Namık Kemal
1840-1888
21
Aralık'da II.Abdulhamid'in
Müneccimbaşılarından Mustafa Asım Bey'in
Oğlu olarak
Tekirdağ'da doğdu. Asıl adı Mehmet Kemal. Bayezid
Rüştiyesi ve Valide Mektebi'nde okuduktan sonra
Dedesi
Abdullatif Paşa'nın
Görevi nedeniyle O'nunla birlikte
Kars'a ( 1853) ve Sofya'ya gitti (1855). Bu
Yıllar'da
Düzenli
bir
Okul
Öğrenimin'den çok
Özel bir
Öğrenim'le kendi kendini
yetiştirdi. Namık
Adını O'na, Sofya'da iken
Şiirlerini
beğenen Eşref Paşa verdi. İstanbul'a
Dönüş'ünde (1857)
bir
Süre sonra
Dedesinin
Ölüm'ü üzerine Tercüme Odası'nda
Memurluğa
başladı ( 1859).
Bu
Yıllar'da
Dönem'in
Ulema'sından
Özel olarak
Tefsir, Hadis, Fıkıh,
Arap ve İran
Edebiyatı; Batı
Dilleri'ni bilenlerden
Fransızca
Dersleri aldı. Ziya Paşa, Şinasi
gibi
Dönem'in
Ünlü
Edebiyatçılar'ıyla tanıştıktan sonra
Tasvir-i Efkar
Gazetesinde
Yazılar
yazmaya başladı.
Şinasi Paris'e kaçınca
Gazete'nin
Yönetim'ini O'na bıraktı (
1865). Bu
Gazete'de yazdığı
Siyasi
Yazılar'la
Kişiliği ve
Kaleme
Ustalığını
Kabul ettirdi. O
Yıllar'da kurulan Yeni
Osmanlılar Cemiyeti
Üyeleri arasında yer aldı. Cemiyet'in
Üyeleri İstanbul'dan uzaklaştırılınca onlarla birlikte Paris'e
kaçtı.( 1867). Abdulaziz'in İngiltere
Ziyareti
dolayısıyla Londra'ya geçerek, Ziya
Paşa'yla birlikte orada Hürriyet
Gazetesi'ni
çıkarmaya başladı (1868). Ancak bir
Yıl sonra
Ziya Paşa ile
Siyasi
Görüş
Ayrılığına düşünce bu
Gazete'deki
Yazılar'ına
Son verdi( 1869).
Zaptiye Nazırı Hüsnü Paşa'nın
Daveti üzerine İstanbul'a
döndü ( 1870).
Yazı
Hayatı'na Ali Paşa'nın
Ölüm'ünden (1871) sonra kiraladığı
İbret
Gazetesi'nde yazdığı
Yazılar'la yeniden başladı
(1872). Defalarca kapatılan bu
Gazete'deki
Yazılar'ıyla
Görüşleri doğrultusunda bir
Kamuoyu oluşmasını sağladı.
1872
Tarihi Ibret ve 1868
Tarihli Hürriyet
Gazeteleri'nde Arap
Harfleri'nin bırakılıp
Latin
Harfler'e
geçilmesin savunan Ali Suavi ile Şeriat
Tartışması
yaptı.
Gazete'sinin ilk kapanışında Gelibolu Mutasarrıflığı
Görev'iyle
İstanbul'dan uzaklaştırılmıştı
(1872). Gelibolu'da iken
Vatan yahut Silistre
Piyesini yazdı,
Dönüş'ünde yine
İbret'in başına geçti. Piyes'in Gedikpaşa Tiyatrosu'nda
sahnelenişinin ( 1 Nisan 1873) uyandırdığı
Heyecan üzerine
Kalebent olarak Magosa'ya sürüldü ( 9 Nisan 1873). 3
Yıl sonra
Abdulaziz'in
Ölümü ve
V. Murad'ın
Taht'a çıkması
( 30 Mayıs 1876) dolayısıyla çıkarılan
Aff'tan yararlanarak
İstanbul'a döndü. 3
Ay sonra
II.Abdulhamid'in
Taht'a
geçmesiyle ( 31 Ağustos 1876)
Rütbesi yükseltilerek Şura-yı
Devlet ve Yeni
Qanunu Esasi hazırlayacak
Komisyon'un
Üyeliğine getirildi. Ancak
Qanuni Esasi'nin
İlanı'ndan (1876) sonra 5
Ay
Hapis'te tutulup ardından Midilli
Adası'na sürüldü.
Bu
arada
Yeni
Şiirler'ini yazdı. 2
Yıl sonra aynı
Ada'nın
Mutasarrıflarına getirildi (1879). Bu arada yazdığı
Celaleddin Harzemşah
Adlı
Eser'ini
Abdulhamid'e
Takdim ederek Bala
Rütbesine yükseltildi. 1884 de Rodos, 1887
de Sakız Adası
Mutasarrıflığına atandı. Görev yaptığı
Adalar'da
Yeni
Edebi
Eserler'ini
Kaleme aldı,
Yeni
Okul ve
Camiler
kurulması için
Yoğun
Çaba harcadı.
Sakız
Adası'nda yakalandığı
Zatüre'den kurtulamadı. 2 Aralık'ta Sakız
Adası'ında öldü. Mezarı Ebuzziya Tevfik'in
gayretleriyle Bolayır'da Rumeli
Fatihi Şehzade Süleyman
Paşa'nın
Türbesi yanına nakledildi.
Tanzimat
Dönemi'nin en
Ünlü
Simalar'ındandı. Gazete
Yazıları ile
İslam
Fıkhı'na dayalı Şura Sistemi
Özelliğinde
Meşrutiyet
Düzenini,
Ferd'in
Yasalar önünde
Eşitliğini ve
Kanun
Hakimiyetini,
Kültürümüzden kopmadan Batı’nın
Tekniği'nden
yararlanmayı savundu. Gür
Sesli
Şiirler'inde
Form olarak
Divan
Şiiri'ne
Sadık kaldı. Şiir,
Fıkra,
Makale,
Piyes,
Mektup,
Tarih ve
Eleştiri türlerinde verdiği
Eserler'in tümünde
Toplum
Sorunlarına
Öncelik tanıdı.
Eserleri:
Şiir:
-
Namık Kemal'in Şiirleri
Roman:
-İntibah,
-Cezmi,
Oyun:
-Vatan
yahut Silistte,
-Zavallı
Çocuk,
-Akif
Bey,
-Gülnihal,
-Celaleddin
Harzemşah,
-Karabela,
Eleştiri:
-Tahrivi
Harabat,
-Takip,
-Mes
Prizon Muahazenamesi,
-Renan
Müdafaanamesi
Tarih:
-Devri
İstila
-Barikai
Zafer
-Evrakı
Perişan
-Silistre
Muhasarası,
-Osmanlı
Tarihi ,
-Büyük
İslam Tarihi ,
Mektup:
-Namık
Kemal'in
Hususi
Mektupları
-Namık
Kemal'in Mektupları,