Friedrich Nietzsche

1844-1900

 

           Alman Düşünürü..Şair.

               15 Ekim 1844’de, Röcken, Lützen Yakınları’nda doğdu. 25 Ağustos 1900’de, Weimar’da öldü. Batı’nın ve Hristiyanlığın Geleneksel Din, Ahlak ve Filozofi Anlayışları’nı temelden eleştirdi, kendine özgü bir Uslup’la ortaya koyduğu Yoğun ve Çarpıcı Düşünceler’iyle en Etkili Modern Düşünürler arasına katıldı. Daha çok ‚Tanrı öldü’ Görüş’ü ve Also sprach Zarathustra Adlı Şiirsel eser’iyle Bellekler’de Yer edindi.

               Nazizim ve Faşizm’in Temellerini hazırlamakla suçlanır. Halkı ‘Ahmaklar Sürüsü’ olarak niteler, onlar Antidemokratik yönetilecektir. Us’a karşı İrade’yi çıkaran Öğretisi Halk’tan tiksinmektedir.

               ‘Ömrü boyunca Hastalık’tan kurtulamadı. İlk Delilik Krizi’ni 1889 da geçirdi ve delirdikten sonra 11 Yıl yaşadı’ der Meydan Larausse.[1]

 

               Gençliği ve Eğitimi:

               Prusya Kralı IV.Friedrich Wilhelm’in Adı verilen Nietzsche Protestan Din Adamları’nın yetiştiği Dindar bir Aile’nin Oğlu’ydu. Babası ölünce Annesi, Kızkardeşi, Anneannesi ve 2 Teyzesiyle Naumburg’a yerleşti.( 1850). 1858’de Burs kazanarak Almanya’nın önde gelen Protestan Yatılı Okulu Schulpforta’ya yazıldı. Üstün Başarı gösterdiği bu Okul’da Antik Grek ve Roma Klasikleri üzerine Temel bir Eğitim aldı. 1864’te Mezun olunca Teoloji ve Klasik Filoloji okumak ve Aile Geleneği’ne uyarak Papaz olmak üzere Bonn Üniversitesi’ne gitti. Ama burada Ünlü Filoloji Bilgin’i Friedrich Wilhelm Ritschel’in de Etkisi’yle Klasikler’e duyduğu İlgi Ağır bastı. Bu arada Müzik’le de ilgilenerek Robert Schumann’ın Etkisi’nde Romantik Kompozisyon Çalışmaları yaptı. 1865’te Ritschel’in ardından Leipzig Üniversitesi’ne geçti ve Ritschel’in yönettiği Rgeinisches Museum Dergisi’nde Yazılar’ı yayınlanan Diplomasız Tek Kişi oldu. 1867’de Süvari olarak Ordu’ya yazıldıysa da bir Kaza geçirerek 1868’de Leipzig’e döndü ve Öğrenim’ini sürdürdü. Leipzig Yılları’nda Arthur Schophenhauer’in Filozofisi’ni derinlemesine inceledi. Richard Wagner ile tanıştı ve onun Müziğine Hayranlık Derecesi’nde İlgi duydu.

               1869’da İsviçre’nin Basel Üniversitesi’nde Klasik Filoloji Profesörlüğü’ne Aday göstermesi istenen Ritschel, bu Görev’e henüz Akademik Unvan’ı olmayan Öğrencisi Nietsche’yi önerdi. 1869’da leipniz Üniversitesi’nin Sınav ve Tez Şartı aramadan yalnızca Yazılar’ına dayanarak Doktor Unvanı verdiği Nietzsche Basel Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak atandı. Ertesi Yıl isviçre Vatandaşı oldu. Öğretim Üyeliğine Yükseldi. Basel Üniversitesi’nde 10 yıl (1869-79) Filoloji Profesörlüğü yaptı. Fransız-Alman Savaşı Başlayınca Üniversite’den İzin alarak Ağustos 1870’te Gönüllü Sıhhiye Eri olarak  Cephe’ye gitti ve Difteri’ye yakalanınca Elim’de Basel’e döndü. Daha 1871’de Bozuk Sağlığı yüzünden Ağır Öğretim Yükü’nü taşıması güçleşti. 1876’da 1 Yıllık İzin aldı. 1879’da da Görev’inden ayrıldı. Basel Üniversitesi’nden malülen Emekli sayılarak Maaş bağladı.

 

               Düşünsel Evreleri:

               Nietsche, Profesörlüğü Sırası’nda Klasik Filoloji Çalışmaları’ndan uzaklaşarak Filozofi’ye yöneldi. Bu arada Basel’de Dost olduğu Kültür Tarihçisi Jacob Burckhardt’ın Görüşler’inden de etkilendi.

               Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik Adlı İlk Kitab’ı Klasik Filoloji Bilgileri’ne dayanan bir Sanat Filozofisi Eser’iydi. Wagner’e adadığı Kitab’ın Son Bölümler’inde Şiirsel bir Dil’le Görüşünün çağdaş Dünya için taşıyabileceği Anlam üzerinde dururken Besteci Dostu’nun Müziği’ni de ele aldı.

               Müziğin Özü’nden Tragedya’nın Doğuşu, Klasik Filoloji Çevresi’nde İyi tanınan Nietsche’nin Son Derece Sert Eleştiriler’e uğramasına Yol açtı ve ancak, Değer’i anlaşıldıktan sonra Sanat Filozofisi ile Müzik-Tiyatro Kuramları arasındaki yerini alarak Klasik bir Eser haline geldi. Wagner’le olan Dostluğu ise 1873’te gölgelenmeye başladı. Wagner’in Aşırı Milliyetçi ve Antisemitik Tutum’una karşılık Nietsche Din ve Ulus Kaynaklı Geleneksel Değerler’den uzaklaşmıştı.  Nietzche’nin 1878’de Parsifal Operası’nı ‚Hristiyanlığa Geri Dönüş’ olarak yorumlamasıyla da Dostlukları Sona erdi.

               Bu Dönem’de Nietzsche 1873’te Unzeitgemaesse Betrachtungen (Zamana Aykırı Düşünceler) Genel Başlığı’yla 4 Küçük Kitaplık bir Dizi yayınlamaya başladı.

               1.Kitab David Strauss, der Bekenner und der Schriftsteller, sert bir Saldırı’ydı. David Strauss Das Leben Jesu kritisch bearbeitet’ta (1835-1836, 2 Cilt, İsa’nın Hayatı Üzerine Eleştirel İnceleme), yaptığı Din Eleştirisi’yle Nietzsche’yi de etkilemiş, ama 1872’de Kitab’ın ‚Alman Halkı için Gözden geçirilmiş’ Biçim’inde Görüşler’ini yumuşatmıştı. Nietzsche bu Yeni Baskı’da Yer alan Alman Yanlısı Görüşler’i eleştirdi. 1870 Savaşı’nda Fransa’yı yenen Prusya’nın Üstünlüğü’nü kanıtlamak şöyle dursun, Kültürel Açı’dan bir gerileme içine girdiğini İleri sürdü.

               2.Kitab Vom Nutzen und nachteil der Historie für das Leben ile Tarih Filozofisi’ne Yeni bir Boyut getirdi. Tarih Yazma Biçimi ve Tarih’e Bakış Açıları üzerinde durarak sonradan geliştireceği Perspektivizm Görüşü’nün İlk Biçimi’ni Ortaya koydu. Bu Görüş hiçbir Tarih Yazımı’nın  Objektif olmadığı, Tarih’i Her Anlama Çabası’nın Belirli bir Bakış Açısı, bir Perspektif’i olduğu yolundaydı. Bı yüzden de Tarih yazım Biçimleri, arkalarında yatan Bakış Açısı’nda Ağır Basan Hayatî İhtiyaç’a Dayalı Niteliği’yle sınıflandırılabilirdi.

               3.Kitab Schophenhauer als Erzieher ve 4.Kitab Richard Wagner in Bayreuth’u kendisini çok Etkileyen 2 Kişi’ye ayırdı ve sonradan 2 Metnin birer ‚Yanlış Anlama’ olduğunu belirtti.

               Nietzsche’nin Zihinsel Hayat’ının Son 10 Yılı (1879-1889)  Yalnız ama Yoğun bir Düşünsel Çaba içinde geçti. WagnerWden koptuktan sonra Schophenhauer’in Düşünceler’ini eleştirmeye başlaması, Klasik Filoloji’den Tümü’yle uzaklaşarak kendini Filozofi’ye vermesi bu Dönem’de oldu. Hayat’ına Kısa bir Süre giren ama Çok Yoğun bir Etkisi olan Rus Asıllı Şair Lou Salome’den koptu (1882). Başeser’i Böyle Buyurdu Zerdüşt’ü de bu Dönem’de yazdı.

               Şaheser’ine giden Yol’da İlk Aşama’yı Menschliches, Allzumencliches oluşturdu. Gerek Uslup, gerek Düşünce Açısı’ndan Şaheser’inin hazırlayıcısı sayılan Die fröhliche Wissenschaft’ta Antik Grek, Rönesans ve Akdenizce Özgü Kültür Anlayışı’nın Bakış Açısını yakalamaya çalışarak Sağlıklı bir Hayat’ın Şartları’nı araştırdı.

               Böyle Buyurdu Zerdüşt Nietzsche’nin En Temel Düşünceler’den biri olan ‚Bengi Dönüş’ (ewige Wiederkehr) Kavramı Üzerine kurulmuştu.Şiirsel bir Yapı içinde Alışılmış Dünya ve Hayat Anlayışları’nın yeniden değerlendirilmesinin Doruk Noktası’nı oluşturan ‚Bengi Dönüş’ Düşüncesi, hem Dünya’yı Zorunlu bir Bütün olarak görüp ‚Evetleme’ye, hem de en Büyük Özgürlük İhtimali yaratmaya Yönelik’ti. Her İnsan’ın Hayat’ının baştan sonra belirlenmiş bir Bütün olduğunu, ama İnsan bu Bütün’ü Tam Anlamı’yla bilinçlendirip onaylarsa, Yani Hayat’ını Bütünlüğü içinde olduğu gibi kabullenirse, Büyük bir Özgürlük kazanacağını İleri sürdü.Bu Nokta’ya ulaşabilmiş İnsan Übermensch olacaktı. Zerdüst’de Übermensch’i şöyle tanımlar: ‘Maymuna göre  İnsan neyse, İnsan’a göre de İnsanüstü odur. ‘

               Zarathustra sonrası Düşünceleri’ni Düz bir Biçim’de geliştirmeye çalıştı. Jenseits von Gut und Böse ve Zur Generalogie der Moral’da yer yer Aforizma Uslub’u, Yer yer de daha Uzun Düşünsel Zincirler içinde Olgun Düşüncleri’ni Dil’e getirdi. Bunlar Zerdüşt’te Şiirsel Dil’le ortaya konan Bakış Açıları’nın Düşünsel ve Tarihsel Açı’dan geliştirilmiş Biçimler’iydi ve Nietzsche’nin Amor fati (Yazgısını Sevme) Adını verdiği Yaşantı’ya Yol açıyordu. Buna göre, Kişi Hayat’ın Genel Akış’ını onaylamakla bir Bütün olarak Yazgı’sına ‘Evet’ diyor, bu da Nietzsche için Tek Sağlıklı hayat İhtimalini oluşturuyordu. 2 Temel Moral Biçimi Ayırt etti. Efendi ve Köle Ahlakını Dünya’ya Bakış’ın 2 Biçimi olarak yorumladı ve bunların Temel’indeki Değerler Sistemi’ni çözümledi. Tarihsel olarak da Antik Grek’in ve Roma’nın Efendi Ahlakı’na Dayalı Kültürler’den sonra bir Köle Ayaklanması olarak gördüğü Hristiyanlığı, Tipik bir Köle Ahlakı olarak yorumladı.

               Moral’i ikiye ayırır, Halk için Uygun gördüğü Köle Ahlakı (Al.Sklavenmoral)na, Egemenler için Uygun gördüğü Efendi Ahlakı (Al.Herrenmoral) nı Karşı çıkarır.

               O Hristiyanlığı Zayıf İnsanlar’ın Dahiler’e karşı bir Tuzağı olarak görmüş ve Aristokrat bir Görüş’le Uluslar’ı Elit bir Seçkin Zümre’nin İdare Etmesini ve Zayıf İnsanlar’ın Güçlü İnsanlar’a Yardımcı olmasını önermiştir. O Daima Güçlü’nün ve Genç olan’ın Tarafını tuttuğundan Gençler tarafından sevilmiştir.

               'Siz Solucan’dan İnsanlığa kadar Yol aldınız ve içinizde birçok Şey hala Solucan’dır.. Ben size insanüstü’nü öğretiyorum. İnsan, aşılması gereken bir Şey’dir. Onu yenmek için ne yaptınız? İnsanüstü, Yeryüzü’nün Amacı’dır. Yeryüzü’ne Bağlı kalın ve size Öte Dünya Umutları’ndan Söz edenlere kanmayın. Tanrı ölmüştür. Şimdi, Korkunç olan, Yeryüzü’ne karşı Günah işlemek ve bilinmesi Kabil olmayanı Yeryüzü’nün Amacı’ndan Üstün tutmaktır. Benim Erdem’im nedir ki? Erdem’im Beni henüz çıldırtmadı ama, İyilik ve Kötülükler’imden ne kadar Bezgin’im. Bunların hepsi Züğürtlük, Kirlilik ve acınacak bir Rahat Düşkünlüğü’dür. Bir Tanrı yaratabilir miyiz? Öyleyse bana Tanrı Sözü etmeyin. Ama İnsanüstü’nü yaratabilirsiniz. Sizin en İyi Yaratmanız da bu olacak. Eğer Tanrılar Var olsaydı ben Tanrı olmamaya nasıl dayanırdım, o halde Tanrı Yok’tur. Siz kendiniz, Yaratıcı’sınız. Büyük Kurtuluşunuz da bu Yaratıcılığınızdadır. Ey İnsan Kardeşlerim, sizler belki İnsanüstü olmayacaksınız ama İnsanüstü’nün Babaları olabilirsiniz. Dünya dediğiniz Şey’i Siz yaratmalısınız. O, Sizin Aklınız, Düşünceniz, Sevgi’niz olmalı.’

               Sağlığı iyice bozulan ve Yalnız Kalan Nietzsche Yaz’ın İsviçre Dağları’nda, Kış’ın İtalya Kıyıları’nda yaşadı. Bağ Ağrıları ve Uykusuzluk için aldığı İlaçlar Sağlığını daha da bozdu. Ama İnatla Defterler Dolusu Yazı yazdı. Son Yayınladığı Kitaplar’da anlaşılmaz hale gelmesi üzerine yayıncısı’yla da Arası açıldı. Yeni bir Yayıncı bulduysa da, Kitan yayınlaması Eskisi kadar Kolay olmadı. Bu arada Büyük bir Başeser planlayarak Düşünceler’ini Bütünlüklü bir Sistem içinde toplamaya çalıştı. Bu Büyük Eser için Çeşitli Tasarımlar geliştirdi. Der Wille zur Macht (Kuvvet İstemi) Adını vermeyi düşündü. Ama Ne sağlığı, ne de o Zamanki Yazma Alışkanlığı buna İzin vermiyordu. Bu Eser’in Notlarını ve Ön çalışmaları’nı Bütünlüklü bir Kitap Görüntüsü içinde yayınlayan Kız kardeşi Elisabeth, bu Kavram’ı da Nietzsche’nin Görüşleri’ni çarpıtmak için kullandı.

               Nietzsche Son Üretken Yılı’nda (1888) bu Tek Büyük Eser Projesi’nden vazgeçerek bi Dizi Küçük Çaplı, ama Yoğun Kitap yazdı. Bunlardan Dionysos-Dithyramben, Böyle Buyurdu Zerdüşt Dönemi’nde yazdığı bir Dizi Şiir’i içeriyordu. Başlığı’nda isa için kullanılmış Deyim’i taşıyan Ecce Homo Otobiyografik’ti. Bu Tür Kitaplar’ının bazısı uzun Yıllar yayınlanamadı.

               Nietzsche 1889’un İlk Günleri’nde Zihinsel Yetileri’ni Tümü’yle kaybetti. Bir İki Eski Dostu’na yazdığı Çılgın mektuplar Sayesi’nde Torino’da olduğu belirlendi ve Bakım altına alındı. Çıldırmasının Nedeni, Yılar önce, Öğrenciliği sırasında aldığı bir Frengi Mikrob’una bağlandı. Son 11 Yılı boyunca Bitkisel denebilecek bir Hayat sürdü, hiçbir Şey yazmadı.

 

               Filozofisi:

                Herakltem Mülhem bir Bilgi Kuramı olan Oluş Filosofisi’ni işledi. Bunu O'nun ' Der Wille zur Macht' Kudret’e Yönelik İradesi’nde buluyoruz. O'nun bu Çıkışı Schophenhauer'in (ö. 1860) İrade Filosofisi’dir. Wille zur Macht'da belirttiği üzere Hayat Gider’i ve Gelir’i aynı kalan bir Bütçe’dir. Bu Madde’de Ebedî Tekerrür Fikri  Filosofisi’sinin Özünü Teşkil eder.

               Human Üstü (Übermensch) İdeali Nietzsche'nin İleri sürdüğü Görüşler, Hayat’ı Özverisel olarak Yaşama yerine Ölüm’ü, Sanat Eserleri’nin Sarhoşluğu içinde unutmak, İnsan’ın Güc’e dayanan bu Evrimi, Barış Dönemleri’nin Yeni bir Savaş için Ara Devreleri olduğu Görüşü, Acımasızlık hep bunlar Faşizm’in ortaya çıkmasına yolaçmış ve Hitler'in (ö.1944) Düşünceleri’ni etkilemiştir.

               Dostu R.Wagner'in (1813-1883) Müziğini bile etkileyen bir Güçlülük Düşüncesi Peşindedir. Bu Güçlülük, İnsanüstü’nü yaratacaktır. İnsan’ın Görevi, İnsanüstü’nü yaratmaktır. Evrim’in Hızını azaltan, bu Gelişme’yi geciktiren Bütün Değerler parçalanmalıdır. Erdem de bu Değerler’den biridir. Çünkü Erdem İnsanlar’ı Rahat’a kavuşturmakta, çoğalmalarını sağlamakta, Ömürlerini uzatmakta, birbirlerini Yok etmelerine Engel olmaktadır. İnsanüstü’nün Yaratılışı da böylece Gecikmiş oluyor. Acımak Erdemi Yüzünden Güçsüzler, Beceriksizler, Aptallar, Hastalıklılar da yaşamakta, Doğal Temizlik’ten kurtulmalıdır.

               O’ne göre Sömürgeciler’in isteklerine Uygun olarak, Kölelik Kültür’ün ve Sömürü yaşayan Herşey’in Özüdür. Toplumsal Gelişme’nin Özü’yse İrade Gücü Adını verdiği Varolma Savaşı’dır.

               O’na göre Bilimsel İlerleme Yok’tur ve İmkansız’dır. Bilim daima bir Kısır Döngü içindedir ve öyle kalacaktır.

               Nietzsche, Yeryüzü’nün Efendisi olarak Yönetici bir Irk gerektiğini ve Almanya’ya Yahudi Irkı Akımı’nın durdurulması Kanısında olduğunu açıkça söyler.

               Aristokratik Karakterli Moral Anlayışı şöyle: ‘İyi bir Aile’den doğmadıkça hiçbir Ahlaklılık Mümkün değildir, İnsan’ın her İlerleyişi Aristokratik Toplum’dan gelir.’

               İnsanüstü Ereği ‘ Milyonlarca Salağı ortadan kaldırarak Geleceğin İnsanını Kalıb’a dökmek’tir ve ‘Bütün bir Ulus’un Yoksulluğu bir İnsanüstü’nün Acı çekmesinden daha az Önemli’dir.’

               Ama ‘İnsan Kardeşlerim’ diye seslendiğinde onlardan Hizmet beklemektedir.

               Nietzche İnsanlar’a acımaya çağıran Hristiyanlığa da Sosyalizm’e de Karşı’dır. Öyle ya Milyonlarca Salak’tan yana olmak ne demek.. Onlar Sklavenmoral içinde Her Türlü Öğretim’den Yoksun bırakılmalı, İnsanüstüler’e Kölelik etmeliydiler. (Platon da Köleler olmasa Çömlekçiliği Kim yapacak derdi)

               Hasta bir Vucut ve Ruh Yapısı içinde kıvranmıştır. Çocukluğu Güçsüzlüğün Acısı’yla geçmiştir. Güçlülük Kompleksi de buradan kaynaklanmaktadır. Ama yine de İradecilik Adını verdiği bu Kavram onun için Metafizik bir Kavram’dır. İsa, yıkılması gereken bir Güçlülük Simgesi’dir. O’nun yerine aynı Metafizik Yapı’da bir İnsanüstü geçecektir. Bir Arkadaşına şöyle der:’ Bir Gün gelecek İsa’dan önce ve İsa’dan sonra Terimleri yerine Tarihi belirlemek için Nietzsche’den Önce ve Sonra Terimleri kullanılacak.’

               Son Yazısının altına attığı İmza, ‘Çarmıh’a Gerilen’dir.

              

               Etkileri:

               30 Yıl sonra ortaya çıkan Adolf Hitler (1889-1945) bir İnsanüstü idi. Bir de İnsanaltı (Fr.Sous-hommes) Terimi ekledi. Nietzsche’nin  İntihar ettiği yıl doğan Hitler’in Yardımcısı Heinrich Himmler - 1937 de verdiği bir Söylev’de Almanya’nın gelecek 10 Yıl’daki Dış Siyaseti’nin Amacını şöyle Dile getirir:

               ‘Amacımız, Dünya’daki Bütün altinsanlar’ın yokedilmesidir.’ [2] 8 Yıl sonra O da Hitler gibi 1945 de İntihar etti.

               Çıldırmasından hemen sonra Yahudi Düşmanı bir Alman Milliyetcisi’yle Evli olan Kızkardeşi Elisabeth Förster’in Çabaları’yla, Milliyetçi ve Irkçı Görüşler’e Alet edildi.II.Cihan Harbi’nden hemen sonra yapılan bir Dizi Araştırma ise Kızkardeşi’nin çarpıtmaları’nı ortaya çıkardı. Nietzsche’nin Filozofik Görüşleri’nin Milliyetçiliğe Yabancı, hatta Karşıt olduğu vurgulandı.

               Nietzsche’den Yoğun Biçim’de etkilenen Sanatçı ve Düşünürler arasında, Edebiyat Alanı’nda Thomas Mann, Robert Musil, Hermann Hesse, Andre Gide ve D.H.Lawrence ile Rainer Maria Rilke, Stefan George ve William Butler Yeats sayılabilir.Düşünce Alanı’nda ise doğrudan etkilediği Filozoflar Arası’nda Max Scheler, Karl Jaspers, Martin Heidegger ve Michel Foucault vardır. Albert Camus, Maurice Merlau-Ponty, Roland Bartles ve Jacques Derrida gibi Yazarlar üzerinde de Dolaysız Etkisinden bahsedilir. Psikoloji’de, Freud başta olmak üzere Alfred Adler ve Carl Gustav Jung gibi Kuramcılar birçok Görüşler’ini Nietzsche’ye Borçlu olduklarını belirtirler.

               Tanrı’yı Çarmıh’a gerse de Materyalistlerce pek sevildiği söylenemez.Hançerlioğlu şöyle tanımlar:’ Deliliği Oranı’nda Ünlü, Gericiliği Oranı’nda kendini Aydın Geçinenler’e yutturmuş, Bilimdışılığı Oranı’nda Bilimci görünmüş, Metafizik İdealistliği Oranı’nda Metafiziğe Karşıt sayılmış, Ahmaklıkla nitelendirdikleri tarafından alkışlanarak bir Ölçüde Haklı olduğunu tanıtlamış, 1800ler’in Sonları’ndaki Burjuva Düşüncesi’nin Çöküntüsü’nü gereği gibi Temsil etmiş Örnek Tipler’den biridir.’

 

               Eserleri:

 

               Nietsche’nin 1960lar’a Kadar birçok Yanlış’la yayınlanan Yazılar’ı 1967’de Giorgio Colli ve Mazzino Montinari tarafından Werke:Kritische Gesamtausgabe , (Eleştirel Bütün Yazıları) Başlığı’yla yayınlanmaua başladı. 30 Cilt olarak planlanan bu Proje Almanca Asıllar’ının yanı sıra Fransızca, İtalyanca ve Japonca Çevirileri’nin de Aynı anda yayın’ını içeriyordu. Hepsi İngilizce’ye çevrilmiş olan kendi yayınladığı Metinler ise Saemtliche Werke.Kritische Studienausgabe ,[3](15 Cilt) Başlığı altında toplandı. Merkezi Almanya’da bulunan Uluslararası Nietsche Derneği, Nietsche-Studien Adlı bir İnceleme Dergisi yayınlanıyor.

               -Die Geburt der Tragaedi Aus dem Geiste der Musik, (Müziğin Özünden Trajedi’nin Doğuşu)[4] Burada Antik Grek Tanrıları Apollon ve Dionysos’un Simgesel İşlebleri’ni kullanarak Trajedya’nın Temel’inde gördüğü Sanat Anlayışı üzerinde durdu. Coşkulu Tutkular’ı simgeleyen Dionysos ile onun Etkilerini dengeleyen Ölçü ve Düzen Simgesi Apollon’un bir araya gelmesiyle Antik Grek Trajedyası’nın doğduğunu, bunun da Klasik Grek Kültürü’nün , Dünya’nın Anlamsızlığı’nı bile bile Çare olarak geliştirdiği Trajik Dünya Görüşü’ne dayandığını İleri dürdü. Bu, Ölüm’ü ve Yokluğu kabullenerek hayat’ı bir Oyun gibi kavrayan ve Müzik’le beslenen bir Dünya Görüşü’ydü.

               -Unzeitgemaesse Betrachtungen, (Zamansız Düşünceler), [5]

               -David Strauss, der Bekenner und der Schriftsteller, [6] (David Strauss, İtirafçı ve Yazar),

               -Vom Nutzen und nachteil der Historie für das Leben , [7] (Tarih’in Hayat için Yararları ve Zararları),

               -Schophenhauer als Erzieher ,[8] (Eğitimci olarak Schophenhauer ),

               -Richard Wagner in Bayreuth, [9] (R.Wagner Beutut’ta  )

-Menschliches, Allzumenschliches, (İnsanca, Pek insanca),[10] Bu Eser’de, sonradan ustalığı’nı kanıtladığı Kısa ve Çarpıcı Cümleler’den oluşan  Aforizma Uslubu’nu geliştirdi.Sürekli geliştirdiği Görüşler’inin de İlk Biçim’ini ortaya koydu.

-Der Wanderer und Sein Schatten, (Gezgin ve Gölgesi), [11]

               -Morgenröte, (Sabah Kızıllığı), [12]

               -Die Fröchliche Wissenschaft, (Sevinçli/Şen Bilim), [13]

               -Also Sprach Zarathustra, (Zerdüşt Böyle Buyurdu), [14]

   Zerdüst Böyle Buyurdu da şöyle der:

               ‘Erdemler’in Tümü Züğürtlük, Kirlilik ve Acınacak bir Rahat Düşkünlüğü’dür.. Ey Uyku ve Erdem’den Söz açanlar, Bütün Erdemler’i uyumaya yollayın... Uyku, Erdemler’in Efendisi’dir. İstediğiniz, iyice uyumak için uyanık durmak mıdır? Öylesi bizden Uzak olsun. Bir zamanlar Tutkular’ınız vardı, şimdiyse Erdemler’iniz var. Düşünmez misiniz ki Erdem dedikleriniz o Tutkular’dan yetiştiler. İster Kinciler’in, ister Şehvetliler’in, ister Öc Alıcılar’ın Soyu’ndan olunuz. Sonunda bütün Tutkular’ınız Erdemler’iniz oldu. Ama her Erdem başka Erdem’i kıskanır. Erdemler de Kıskançlık yüzünden yok olabilirler. Niceleri Çöl’e gittiler ve kendilerini öldürdüler, Çünkü Erdemler’inin Savaş alanı olmaktan yorulmuşlardı. Madem ki seyiyorsunuz Erdemler’inizi sevin. Çünkü onların Yüzünden mahvolacaksınız. ( Bu da İnsanüstü’ne varabilmek için Yararlı’dır, Anlamına. Çünkü sizden sonrakinin, İnsanüstü’nün Meydana gelebilmesi için sizlerin bir An önce yok olmanız gereklidir.)

               Ben ne değilsem, Erdem’im odur. Kimileri vardır ki, Ayaklarının Zinciri’ne Erdem derler. Kimileri vardır ki Kurulmuş Saatlar gibidir, Günlük Tiktaklarını yaparlar ve bu Tiktaklar’a Erdem derler. Kimileri de Erdem Gerekli’dir demeyeEerdem derler, gerçekteyse Polis’in de gerekliliğine inanırlar. Hiç olmazsa herkes İyi ve Kötü’yü tanıdığını sanır. Erdemleriyle Düşmanlar’ının Gözleri’ni oymak isterler ve ancak başkalarını alçaltmak için yükselirler. Ah, İnsan Kardeşlerim, nasıl Ana, Çocuğundaysa sizler de kendi Varlığımızın Eylem’inde olmalısınız. Sizin Erdem’iniz bu olmalı. ( Erdem, İnsan’ın, İnsanüstü’ne varabilmek için göstereceği Çaba’dır Anlamına). Şimdi bana Çocuklar gibi kızıyorsunuz. Ama bu Dalga Size Yeni Oyuncaklar getirecek ve Önünüze Yeni Renkli Kabuklar dökecek.

               En Büyük Kötülük, en Büyük İyilik için Gerekli’dir. Bu en Büyük İyilikse Yaratıcılık’tır. İyilik ve Kötülük’te Yaratıcı olmak isteyen, önce bir Yıkıcı olmak ve Değerler’ini yıkmak Zorunda’dır. Hayat bana şu Sırrını verdi: Bak, Ben Daima yenmek Zorunda olanım. (İnsanüstü’ne varabilmek için kendinizi yenmek, bu Uğur’da kendinizi Yok etmek Zorunda’sınız, Anlamına). Nerede bir Ölüm varsa orada bir Doğum için kendini Feda etme vardır. Var olma Buyrultusu bir Kuruntu’dur (Schophenhauer'e (ö.1860) Karşı). Çünkü Var olmayan bir Şey, isteyemez. Var olan bir Şeyse daha ne Varlığı isteyecek? Evet, sizlere diyorum ki, Son bulmayan bir İyilik ve Kötülük yoktur. O, Daima Kendini yenmek Zorunda’dır. (Yaratma İyiliği içinYyıkma Kötülüğü Gerekli’dir, Anlamına. Sonra o Yaratma İyiliği de, Yeni bir Yaratma İyiliği için, Yıkma Kötülüğüne varacaktır).

               Erdemle’rini kıskanmadığım için beni bağışlamıyorlar. Onlara, Küçük İnsanlar’a Küçük Erdemler gerekir, dediğim için bana Diş biliyorlar. Bir Şey veriyormuş gibi davranıyorlar ama, gerçekte istedikleri almaktır. Onlar küçülmüşlerdir ve gittikçe de küçüleceklerdir, Mutluluklar’ı ve Erdemler’i bundan İbaret’tir. Onların Erdemler’i, Rahatlık isteklerine Uygun’dur. Kendilerine Acı verilmesin diye Başkalarına Acı vermekten çekinirler. Erdem dedikleri Aslında Korkaklık’tır. Bu Küçük Adamlar Ömürlerinde bir Gün Sert konuşacak olsalar ancak Seslerinin Kısıklığı’nı belli ederler. Kurnaz’dırlar. Erdemler’inin Kurnaz Parmakları vardır. Uysal yapan Herşey, onlarca Erdem’dir. Böylece Kurd’u köpekleştirirler ve İnsan’ı Evcil bir Hayvan yaparlar. Ah bu Boyun Eğme Ustaları, nerede Küçüklük, Hastalık, Adilik varsa Bit gibi oraya sokulurlar. Erdemler’i çok Fazla esirgenmek için çok Fazla Fedakarlık etmektir. Bilmezler ki bir Ağac’ın büyümesi için Kayalar’ın Çevresi’ne Kök salması gerekir. Benim Yanımda olanlar, böylesine bir Boyun Eğişten Uzak duranlardır. Herşey Ele geçebilir, derler. Fakat Ey Rahat Düşkünleri, Sizler’e derim ki: Herşey alınır ve Herşey Elinizden alınacak..Ah, benim şu Sözümü anlasanız: Ne olursa olsun daima istediğinizi yapınız. Bunun için de, Herşey’den önce, bir Şey isteyebilen İnsanlar olunuz. Yakınlarınızı kendiniz gibi seviniz, ama önce kendinizi seven İnsanlar olunuz.

               Şehvet’i, Hükmetme İsteği’ni, Bencilliği üç Büyük Kötülük sayarlar. Bunlar üç Büyük İyilik’tir, üç büyük Mutluluk’tur. Beden ve Ruhlar’ın kendi kendilerine keyiflenmelerine Erdem denir. Korkaklar bu Mutluluklar’a yanaşamazlar. Bu Mutluluklar Sağlam Ruhlar ve Güçlü Bedenler içindir. Bu Mutluluklar Şimdi’yi Geleceğe bağlayan Köprüler’dir. Gerçekte, Bencilliğe Konu olan Şeyler’e Erdem denmeliydi. İnsan’ın kendisini taşıması Güç’tür, Sırtında bir çok Yabancı Şey taşımaktadır çünkü. Ben Herkese karşı İyi ve Herkese Karşı Kötü’yüm diyebilen Cüce’yi ve Köstebeği susturmuş olur. Ama Herşey’i İyi bulan ve Dünya’yı en İyi Şey sayanları da sevmem (Leibniz'e -ö.1716-karşı). Ben, Evet ve Hayır demesini bilen Dilleri, Ağzının Tadını bilen Damaklar’ı ve Mideler’i severim.

               Parçalayınız Kardeşlerim, Eski Levhalar’ı parçalayınız. (İşte O’nun Ahlakı budur ... Tam de Emperyalist Yönetimler’in beklediği Öğütler.. ) Adı İyi ve Kötü olan Eski bir Kuruntu vardı. Kardeşlerim, şimdiye kadar Yıldızlar ve Gelecek Üstüne ancak Kuruntular kurulmuş, oysa hiç bir Şey bilinmemiştir; İyi ve Kötü üstüne ancak Kuruntular kurulmuş, oysa hiç bir Şey bilinmemiştir. Çalışmalısınız, öldürmemelisiniz Sözleri bir zamanlar Kutsal’dı. Bu Sözler’in Karşısında Diz bükülür, Papuç çıkarılırdı. Fakat Size soruyorum: Doğa’da Hırsızlık ve Öldürmek Yok mudur? Böyle Sözler’in Kutsal sayılması Doğal Gerçeğe Aykırı değil midir? Parçalayınız Kardeşlerim, Eski Levhaları parçalayınız.

               Soyluluğunuz Geçmişinizden değil, gittiğiniz Yol’dan geliyor. Sizler Geleceğin Ekincileri’siniz. Atalarınızın Yurdu’ndan Sürülüsünüz, Yurdunuz Çocuklarınızın Yurdu’dur. Babalarınızın Çocukları olmak Günah’ını, Çocuklar’ınızla temizleyin. Geçmiş böylece kurtarılacaktır. İşte Size bu Yeni Değer Levhasını gösteriyorum. Mağaralar’ınızdan çıkınız Kardeşlerim, Dünya Büyük bir Bahçe gibi Sizleri beklemektedir.'

               -Jenseist Von Gut und Böse, (İyi ve Kötü’nün Ötesinde), [15]

               -Genealogie der Moral, (Moral’in Soykütüğü), [16]

               -Die Götzen-Daemmerung, (Putlar’ın Alacakaranlığı/Batışı), [17]

               -Antichrist, (İsa’ya Karşı), [18]

               -Dionysos-Dithyramben,[19] (Dionysos Dithyrambosları),

               -Ecce Homo, (İşte İnsan), [20]

               -La volente de Puissance, (Güçlülük İradesi), [21]

               -Nietzsche contre Wagner, (Nietzsche Wagner’e Karşı), [22]

               -Correspondances, (Yazışmalar), [23]

               -Lettres a Peter Gast, (P.Gast’a Mektuplar), [24]

               -Der Fall Wagner, [25](Wagner Olayı),

               -Nietzche contra Wagner,[26] (Nietzche Wagner’e Karşı),


 


[1]        c.IX, s.339

[2]        Bak.Andre Brissaud/Les SS toute l’histoire de l’ Ordre Noire, Marabout yay. Paris, 1968, s.236-37

[3]              1980,

[4]        1872,

         ç.Fr.’L’Origine de la Tragedie’

         ç.Nusret Hızır,’Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe’ Açıklamalı Notlarla.

         Ç.1965, Müziğin Özü’nden Trajefya’nın Doğuşu,

[5]        1873,1876,

[6]              1873,

[7]              1874,

[8]              1874,

[9]              1876,

[10]       1878,

         Fr.ç. ‘Humain, trop humain’

[11]       1879,

         Ç.Fr. ‘Le voyageur et son Ombre’

[12]       1881,

         ç.Fr. ‘Aurore

[13]       1881-87

         ç.Fr. ‘Le gai savoir

[14]       1883 yaz. 1885 basıldı.

         1883-1884, 1-3.Bölümler, 1885, 4.Bölüm,

         ç.Fr. ‘Ainsi Parla Zarathoustra’

         ç.1934,1981, Zerdüşt dedi ki,

         ç.1972,1983, Zerdüşt Böyle diyordu,

         ç.1964,1984, Böyle Buyurdu Zerdüşt,

[15]       1886,

         ç.Fr. ‘Par-dela le bien et le mal’

         ç.Tr.1989,

[16]       1887,

         ç.Fr. ‘La Genealogie de la morale’

[17]       1888,

         ç.Fr.’Le Crepuscule des Idoles’

[18]       1888,

         ç.Fr. ‘L’antechrist

         ç. 1986,1987, Deccal,

[19]             1888,

                ç.1988,

[20]       1894,1908,

         ç.1969,

[21]       1894,

[22]       1888,

[23]       1900-1905

[24]       1960,

[25]             1888,

[26]             1895,