ANAXAGORAS
MÖ
0500-0428
Anaxagoras
(Anaxagore) Klazomenai
Grek Düşünürü..
İonia’da
Klazomen Kasabası’nda doğdu. Antikçağ’ın en ünlü
Düşünürleri’nden.. Doğumuna göre Empedokles’den (ö.
MÖ 432) daha eski, eserlerine göre O’ndan daha yeni’dir.
456 da Arkhon Kallias zamanında, Filosofi
alanına üstün bir kişilikle girdi.
Fizikçi’ydi. Kendisine kadar gelen 4 Unsur’la yetinmedi.
O’na göre Unsurlar Sonsuz sayıda, Sonsuz Küçüklük’tedir.
Bu Unsurlar’dan ne bir şey yok olabilir, ne de bu Unsurlar’a
bir şey katılabilir.
Empodokles’in Madde
Parçacıkları öğretisi’ni geliştirdi.
Onlar için ne Doğma, ne Bozulma vardır.
Oluş'la Ölüm Düşünceleri yanlıştır. Hiçbir şey
Yok’tan gelmez, hiç bir şey Yok olmaz. Olmak
yerine, Birleşmek; ölmek yerine Ayrılmak
denmelidir. Yer değiştirmekten, toplanmaktan, Dış Görünüşlerin
değişmesinden başka Değişme yok’tur. Öz değişmez.
Madde olan bu Unsurlar Cansız’dırlar, kendiliklerinden
kımıldayamazlar. Onları kımıldatan, hareket ettiren bir
Unsurlar Unsuru vardır ki bu Zihin
dir. Zihin Madde
değildir, Madde olan öteki Ögeler’in dışındadır,
Sonsuza değin onlardan ayrı kalacaktır. Zihin, Evren’in
Düzenleyicisi’dir, bütün Ögeleri Son uygunluğa göre
kımıldatmış, düzenlemiştir. Başlangıçta bu Madde karma karışık
bir haldeydi, herşey herşey’in içindeydi. Zihin bunları
etkileyince Yaşama Kasırgası başladı. Yaşayan herşey’in
bu unsurlar unsuru zihinden payı vardır.
O Atina’yı
Filosofi alanında uyandıran kişiydi. Güneş’in Kızgın bir Maden
Külçesi olduğunu söyler. Altında Tek Boynuz taşıyan bir Koç’un
Alnını yararak Tek Boynuz’un nedenini gösterip hurafelerle
savaşır İnsan’ın Eli nedeniyle canlılar içinde en Akıllı olduğunu
söyler.
O Unsur kuramı yerine Maddi
Parçacıklar Öğretisini kurdu.
Nus
Terimi ile de Ruhçuluk’u
kurmuş oldu. Anaximenes'in (ö.480) Psykhe
Terimiyle
ortaya çıkan bu Ruh, Anaxogoras'ın elinde
Bilinç'le aynılaştı.
Şöyle der: ‘Çünkü O, Bütün Nesnelerin
en incesi’dir, en temizi’dir.’
Platon ve
Aristoteles’i
etkileyip günümüze kadar süren ikiciliği ortaya attı.
Platon O’nun bu kavramını bütünüyle Maddilik’ten
çıkardı.
Aristoteles Nus için şöyle der: ‘İlk
olarak Anaxogoras, Madde’nin karşısında onun
egemeni olan Nus'u koydu. Nus'un Yaratan
ve Madde’nin Yaratılan olduğunu söyledi. Çünkü
her şey bir aradayken Nus gelip düzenler.’
Hiç bir şey Yok’tan gelmez, hiç bir şey Yok
olmaz. Ölüm olmadığı gibi Doğum da yoktur. Doğum
yerine birleşmek, ölüm yerine ayrılmak
denmelidir. Değişiklik görünüştedir, Öz değişmez.
Cansız Maddeler sonsuz sayıda, sonsuz küçüklüktedirler. Bu
maddeleri canlandıran Ruh’tur. Ruh Madde’nin
dışındadır ve sonsuza kadar ondan ayrı kalacaktır.
Oğlulun ölümünü bildirdiklerinde ‘Ölümlü birini
Dünya’ya getirdiğimi biliyordum’ demiş, Gurbet’te
hastalandığında üzülen bir Dostuna da, ‘Öteki dünya’ya
giden yolların uzunluğu her yerde aynıdır ‘der.
Eserleri:
-Peri Fyseos, bu tek eseri toplanmış parçaları,
Doğa adlı bu eserinde şöyle der:
‘Herşey bir aradaydı, çokluk ve küçüklük
bakımından sonsuzdu. Çünkü küçük Şey’in çokluğu sınırsız’dır.
Hepsi bir aradayken Küçüklük’ten ötürü hiçbir ayırt
edilmiyordu. Her şeyi Hava ve Aither tutuyordu.
Her ikisi de Sonsuzdular.. Her nesnede Nus’dan
başka herşey’den bir Parça vardır. Öteki Şeyler her şeyden pay
alır, Nus ise sınırsız ve tek başına egemen’dir,
hiçbir nesne’yle karışmaz, tersine, yalnız olarak kendi
kendine kalır. Çünkü kendi kendine kalmayıp başka bir Şey’le
karışmış olsaydı Nütün Nesneler’de payı olurdu.. Çünkü o Bütün
Nesneler’in en incesidir, en temizi’dir. Herşey
hakkında her Bilgisi vardır ve en Güçlü’dür. Bütün dönüşe de
Nus egemendir. Böylece Dönüş ilk başta ortaya çıkmıştır.
Dönüş, önce Ufak bir nokta’dan başlamış ve gittikçe
yayılmıştır, yayılacaktır da. Karışanlar’ı, Ayrılanlar’ı ve
birbirinden uzaklaşanları, hepsini Nus tanıdı. Nasıl
olacaktı ve nasıldı, şimdi olmayanları ve şimdi olanları,
hepsini Nus düzenledi.. Ve Nus kımıldatmaya
başladığında bütün kımıldanan’dan ayrıldı. Nus’un
kımıldattığı ne varsa bütün bunlar birbirlerinden ayrıldılar.
Bunlar kımıldanır ve ayrılırlarken Dönüş daha büyük bir
Ayrılma yarattı... Meydana gelmek ve yok olmak üstüne
Hellenler’in düşünceleri doğru değildir. Çünkü hiçbir
Nesne meydana gelmediği gibi yok olmaz da. Var olan nesneler
birleşip karışır ve karışmadan ayrılır. Bunun için meydana
gelmeye karışıp Birleşme, yok olmaya da ayrılma
deseler doğru olur. Saç olmayandan saç, et olmayandan et
olması mümkün müdür? Seçik olmayanlar da görülenler aracıyla
görünürler’.
Bibliyografya:
-Antik Felsefe, Walter Kranz,
-Büyük Filozoflar Ansiklopedisi,
Cemil Sena,
-Die Fragmente der
Vorsokratiker, Diels,
-Felsefe Tarihi, Macit Gökberk,
-Felsefe Tarihi, Weber,