AENESİDEMOS
YENİ
PYRRHONCULUK
MÖ 365-275 |
Pyrrhon
, Elisli |
Septik |
MÖ 322-230 |
Timon,
Philus’lu |
Pyrrhoncu |
MÖ 300 lü
yıllar |
Monimos |
Pyrrhoncu |
MÖ 200 lü
yıllar |
Bion |
Pyrrhoncu |
MÖ 5.Saat |
Aenesidemos |
Pyrrhoncu |
Ainesidemos=Enesideme,
Knosos’lu
100 lü Yıllar
Grek
Düşünürü. Girit’liydi.
Grek
Septisizimi’nin
Pyrrhon’dan
(ö.264) sonra gelen en önemli düşünürü. Duyularımıza ne kadar
güvenebiliriz. Septik
Pyrrhon
ve Ainesidemos Nesnelerin algıladığımız biçimde var
olduklarından şüphe ettiler. Böylece Grek Şüpgeciliğini
şahsında özetledi. Özellikle Tropos Öğretisi, onun bu alandaki
ustalığını gösterir.
Yeni Pyrronculuk:
Septik Tropos
Öğretisini geliştirdi.
Şüphecilik’in Yargı’dan kaçınmak için dayanacağı 10 Kanıt
vardır ki her türlü Şüphe’yi ve Yargı’dan kaçınmayı haklı
kılar ( tropoi e topoi epokles).
Duyan canlı
varlıklar’ın yapısı birbirinden farklıdır. Aynı şey çeşitli
Hayvanlar’a çeşitli biçim ve oranlarda görünür. İnsan yapısı
da birbirinden farklıdır, her insan’ın başka Duyu ve
Düşünceler’e sahip oluşu bunu gösterir. Aynı İnsandaki Duyu
organları da birbirinden farklıdır, Göze hoş görünen burna
tiksindirisi bir koku verebilir. Duyan kişinin içinde
bulunduğu çeşitli durumlar ve koşullar da birbirinden
farklıdır, Nesneler bize Gençlik’te İhtiyarlıktakinden başka
görünür. Eğitim de duyan kişileri farklılaştırmaktadır.
Bilgiliyle bilgisiz aynı Nesneyi aynı biçimde görmezler.
Nesnelerin içinde bulundukları durum ve koşullar da onları
farklılaştırıyor, uzakta giden bir geriyi duruyor sanırız.
Nesnelerin Nicelikleri ve Nitelikleri onları kendi
kendilerinden farklılaştırmaktadır, keçi boynuzunun bütünü
kara’dır ana, ından ayrılan Parçalar aktırlar. Nesneler’in
belli birtakım nitelikleri görece’dir, sağdan başka, soldan
başka görünürler. Duyulara karışan yabancı unsurlar da onları
farklılaştırır, Nesneler Su içindeyken Havadakinden daha hafif
gelirler. Alışkanlıklar da Nesneleri farklılaştırır, her gün
görünen güneş’e aldırmayız ama, 40 yılda bir görünen ondan
daha küçük bir kuyrukluyıldız’dan dehşete kapılırız.
Şöyle
der: ‘Hepimiz bir örnek algılasaydık aynı Düşünceleri
edinirdik ve tek düşünceli olurduk, oysa çeşitli
düşüncelerimiz var. Demek ki algılarımız da birbirinden farklı.
Causalite de bir örnekliği sağlayamaz, çünkü
Nedensellik düşüncesi saçma’dır. Neden sonuçtan önce olamaz,
sonuçla zamandaş olamaz, sonuçtan sonra olamaz. Zamandaşlık
her ikisini aynılaştırır. Nedenin sonuçtan önce olması da,
birinin varlığı öbürünün yokluğunu gerektireceğinden mümkün
değildir. Neden neden olduğu sürece sonuç ortada yoktur ve
sonuç olarak meydana çıkınca nedenle ilişiği kalmamış demektir.
Güneş kızartır, karartır, eritir ve yakar. Demek ki aynı
nedenin çeşitli sonuçları olabiliyor. Güneşin böylesine
çeşitli nitelikleri olduğu da söylenemez. Çünkü bunlar güneşin
nitelikleri olsaydı her şeyi kızartması, her şeyi karartması,
her şeyi eritmesi ve her şeyi yakması gerekirdi. Oysa böyle
değil; elmayı kızartıyor, buzu eritiyor ve yaprakları
tutuşturuyor. Yaprağı eritmediğine ve buzu kızartmadığına
göre, nedenselliği yaprakta ya da buzda aramak gerektiği ileri
sürülebilir ki bu da sonucun, neden kadar, nedenselliği
olabileceğini düşünmek demektir. Oluş çelişiktir, öyleyse
yoktur. Nedensellik olmayacağına göre, oluş da mümkün değildir.’
Görüldüğü gibi, İngiliz Hume’un ve
Kant’ın
Agnostikliklerine Öncülük etmektedir. Hume yüzyıllar
sonra O’nun düşüncelerini değişik biçimlerde yinelemekle işe
başlayacaktır.
Eserleri:
-Pyrrhonculuk
Üstüne Sekiz Kitap adında bir eseri olduğu ve bu eserinin
birçok önemli parçaları Sekstos Ampirikhos’un
Les Hypotypoes Pyrrhoniennes adlı eserinde yazılıdır.