David Hume
1711(6)-1776
Bak: Yükselen Kapitalizm.
(Ekonomik görüşleri için)
İngiliz. İskoçyalı.
Bilgi
edinmek için Deney’den başka hiçbir Kaynak bulunmadığı
Düşünce’sinden Yola çıkar. Ama İdealist kalır. O’na
göre Deney ve Duyum, Objektif Realizm’i değil,
onun sadece Impressions (izlemimler=intibaat) ini verir.
Zihnimiz bu İzlemimler’den Düşünceler yapar.
Objektif Realizm hiçbir zaman bilinemez. Çünkü O’nu bilmek
için Deney’den başka Dayanağımız yoktur. Deneyse
Evrensellik ve Zorunluk Ögelerinden Yoksun’dur.
Evrensel değildir, çünkü Sınırlı’dır, Yeni bir Deney’in ne
Türlü bir Sonuç vereceğini bilemeyiz. Deney’in bugüne kadar
hep aynı Sonucu vermesi bundan sonra da o Sonucu vereceğini
kanıtlamaz. Deney Zorunluk’tan da Yoksun’dur, çünkü
örneğin Bize Soğuma Olayı’nı Donma Olayı’nın izlediğini
gösterir, ama Soğuma Olayı’nı her zaman ve her yerde Donma
Olayı’nın izleyeceğine gerekçe göstermez, daha açık bir
değişle, Soğuma Olayını Donma Olayının her zaman İzlemesi de
Zorunlu değildir, Soğuma Olayını örneğin Buharlaşma Olayı da
izleyebilir. Bu İkisinden hangisinin gerçekleşeceğini
anlamamız için gene Deney’i izlemek ve Olgu’ya
bakmak zorundayız. Demek ki bilebileceğimiz sadece Olgu’lardır,
onların Zorunlu olduğu değil (Kantçı
Kritizm’in ve Comtecu
Pozitivizm bu temel’de yükselir).
O halde Deney
Gerçek değil, Yanılsama (Illusion) dur. Bu İlluzyon’u
sağlayan da (İng. Association) Çağrışım’dır.
Soğuğu Donma’nın
izlediğini birçok kez görmüşüz, Soğuğu yeniden görünce
Zihnimiz bu eski Görgüsünü yeniden çağırır, bizler de bu
Yüzden bu ikisi arasındaki İlişki’yi Evrensel ve Zorunlu
sayarız. Buysa Kuruntu’dur.
Bu şekilde sadece
Objektif Realizm’i değil, Bilim’in Temeli olan Nedenselliğin
Obgektifliğini de yadsır. Yani Bilim’i..
Hume
göre Bilgi (eşdeğişle Bilim’in) nin Görevi, Varlığın
anlaşılmasını sağlamak değil, Pratik Hayat’a Klavuzluk
etmektir. ( Bu Yararcılığın, Pramatizm’in, Varoluşçuluğun
Temelleri’dir).
O’nun için Otantik
Bilgi’nin Temeli Matematik’tir. Bütün Diğer Bilimler,
Mantıksal olarak tanıtlanamayan ve Asla tanıtlanamayacak olan
Olgular’la İlgili’dir.
Sorar:
Us, her Sorunu çözebilir mi?.. Şu halde Us’ın Yetkisini
iyice tanımamız gerekir. Us’umuzu işleten Düşüncelerimiz, Dış
Duyular’dan ya da İç Duygular’dan alınmıştır. Anadan Doğma
Kör’de Renk Kavramı yoktur. Tanrı düşüncesi de, kendi
Bilgeliğimiz ve İyilik etmek Niteliğimize Sınırsız bir
Genişlik vermemiz sonunda, bizde doğmuştur. Şu halde Erdem’in
Kaynağı bizdedir. Ama bu Kaynak Us’umuzda mıdır?.. Hayır. Bir
Davranış’ın Erdemli ya da Erdemsiz olduğunu sadece Usumuz’un
Ölçüsüyle çıkaramayız. Ölçümüz, Us’dan çok, bir Duygu
Ölçüsü’dür. Duygudaşlık ( Sempati). Hem de öyle Güçlü bir
Akım’dır ki başkasında gördüğümüz bir Erdem, bize engel
olsa bile, Bayranlık uyandırır. Bu Duygudaşlık bizi
başkalarının Davranışlarını değerlendirmeye götürür, bu
Değerler’le kendimize Dönüşümüz daha sonradır. Bir başka
değişle, Ölçü’yü başkalarında bulup kendimize uygularız. Şu
halde Vicdan, Yaratılışımız’la birlikte işleyen bir
Yargıç değildir, bir Toplum Ürünü’dür. Toplum içinde
Duygudaşlarımız olmasaydı Vicdanımız da olmazdı. Ama bu yine
de bir Dıştan Geliş değildir; çünkü Toplum, ortak bir
İç Yaşama, Ortak bir İç Dünya’dır. Toplum Biz’iz; Bizim
dışımızda bir Şey değildir. Duygudaşlık, bizi
başkalarının İyiliğine götürür. Çatıştığı Haller’de, kendi
İyiliğimizi isteyen Bencilliği bile yener. Şu halde Erdem,
Toplum içinde Doğal bir Duygudaşlık’tır.
Hume İdealist’tir ama Metafiziği de yadsıdı. Gerek
Dinsel ve gerek Felsefi bütün Tanrı Öğretileri’ne karşı çıktı.
Din’in Ahlak ve Uygar Hayat üstünde çok Kötü Etkileri
bulunduğunu söyledi. Ne Materyalimz’e yaranabildi, ne
Dindar bir Alan’da kalabildi. Hançerlioğlu ‘Metafizikçe
düşünerek Metafiziği yadsımak ancak Metafizikçiler’e Özgü bir
Komedya’dır’ der.
Kant, ‘Beni Metafizik Uykumdan
uyandırdı’ der. Kendisinden sonraki Düşünürler üstünde Geniş
Etkisiyle, bütün İdealistliğine, Septikliğine ve
Agnostikliğine karşın İdealist Zinciri içinde Önemli bir yer
kaplar.
Hançerlioğlu O’nu ‘Tüm Çağdaş İdealist Yanılgılar’ın
Babası’ sayar. ‘Kantçı ve
Comtecu Agnostizm O’nun Ürünüdür.
Kritisizm, Pozitivizm, Yeni-Pozitivizim, Pragmatizm,
Existansiyalizm vb. gibi Bütün İdealist ve Metafizik Yapılı
Öğretiler Humist Öğretiler’dir.
Eserleri:
-Treatise of Human Nature, (İnsan Doğası üstüne
İnceleme),
-Enquiry Concerning the Principles of Morals, (Ahlak
İlkeleri üstüne Araştırma),
-Natural History of Religion, (Din’in Doğal Tarihi),
-Dialogues on Natural Religion, (Doğal Din Üstüne
Diyaloglar), Ölüm’ünden sonra yayınlandı.
-On Suicide and on the Immortality of the Soul, (Kendini
öldürme ve Ruh’un Ölmezliği üstüne), Ölüm’ünden sonra
yayınlandı.
-History of England, (İngiltere Tarihi),
-Political Discourses, (Siyasal Söylevler),
-Bütün Eserleri, (Collected Works), Bütün Avrupa
Dilleri’ne çevrildi.