’li Phaidon,
Antishenes, Aristippos ve izleyicileri böyle anılırlar.
Çünkü bunlar Düşüncelerinde, Sokrates’i Sofizm
Doğrultusunda yorumladılar. Bunların öğretilerinde Sofist
Ögeler Güçlü’dür.
Megara okulu,
Elis-Ereteria Okulu,
Kinikler Okulu
ve Kirene Okulu ,Sokratesçi Okullar adı altında
toplanırlar.
Sokrates’in Öğrencilerinin kurduğu bu
Okullar
Sokratesçiliği çeşitli yanlarından alarak
kendilerine göre yorumlamışlardır.
Örneğin Kinizm’in Banisi Antistenes,
Sokrates Ahlaqçılı’ğından yola çıktığı halde Ahlaq’ı
umursamazlığa vardı. Çünkü Ahlaq İnsan’ı gevşetir,
Rahat’a kavuşturur, oysa İnsan Hazz’ın bu türlüsüne de
sırt çevirerek yaşayabilmek için dayanıklı olmalıdır.
Kinikler’le Kireneliler
Sokrates’i
Sofizm’le kaynaştırmaya çalışmışlardır.
Hedonizm’in kurucusu Aristippos Bireyci’dir,
Toplum’a değer vermez, istenen Haz Bireysel Haz’dır,
onun için de ölçü Protagoras’ın (ö. MÖ 411) dediği gibi
Bireysel İnsan’dır.
Megara Okulu’nun kurucusu Eukleides, Sofistlerin Sanatı
olan Eristik Sanatı geliştirdi. Öğretisi İzafiliğe
yönelen şaşırtıcı tasımlarla Süslü’ydü. Megara Okulu,
Sokrates’in Töre İlkesi’ni Elea
Öğretisi’yle birleştirmişlerdir.
Sokrates’i bütünüyle kavrayan ve geliştiren tek Öğreti,
büyük özelliğinden ötürü Sokrates’çi Okullar arasında
sayılmaz. Platonculuk...
Megara Okulu,
Didişimcilik,
Kirene Okulu,
Kinik Okulu, Kinikler ,Kinizm ,
Eris-Ereterya Okulu ,
Hedonizim ,
Platonculuk ,
ç.Suat Yakup Baydur,
1948,İst, II.Bölüm, s.19,
Bu diyalog Cicero tarafından Latince’ye çevrildi.)
Bu tezin tam karşıtı olan ‘erdem, güçsüzün işine
gelendir’ savını Platon’un Gorgias diyalogunda Kallikles
savunmuştur.’
1912, Berlin, 3.Baskı c.II, Ch 80
Aynı adı taşıyan Kinik Grek Düşünürü ile
karıştırılmamalı.
1985, İst,
Remzi Kit.C.1, s.310