Thomas Hobbes

1588-1679

 

               İngiliz Düşünürü..

               Bir Anglikan Papazı’nın Oğlu’ydu. Oxford Üniversitesi’ni bitirdi. Özel Öğretmenlik yapıyordu. Zengin Öğrencileri’nin Eğitici olarak sık sık onlarla birlikte Avrupa Gezileri’ne gönderiliyordu. Gal Prensi’ne (Charles II) bile Öğretmenlik yapmıştı.

               Yeniçağ Maddeciliği’nin F.Bacon’un Ardılı olarak Büyük Temsilcisi.. Metafizik ve Mekanik bir Maddecilik geliştirdi.

               O, Doğa’nın Tüm Cisimlerini Canlı  Organizmalar’la birlikte Mekanizmalar’a bağlıyordu.  Devlet bile O’nun için Dev bir Makina’ydı. Bütün Evren Mekanik Hareket Yasaları’nca yönetiliyordu. İnsan’ın Ruhsal Hayatı da Dış Etkiler’le belirlenen Karmaşık bir Makina’ydı.

               Ruh Özel bir Töz olarak yoktu. Biricik Töz Maddi Nesneler’di, Tanrı İnsanlarca Hayali olarak üretilmişti.

               ‘Filosofi yapmak, Doğru düşünmektir. Düşünmekse katmak, ayırmak, toplamak, çıkarmak; yani saymak demektir. Şu halde Doğru düşünmek, birleştirilmesi gerekeni birleştirmek, ayrılması gerekeni ayırmaktır. Birleşebilen ya da ayrılabilen şeyler Cisimler’dir. Demek ki Filosofi’nin Cisimler’den başka bir Konusu olmaz. Ruhlar, Melekler, Tanrı düşünülemez. İnanç Konuları’dır. Filosofi’nin Konusu Cisimler, Metodu da Dış ve İç Duyarlık’tır. Bunun ikisi de Deney’e dayanır. Gözlem Bilimi’nin dışında gerçek hiç Bilgi yoktur.

               Sınırsız Liberte yoktur. İnsanlar’ın Davranışları Dayanılmaz İçgüdüler’in Eli’ndedir. Tutkusuz Akıl, Çekiciliği olmayan Ahlaki İlkeler, İnsanlar üzerinde hiç bir Etki yapmaz. İsteğimizi yönetmek Elimizde değildir. Her Davranış’ın Yeter bir Neden’i vardır. Yeter Neden Zorunluluk’tur. Evren’deki Her Cisim gibi İnsan da bu Zorunluluğa Bağlı’dır. Her şey’de olduğu gibi Ahlak’ta da en Gerçek Menfaat Düşüncesi’dir. Mutlak İyi, Mutlak Kötü, Mutlak Adalet, Mutlak Ahlak yoktur. Bunlar Uydurulmuş Kavramlar’dır. Gerçekte İyi, hoşa giden, Kötü de hoşa gitmeyen Şey’dir. Doğa’da olduğu gibi Devlet’te de Hakk’ı meydana getiren Kuvvet’tir. Gerçek Devlet, herkesin herkese karşı Kavgası’dır. Devlet bu Kavga’ya bir dereceye kadar Son verdiği için onun emrettiği Erdem, Yasak ettiği Erdemsizlik’tir.

               Richard Peters: Hobbes’i şöyle değerlendirir:  'Filosofik Eserlerin iki Kaynağı var, Endişe ve Heyecan. Platon, Çağının Derin Toplumsal Değişimler’inden Endişe ediyor ve Matematik karşısında Büyük Heyecan duyuyordu. Newton Fiziği ve Fransız İhtilali Kant'ı, hem heyecanlandırıyor, hem kaygılandırıyordu. Leibniz Mikroskop’un geliştirilmesi karşısında heyecanlanıyor. Kartezyen Fiziğin Mekanistik İçerimleri’nden Endişe ediyordu. Çoğu Modern Düşünürler’in Freud, Marx veya Einstein'in İma ettiği Şeyler’den veya Hızlı Sanayileşme’nin yolaçtığı Toplumsal Sorunlar’dan Şaşkınlığa kapılmaları gibi, bu Klasik Düşünürler de Yeni Keşifler’in ve Toplumsal Değişim’den kaynaklanan Sorunlar karşısında Şaşkınlık duyuyorlardı.

Hobbes'in Levithan'ı  1600ler’in Derin Toplumsal Değişimleri ile Matematiksel Bilimler’in Yükselişinin Sebep olduğu Sorunlar’a Sistemli bir Cevap vermeye Teşebbüs etmesinden dolayı, Büyük Filosofik Kitaplar arasında bir yere Sahip’tir.

Leviathan, Siyaset Filosofisi olarak İngiltere’de yazılmış ilk Büyük Eser’dir.

 Hobbes, 1600ler’in  Kargaşalıklarından Endişe duyuyor, Matematik ve Mekanik’teki Gelişmeler karşısındaysa Heyecan’a kapılıyordu. Endişe ve Heyecanının Tecavüzü, Çağdaşlarını ve Haleflerini şaşkına çeviren bir Heyul’anın ( Leviathan) İmaline yolaçıyordu.' [1]

               Hobbes  Siyasal Kurumlaşma’yı Birey’in Hakları’ndan çıkarıyordu. Leviathan Siyasal Uzviyeti birleştirmek Suretiyle Birey’in Haklarını Teminat altına alabilir, çünkü o da İnsan gibi Güç’ten oluşmaktadır. Mutlak Gücü Meydan’a getiren ve onun Varlığına Anlam veren Tanrı değil, Zayıflarını iyileştirmek Umuduyla Leviathan'ı yaratanlar, Güçsüz Varlıklar’dır. Mutlak Güç, Tanrı’nın değil İnsanoğlu’nun Temsilcisi’dir. Bu Güc’ün Aşkınlığının Kökeni de İnsanoğlu’nun Zayıflığındadır. Tebasının Hastalıklarını iyileştirir.

               Leviathan Bireyler’in dışında olduğu ve Bireyler onun Gücünün Kuantumlar’ı oldukları için Hükümdar’ın Mutlak Gücü, Tebasının Özgürlükleri ile çelişmez.

               O’na göre  Tanrı'nın Belirli İnsanlar’la konuştuğuna inanmak, bu İnsanlar’ın Hakikat’i söylediklerine iman etmektir. Beşeri bir Aracı ihtiyacı’ndan dolayı, Tanrı'ya inanmak, İnsanlar’a inanmak demektir. Ama bir çok İnsan Güç elde etmek için böyle bir Yalan söyler.

               Leviathan'ın Gücü İtiraz Kabul etmezdi. Mutlak ve Sınırsız’dı. Bunu Şiddetli Ölüm Korkusu ile sağlıyordu. Tabiler Son Derece Uysal davranırlar; çünkü Egemen’den korkmaktadırlar.  Şayet Hayatını Tehlike’ye atıyorsa, Levithan'a karşı da gelebilir İnsan oysa.

               Hobbes'e göre Her İnsan Teki Hemcinslerinin Sürekli Tehtidi altındadır; Kişi’yi başkalarına bağlayan Bağ, Düşmanlık’tır. Bu bakımdan jus in omnia ( Birey’in herşey üzerindeki Hakkı) iki Farklı Fikr’in Kesişiminden doğmaktadır: Birey’in Mutlak Ahlaki Bağımsızlığı ve Diğer Bireyler’le düşmanca ilişkisi. Düşmanlık Evrensel olduğundan Kendini Koruma Birey’in Biricik Eylem İlkesi olmaktadır. Birey bir Tür Olumsuz Toplumsallık Yolu’yla, Savaş Yolu’yla varolmaktadır. Sahip olduğu Sınırsız Hak, bu Savaş’ın bir Sonucudur sadece. Sonuçta İktidar, Güçsüz İnsanlar’ın kendi Haklarını korumak üzere İnşa ettikleri Maharetli bir Aygıt’tır.

               Hobbes Savaş’ın iki Kökeninden bahseder: Mal Mülkiyetine Yönelik Düşmanlık ( Enderlik Esasına dayalı Rekabet, Ekonomik Düşmanlık), ve Güç, İtibar ve Şöhret Arzusuna Dayalı Salt Düşmanlık ( Ahlaki ve Siyasi veya Manevi  Düşmanlık). Hobbes’e göre ikincisi daha Önemli. İktidar Arzusu, Birinci Gelme Arzusu, bütün Beşeri İhtiraslar’ın indirgenebileceği Tutku’dur.

               Şayet İnsanlar Leviathan'ı benimsiyorlarsa, her türlü Çalışma’nın Şartı olan Güvenlikler’ini Teminat altına aldığı içindir. Onun Himayesini benimsemekle sonugelmez İktidar Arayışı’nın Tehlikelerinden sakınmış olurlar.

               Hobbes’in Devlet ve Toplum Kuramı, Toplumsal Olgular’ın Maddeci Açı’dan Ele alınmasının Tohumlarını içerir. Descartes’in Doğuştan Düşünceler Kuramı’na karşı çıkar. O’na göre Doğa’nın Nitelikçe Çeşitliliği Nesneler arasındaki Farklılıklar’a dayanan İnsan Algısı’nın Özelliğinden doğar. Bu Görüşü Diyalektik Maddeciler’ce onaylanamaz.

               1667 de İngiltere’de bir Veba Salgını başlayınca Parlemento bunu Hobbes’in Kitabından kaynaklanan İlahi bir Öfke saydı.

 

               Eserleri:

               -Leviathan, (Dev ya da bir Din ve Dünya Devleti’nin Dokusu, Biçimi ve Erki)[2]

               Egemen’in Sorumsuzluğu ilkesini işleyen Eser 4 Bölüm’dür.

‘1.Bölüm’de,( İnsan Üstüne’ başlıklı) İnsan’ın Fiziksel ve Psikolojik Özellikleri’ni işledikten sonra Siyaset-Öncesi saydığı bir Doğal Durum’u anlatır, bu Doğal Durum, İnsan’ın Bencil İçgüdüleri yüzünden sürekli bir Savaş Durumu’dur, çünkü İnsanlar’ın  Bencil İçgüdüleri sürekli olarak karşılıklı Kuşku ve Kavga’ya yol açmaktadır.

2.Bölüm:’Devlet Üstüne’ dir. Devlet’in Mantıksal Kuruluşu olarak Toplum Sözleşmesi Kuramı işlenir ve Egemenliğin Mutlaklığı İlkesi savunulur.

3.Bölüm:’Hristiyan Devlet’tir.

4.Bölüm:’Karanlıklar Krallığı’. Din ve Kilise ile ilgili Konular işlenir.

               Mutlak Devlet Leviathan (Bible’de Su Canavarı demektir) Deyimiyle simgeler. Kralcılar’a karşı savaşan Parlemento’yu da Behemoth (Bible’de geçen aynı anlamda başka Kelime) ile simgeler. Bu simgeler’e göre Kralcılar ile Parlemento arasındaki Savaşım, bir çeşit Devler Savaşı’dır.

               Bu Eser’le ilk kez  Toplum’un Tanrısal köken’e dayandığı Kuramına Maddeci ve Gerekirci bir Anlayış’la karşı çıkıldı.

Mutlak Monarşi en iyi Devlet olarak savunuldu bu Eser’de. Devlet’e Sınırsız Güç istendi. Bununla beraber böylesine bir Devlet’in 1600lü Yıllar İngiltere’sinin Burjuva İhtilali’ne Yol açan Sınıflar’ın Çıkarları’yla uyuşabileceğini düşünür.

-Elements of Law, Natural and Political, [3]

               -Questions concerning Liberty, Necessity and Chance, [4]

               -Behemonth, The History of the Causes of the Civil Wars in England, [5]

               -De Cive, [6]

               -De Corpore, [7]

               -De Homine , [8]58,

               -Dialogue between a Philosopher and a Student or the Common Laws of England,

               Bütün Eserleri,

-English Works of Thomas Hobbes, Molesworth, [9]

               -Opera Latina, Molesworth[10] 5 cilt. Latince yazdığı eserler.

 


 


[1]        1956,Middleses: Penguin, , s. 43:

[2]        1651,

[3]        1640,

[4]        1656,

[5]        1689,

[6]        1642,

[7]        1655,

[8]        1658,

[9]        1839-45,Londra

[10]       1839-45,Londra,