Pyrrhon, Elisli

MÖ 365-275

 

SEPTİSİZM-1

MÖ 365-275 Pyrrhon  Septik
MÖ 322-230  Timon, Philus’lu Pyrrhoncu
MÖ 300 lü yıllar Monimos    Pyrrhoncu
MÖ 200 lü yıllar Bion  Pyrrhoncu

                

                Grek Düşünürü..

Antikçağ Grek Septisizmi’nin Kurucusu’dur. Anaxarkos’un (300 lü yıllar ) Öğrencisi’ydi. Büyük Alexandros’un Seferleri’ne katılmış ve O’nunla birlikte Asya’ya gitmişti. Grekler’in Gymnosophistes dediği Hint Fakirleri’ni tanımış, onların Yöntemler’ini incelemişti.

Düşünceleri Ünlü Öğrencisi Timon’un (322-230) Eserler’inden öğrenilmiştir. Timon, Özellikle Silloi[1]  adlı Eserinde O’nu çok över.

 

                Eserleri:

-İskender Destanı’ndan başka Eser yazmadı.

 

                 

               

SEPTİSİZM-2

 

Pyrrhonculuk: (Fr. Pyrrhonisme)

    

Septisizm Pyrrhon’la (ö. MÖ 275) okullaştı. Bilgi Sorunu’nu Sistematik olarak İlk olarak inceleyen Düşünür Kabul edilir. Kurucu oluşu buradan geliyor.

                Akademi ile Peripatos arasındaki Karşıtlığı sezmiş, daha sonra da bu Karşıtlığın Stoa ve Epikuros (ö. MÖ 270) Okulları’nda daha da derinleşmesini izlemişti. Bu Sezileri ve Gözlemleri O’na Filosofi Öğretileri’ne Karşı Güvensizliği, bundan dolayı de Şüphe’yi aşıladı.

                Tiron O’nun şöyle dediğini nakleder:

‘Gerçekten Güzel ya da Çirkin olan hiçbir Şey yoktur. Herhangi bir Şey’i Güzel ya da Çirkin bulan İnsan’ın Kişisel Seçimi’dir. Gerçek bir Bilgi olmadığına göre, Bilge Kişi, Herşey’de Yargı’dan kaçınmalıdır.’

                 Euthymia [2] ancak böylesine bir Adiaphoria [3] ya da Apatheia[4] ile sağlanabilir.

                Bu Düşünceleri Sözlü Dersleri ve Hayatı’yla açıklayan Pyrrhon’un Öğretisi Timon (ö. MÖ 230) tarafından şöyle Formule edilir:

                ‘1.Nesneler’in Gerçek Yapısı Akatalepsia [5]dır.

2.Öyleyse Nesneler’e Karşı Tutumumuz Epokhe[6] olmalıdır.

3.Ancak bu Tutumladır ki Atarasksiya[7] ya kavuşabiliriz. Pyrrhon için Eudaimonia [8]budur.

‘Düşünce Yararsız’dır, çünkü Gereksiz Tartışmalar ve bunların Sonucu olarak da Mutsuzluk doğurmaktadır. Nesneler’in ne oldukları bilinemez, bu yüzden de Kesin Evetler’den olduğu kadar Kesin Hayırlar’dan da kaçınmalıdır. Nesneler’in Bilgisi’ni elde etmek İmkansız’dır, öyleyse düşünmekten Vaz geçmek gerekir.’

                Olumsuz Septikler, Agnostisizm’e varırlar. [9]

                Olumlu Septik Düşünce Dogmatizm’e Karşı’dır

                Septisizm, Kritisizm’le karışarak gelişmesini sürdürecektir.

Septisizm’in İki Büyük Yanılgı’sı vardır, denir:

1.Objektif Gerçekliğe Yanlış bir Anlam vermesi ve onu Son, Değişmez ve başkaca hiçbir Bilgi’yi gerektirmez bir Bilgi saymasıdır. Oysa, denir Bilgi Süreci de, kendisinden yansıdığı Evrensel Hayat gibi Sonsuz’dur ve onunla birlikte Sürekli olarak gelişir, Sonsuza kadar da gelişmeye Devam edecektir, Mutlak Bilgi’ye Son çekmek, Sonsuz’a son çekmektir, tanrılaşmaktır.

2. Bilgi Süreci’nde Duyumlar’ın Rolü’nü abartıp mutlaklaştırmıştır. Oysa Bilgi sadece Duyumlar’la elde edilmez, Bilgi Edinme’nin Duyum ve Düşünme’nin Çeşitli Etkileşimleri’ni gerektiren Karmaşık bir Süreci vardır. Kaldı ki Değişik Kişiler’in Değişik Algıları da Duyumlar’ımızın Bizi aldattığı Anlamına gelmez. Hepimiz Elimize aldığımız Taşı tanımada uyuşuruz. Eğer bir Duyu Organı’mız Şüphe uyandırıyorsa başka bir Duyu Organı’mızı kullanırız.  Bu da yetmiyorsa başkalarının Duyu Organları’ndan yararlanırız. Çeşitli Aygıtlar’a, Deney’e, Pratiğe başvururuz. Böylece Duyu Organları’mız hem birbirlerini denetleyerek, hem de başkalarının Duyu Organları’ylada denetlenerek ve aynı Zamanda Aygıtlarımız ve Pratiğimizle denenip doğrulayarak bize Doğru ve şüphelenileneyecek Ölçüde Kesin Bilgi’yi verirler.

 


[1]           Yergiler

[2]           Gr.Ruhsal rahatlık

[3]           Gr.ilgisizlik

[4]           Gr.duygusuzluk

[5]           Gr.Kavranılamaz

[6]           Gr.yargıdan kaçınma

[7]           Gr.ruhsal dinginlik

[8]           Gr.mutluluk

[9]           İmmanuel Kant’ın öğretisinde biçimlenecek olan agnostisim, antikçağ Greklerinde işte böyle şüpgecilik şeklinde ortayaçıkmıştı.