Thales b.
Eksamyes
MÖ 0624-0547
Anodolu Kıyısı’nda bir İonia Kenti olan
Miletos, İzmir’in güneyinde, Söke-Milas Yolu’nun Batısında,
Büyük Menderes Nehri’nin yığdığı çamurlar yüzünden deniz’den
ayrılmış bir kentti.
Miletos’ta Hellen’lerle Hellen
olmayanlar birlikte yaşıyorlardı.
Thales, Finikia’nın en Soylu
Ailesi’nden olan Thelidler soyundan Eksamyes’in
oğlu olarak doğdu.
Kimilerine göre Finikia’dan sürülen
Neileos’la birlikte Miletos’a geldiğinde kendisine
Yurttaşlık hakkı verilmiş, kimilerine göre Miletos’ta doğmuş.
Okumaya çalıştığımız bu Çağ’da Grek,
Tanrılar’la çevriliyordu. Hava Tanrı’ydı, Su
Tanrı’ydı, Güneş Tanrı’ydı, Fırtına Tanrı’ydı.
Bu Tanrılar, o çağın insanları gibi, Delişmen, Kavgacı,
Yalancı’ydılar. Kin güderler, kıskanırlar, dövüşürlerdi. Daha
uslu, örneklik edenilecek Tanrılar düşünenler oldu.
Tanrılar’ın en Büyüğü arandı. Değişmez Neden’in
araştırılması Aklı, İlahî Hikmet’te anlatılan
Tek Tanrı düşüncesine ulaştırdı.
Thales, Lydia Kralı Kroisos
zamanında yaşadı. Antikite’nin İlk Düşünürü olarak anılması
meşhurdur. 7 Bilge içinde sayılır.
Aristoteles
bir Filosofi Tarihi olan Metaphysika’sında O’ndan
bahseder.
Bu bahiste şunu demek ister: ‘Thales’den
önce yaşayan ve Tanrılar üstüne düşünmüş olanlar da, örneğin
Homoros ve Hesiodos Su’yu en yaşlı Şey,
yani Arkhe saymışlardı.
Thales Kozmoloji üzerinde
kafa yordu. Mezopotamya- ve Mısır Uygarlıları’ndan elde edilen
bilgiler O’nun orjinal bir Kozmogoni’nin mucidi
olmadığını gösterir. Bu Değişmez nden’in Su olduğunu
ileri sürdü. Herşey Su’dan çıkmıştı, Su’yun değişik
biçimleriydi. Var olan herşey, varlığını, Su’dan
almaktaydı. Bu Grek için büsbütün yeni bir düşünce olmayıp
Mythos’un devamıdır.
Arkhe olarak, Su’yu yani
Duyular’la algılanan cisimsel bir nesne’yi ele almıştı. Su’yun
içinde ilahIi bir yaratma gücü’nün bulunduğunu, Mıknatıs’taki
çekme gücü gibi, bir Hayat gücü’nün bulunduğunu düşündü. O’na
göre aslında İlahilik herşeyde vardı, herşey
Canlı’ydı. Tüm Antikite Grek Maddecileri’nin paylaştığı bu
İnanç,
İlkin 1600 lü yıllarda Hylozoizm (Canlı-Maddecilik)
olarak adlandırılır.
Kurucusu olarak da
Thales gösterilir. Bu Monist bir Öğreti’dir.
Evreni Maddi bir Bütünlük olarak görür. O Çağ’da
Canlı ve Ruhlu özdeş kelimelerdir. Devim= Değişme
yeteneğini belirtmek için kullanılır.
‘Thales herşeyin Daimon’larla
(Tanrılar) dolu olduğuna inanıyordu. Mıknatıs taşı’nın demiri
çektiğinden ötürü canlı olduğunu söyler. Deprem, üstünde
Yeryüzü’nün bir gemi gibi yüzdüğü Su’yun kımıldamasıyla
oluşur.’
Thales’in Siyasal Düşünceler’ini
Herodotes’in (ö.MÖ 424) Tarih’inden öğreniyoruz.
Burdan anlaşıldığına göre o zamana kadar tek başlarına
yaşayan İonia Kentleri’nin birleşip bir Devlet kurmak
istedikleri anlaşılmaktadır. Thales de bunu önermiş.
O’nun salt bir Düşünür olmadığı,
Matematikçi, Fizikçi, Astronom olduğu da görülür. Mısır’ın
Çağına göre ileri olan bilgileriyle geldiği İonia’da bu
özellikleriyle öne çıktı.
Nil kıyıları’nda Matematik, Geometri ve Fizik
üzerine Tahsil gördüğü biliniyor.
Yine Herodotes’in
aktardıklarından O’nun Grek’de İlk Astronom olduğu da öğreniliyor.
Buna göre Thales Güneş Tutulması için
tam bir tarih saptamış değildir, sadece Güneş Tutulmasının o
yılın yaz gündönümü’nden önce olacağını söylemiştir. Konunun
uzmanları, Thales’in bu saptamayı, Babil’de yapılmış
olan Güneş Tutulması çizelgeleri’ne dayanarak ileri sürmüş
olabileceğini söylüyorlar. Bu konuda
Aristoteles’in öğrencisi
Eudemos’un Matematik Tarihi’nde verdiği
bilgiler ışık tutucudur.
O’nun buluşları hakkında daha başka iddialar
da vardır:’ İlk olarak Daire içine Dikaçılı bir Üçgen çizdi.
Piramid (Ehramlar)ı gölgemizin büyüklüğünü, kendimiz kadar
olduğu zamanı bekleyerek gölgelerinden ölçen de odur.’
59.Olimpiyat içinde (MÖ 548-545) 78
yaşında öldü.
Eserleri:
-Gemici Astronomia’sı ,Kimilerine
göre hiçbir Yazı bırakmamış, O’na maledilen bu eser Samos’lu
Phokos’unmuş.
Thales’in kimi vecizeleri bugüne
ulaşmıştır:
‘Kefaletin yoldaşı felaket.
Kötü yoldan zengin olma.
Babadan kötü şeyi kapma.
Kefaletin yoldaşı felakettir.
Ana babana ne etmişsen çocuklarından onu bekle
.
İşsizlik üzücü şey. Kendini dizginleyememek
kadar kötü şey yok.
Acınmaktan çok kıskanıl.
Ölçülü ol, '
Bibliyografya:
-Die Fragmente der Vorsokratiker,
grieshisch und deutsch von Hermann Diels, 5.
Auflage herausgegeben von Walter Kranz,
Thales üstüne kaynaklar
verilir.
Gionardo Bruno’ya, Jean-Baptiste
Robinet’e kadar yakın çağların birçok maddecilerini
de niteler. Modern çağ maddecilerine göre Çağdaş bilim,
bu varsayımları doğrulamıştır. Canlı olan devinendir ve
doğada devinmeyen hiçbir şey yoktur. Tek yanılgısı , bütün
maddelerin duyumlarada sahipolduklarını varsaymasıdır.
Oysa duyumlar, ancak çok gelişmiş organik maddelerde
meydana çıkmıştır.
Maddeyi canlı sayan öğretilerin genel adı...
Grekçe madde anlamındaki hyle sözcüğü ile canlı
anlamındaki zoon sözcüğünün birleşiminden
türemiştir. Antikçağ Grek düşünürlerinden Thales,
Anaksimandros,
Anaksimenes ilkneden olarak olarak
düşündükleri Su, aperion ve psykhe
maddelerini canlı olarak tasarlamışlardı. Bütün bunlar
canlıydılar, çünkü herşey bunlardan türüyor ve oluşuyordu.
Daha sonra Stoacılar da maddi doğayı canlı saydılar.
Yolgösterici Güç, Cin ya da Ruh.. Antikçağ Grek
Felsefesi’nde özellikle Parmenides,
Protagoras ve Sokrates, İnsanlar’a yol gösteren Fiziküstü bir
güc’e inanırlardı. Bu güç İnsanlar’a mutluluk (Gr.Eudaimonia)
veriyordu. Parmenides bu terimi Tanrı
anlamında, Protagoras Cinler (Gr..Daimonoa)
anlamında, Sokrates de Ahlaki bir Sezgi (Gr.
Daimonion) anlamında kullanmıştır. Daha sonra
Platon,
Theophrastos ve Grek Komedicileri bu
Batılinançlı (Gr.Deisidaimon) ların karakterlerini
çizdiler. Terim Antikçağ Grek Felsefesi’nde genellikle
Batılinanç’ı karşılamakla beraber çeşitli anlamlar
göstermektedir. Örneğin Protagoras Mitolojik
Tanrılar’ı yadsır, buna karşı Daimonoa’lara
inanırdı. Sokrates, hertürlü Fiziğe ve Metafiziğe
sırt çevirir, ama ‘İçimdeki Daimonion’un sesine
uyarım’ derdi. Bu bakımdan terim, bir yandan Batılinanç’ı
dilegetirirken, öbür yandan da Batılinançlar’a
karşı bir anlam taşımıştır.