Epiktetos

050-138 [1]

 

Roma’lı Düşünür. [2]

Roma Stoası’nın en ünlü 4 Düşünürü’nden biri..

Spaphrodite Adında Kaba ve Bilgisiz bir Adamın Kölesi’ydi. Bu Adamın Ölümünden sonra Serbest kaldı. Topal’dı. Eski Stoa’ya bağlı Sert bir Ahlakçı’ydı. Efendisi Sakat Bacağını bükerek eğlenirken, ‘yapma kırarsın,‘ demiş. Bacak kırılınca da, Soğukkanlılıkla ‘Kırarsın demedim mi,’  diye mırıldanmış. Bu olay O’nun Andreia Erdemi’ne (Doğa gibi davranma ) Bağlılığını gösterir.

         Ölümsüzlüğe inanmaz, Sonsuz bir  Hayat Düşünme’yi Gülünç bulur.  Stoacı doğrultudaki Öğretisi Roma Köleci Düzeni’ne karşı Ezilenler’in Pasif Protestosunu dile getirir. Bu Öğretisi Hristiyanlığı da etkiledi[3] denir.

Eski bir Grek Eserinde ‘Topaldı, Köleydi ve çok Yoksul’du, ama Tanrıların Gözdesi’ydi’ deniyor. Ahlak alanında Öğütler verir.

         Tek Satır yazmadı. Düşüncelerini, Öğrencilerinin tuttuğu Notlar’la biliyoruz.  Bunları Öğrencisi Arianus Flavius Kaleme aldı.

Bu Notlar’da, örneğin şöyle der:

‘Bilgelik, Elimizde olan ve olmayan şeyleri bilmek ve ona göre davranmaktır. Elimizde olanlar Davranışlarımız, Elimizde olmayanlarsa Vucudumuz’dur. Senin olanı kendine ayır, senin olmayanın yakasını bırak. En Büyük Felaket, Ölüm’ü Felaket saymaktır. İsteklerinin her halde gerçekleşmesini istiyorsan sadece kendi Elinde olanları iste. Her şeyin iki Kulpu vardır. Biri onu taşımaya elverişli, öbürü değildir. Kardeşin sana bir Kötülük ederse, Onu sana Kötülük ettiği yandan alma. Çünkü o Kulp onu taşımaz. Kardeşin olduğu yandan al. Çünkü onu taşıyabilecek Kulp, bu Kulp’tur. Yapacağın İşi ölç. O Yükü kaldırabilecek misin? Güreşçi olmak istiyorsan Kollarına bak. Filozof olmak istiyorsan, başkaları kadar yemekle beraber, Filozoflar kadar içmekle yetinip yetinemeyeceğini düşün. Bugün Filozof, yarın Tefeci, öbür gün Kayzer’in Vekilharcı olamazsın. Tek bir Adam olman gerek, İyi ya da Kötü tek bir Adam. Bilge o dur ki Kimse’yi kötülemez, Kimse’yi övmez, Kimse’den yakınmaz, Kimse’yi suçlamaz. O, bütün isteklerini Kökünden söküp atmıştır. Yalan söylememek gerektiğini her zaman iddia ederiz ve her zaman Yalan söyleriz. Gerekli olan, neden Yalan söylemeli Sorusunun karşılığını bulmak değil, Yalan söylememektir. Doğa Yasası, her Doğan’ın ölmesini gerektirir. O halde benim ölmem gerek. Ben Sonsuzluk değilim. Nasıl Saat Gün’ün bir parçasıysa Ben de Bütün’ün bir Parçasıyım. Saat gelip geçer, Ben de gelir geçerim. Geçip gitmenin biçimi önemli değil. İster Sıtma’yla olsun, ister Su’yla.. Görevimiz, elimizde olanı yapmak, üst yanına kulak asmamaktır. Deniz Yolculuğu’na çıkarsam, Gemi’yi, Kaptan’ı, Mevsim’i seçerim. Çünkü bunlar benim Elimdedir. Yolda bir Fırtına koparsa umursamam, çünkü bu, benim Elimde değildir. Nasıl Kaptan’ı seçmek benim Görevimse Fıtrına’yla uğraşmak öylece Kaptan’ın Görevi’dir, o düşünsün, bana ne..’ [4]

Eserleri:

-Sohbetler ,Birçok Derslerini toplayan en ünlü Eseri. Bu Eser Fizik, Mantık ve Etik Bölümlerine ayrılır. Flavius’un 8 Kitap’ta derlediği Dersleri ,A. Dacier tarafından Pencees et Entretienes adıyla Fransızca’ya çevrildi.[5]

 


[1]              050,060- 130,135

[2]              Fransızlar Epictete olarak yazarlar.

[3]              19.yy.da Tolstoy O’nu izledi.

[4]              Düşünceler-Sohbetler

[5]              1817,Paris, II vilt

                ç.Burhan Toprak, 1942,1926, MEB Klasikleri, ‘Düşünceler ce Sohbetler.’