ASHABU’N-NEBÎ
Yıldızlar/Nucum
SİYASAL
ÇEKİRDEKLER
632
Haziran -680
Ebu Bekr
ibnu Kuhafe Dönemi:
Vasiyetname
Beni Saide Toplantısı
/Seçimler ve Sonrası
Peygamber Mirası
Vergi Vermeyenler
Ömer ibnu el-Hattab'ın
Tayini
Ömer ibnu el-Hattab
Dönemi:
Kaynak
Sorunu
Nass'ın
Ruhu
Kufe'nin
Fethi
Divan
Teşekkülü
Seçim
Şurası
Osman ibnu Affan ve Mervan Dönemi
(Emevilerden
Kurulu Ulu'l-Emr)
Emevi
Ağırlıklı Bürokrasi
Qur'an'ın
Teksiri
Vergi
Siyaseti’nde Değişme
Emval'in
Devlet Oluşu
Medine'nin
Kuşatılması
Haşimiler ve Ehli Beyt
A- Ali ibnu
Ebi Talib Dönemi:
Emevi
İsyanları (Suriye Valisi'nin İsyanı)
Cemel Harbi
(36/656)
Sıffın
Savaşı (37/657)
Hakemleşme
(38/659)
Harici
İsyanı (38/659)
Sahabi
İ'tizali
B-Hasan ibnu Ali:
Siyasal Çekirdekler
Osman-Muaviye
Hattı Ümeyye
Ali-Hasan
Hattı Şia
Ebu Bekr-Ömer
Hattı Havaric
Ebu Bekr-Ömer-Osman-Ali
Hattı Ehli Hadis
32 Haziran -680
VASİYETNAME
Rasulullah
12 R. Evvel 11 /632’de vefat etti. Usame Ordusu’nun
hazırlanması ve techizi konusunda ortaya görüş ayrılığı
çıkmıştı. Sahabeler ikiye ayrılıp bir kısmı Peygamber'in
Hastalığı’nın Sonucu’nu beklemeyi uygun görürken, diğerleri
Emr’in yerine getirilmesini ve Sefer’e çıkılmasını istemişti.
Sünnî
Literatür Rasulullah’ın yerine bir Halef bıraktığı Konu’sunda
Doyurucu malzeme taşımaz. Var olan Materyal’in Sünnî
Tefsiri’nde, Rasulullah'ın Gönlünün "Namaz İmamı" olarak
atadığı Hz.Ebu Bekr'de olduğuna değinilir. Şia ise bu
Önemli Olay’ı Peygamber'in ihmal etmiş olmasını Tasavvur dışı
görür. Onlara gör bu Konu, Vasiyet yerine, Biat’a
bırakılamazdı.
eş-Şehristanî, Hz.Peygamber'in Hastalığı sırasında
Sahabeler arasında çıkan bu İhtilaf’ı "İçtihad Farklılığı"na
bağlar. Hasta Yatağı’nda Hz.Peygamber'in Kağıt Kalem
istemesi, Hz.Ömer'in Müdahalesi’yle yerine
getirilmemiştir. "Bana bir Kalem ve bir Kağıt getirin;
size bir Yazı yazdırayım ki, Ben’den sonra İhtilaf’a,
Sapıklığa düşmeyiniz." Hz.Rasûl'ün
Tartışmalar üzerine bu isteğinde Israrcı olmadığı aktarılır.
Peygamber'in Defni Konusundaki İhtilaf:
Bilindiği gibi
Hz.Peygamber'in Vefatı üzerine bazı Muhacirler
Hz.Peygamber'in Mekke'de, Ensar'dan Bazıları da Medine'de
defnedilmesini istedi. Bir kısım Sahabe ise, O'nun Kudus'te,
Beyti Makdis'te defnetilmesi Fikrini ortaya attılar; çünkü
onlara göre Kudus, Peygamber'in Defin Yeri’dir. Ayrıca
Hz.Rasul oradan Mirac'a çıkmıştır. Ancak sonraları "Peygamberler
öldükleri yerlerde defnedilir" Hadis’iyle amel edildi.
SEÇIMLER VE SONRASI
Hz.Abbas,
Oğlu Fadl ve Qusam ,
Hz.Ali, Usame, Azatlı Köle Şukran
Rasulullah'ın Cenazesi ile Meşgul oldular.
Ensar,
Mescid'den 200-300 Metre Uzakta Beni Saide Sakifesi'nde
(Çardağında =Gölgeliğinde) toplandı. Tarihlerinde bir
Baba’nın Çocukları olan Evs ve Hazrec'in Rekabeti içten içe
sürüyordu. Yaptıkları Son Savaş olan Buas'da Azınlık’taki Evs,
Yahudiler'in Desteği ile Hazrec'i yenmişti.
Ensarî-Hazrecî Sa'd, Yönetim Hakkı’nın kendilerinde
olduğu üzerine bir Konuşma yaptı. Hasta’ydı, bir Yakını
Konuşma’sını tekrarlıyordu.
O'nu istemeyen İki Kişi
Hz.Ömer'e haber saldılar. Hz.Ömer, Mescid' e
geldi, Hz.Ebu Bekr'e haber saldı. Hz.Ebu Bekr
ve yolda
rastladığı Ebu Ubeyde'yi alarak Sofa' ya geldi. Yolda
Asım ibnu Adıyy ve Uveyn ibnu Saide onları
dönmeye ikna edemezler. Hz.Ömer'in Hz.Peygamber'in
Vefatı’ndan sonra Ebu Ubeyde'ye Bey'at etmek istediği
Rivayetleri vardır. Qureyş'ten Haşimî ve Ensarîler Toplantı’da
yer almıyordu.
Hz. Ebu Bekr
Konuşma’sında , Müslümanlık’ta Evveliyetlerini, Peygamber'e
Yakınlıkları’nı anlattı. Diğer Araplar da Qureyş'ten Başkasını
dinlemezdi. el-Yakubî'nin Rivayet’inde işin içinde
Abdurrahman ibnu Avf'da vardır. Ve O Hz.Ebu Bekr,
Ömer ve
Ali'nin Önemine dikkat çekmişti. Bir Ensarî olan
Munzir ibnu el-Erkam, " Qureyş'ten olacaksa
Ali olsun" dedi. Evs Tercih’ini Hazrec'den olan
Sa'd ibnu Ubade için değil, Qureyş'ten yana kullandı.
Ensar’dan Hubab İbnu Münzir "İki Emir" Öneri’sinde
bulunmuştu.
Hz.Ebu
Bekr "Bizler Emir, Sizler vezirsiniz" dedi. Useyd,
Evs'i uyarıyordu.
Hz.Ömer,
Ebu Bekr ve Ubeyde'yi Aday gösterdi. Hz.Ebu Bekr'e
Bey'at edildi. Beşir ibnu Sa'd, Hz.Ebu Bekr'e
Bey’at etti. Habbab O'nu kınadı. Hubab,
Beşir'i Atalar’ına İhanet’le suçladı. Bir Ensarî'nin"
Sa'd'ı öldürün" dediği nakledilir. Hz.Ömer'in
Sakalı’nı tutan Qays ibnu Sa'd :" Vallahi eğer Babam’ın
bir Tüyünü koparsaydın, senin Gözlerini oyardım" der. Gerekirse
kendisine Sadık kalanlar’la çarpışabilecegini söyler. Beşir'in
Tavsiyesi üzerine Halife Kılıç kullanmadı. Eslem
Qabilesi Sokaklar Dolusu bir Topluluk’la O'na Bey’at ederken,
Hz.Ömer, Gönlünün rahatladığını söyler. Kalabalık’tan
neredeyse Yatalak haldeki Sa'd çiğnenecekti. Ebu
Bekr Halifeliğini Allah ile değil, Hz.Peygamber ile
irtibatlandırdı: ‘Halifei-Rasûl’.
Haşimîler’e
göre Hz.Peygamber'e yakınlıkta Qureyş içinde en layık
olanlar kendileriydi.
Haşimîler
Hz.Fatıma'nın Evi’nde toplandılar. "
Ali'den başkasını tanımayız" diyorlardı. Aralarında
Hz.Abbas, Zübeyr, Selman el-Farisî
de vardı.
Zübeyr'in Annesi Safiye bintu Abdulmuttalib'di.
Abbas'ın
Hz.Ali'ye Bey’at için Acele ettiğinde
Ali'nin "başkası çıkar mı ki" diye Taaccüb ettiği
naqledilir. Sonra Mescid'de Hz.Ebu Bekr'e Bey'at
Tekbirlerini duyarlar. Sünnî
Rivayetler
Hz.Ali'nin Amcasına bu Konu’da Soru sormasını
engellediğini aktarırlar. O,
Abbas'ın Bey'at isteğini Qabul etmedi.
Hz.Peygamber'in Wefat’ından sonra Medine'ye dönen Ebu
Süfyan da
Hz.Ali'yi kışkırtmak istedi. Ümeyye Oğulları Mescid'de
Sa'd ibnu Abdurrahman ibnu Avf'ın yanında
toplandılar. Hz.Ömer onları Bey'at’a davet etti. Hz.Osman
vd. Bey'at ettiler.
Niçin Bey'at
etmediğini soran Ebu Bekr'e,
Hz.Ali kendilerinin daha layık olduğunu söylüyordu.
Hz.Fatıma'nın Wefat’ından sonra
Hz.Ali, Zübeyr ve diğer Haşimîler Hz.Ebu Bekr'e
Bey'at ettiler. Halid ibnu Sa'd ibnu As da Bey'at’ı
gecikenlerdendi.
Hz.Ali, Abbas,
Zübeyr Ev’e döndüler. Hz. Ömer, Useyd ibnu
Hudayr ve Seleme ibnu Eslem vd. ile
Evler’ine gitti. Kılıç çeken Zübeyr'in Kılıc’ını
Seleme El’inden zorla aldı. Hz.Ömer'in
Fatıma'nın Evi’ni basarak içerdekileri dışarı
çıkmazlarsa Ev’i yakmakla korkuttuğu, bunun üzerine
Hz.Ali'nin Ebu Bekr'e giderek buna
kendilerinin daha layık olduğunu söylediği anlatılır.
Ubeyde O'na Genç olduğunu hatırlatır. Hz.Abbas,
Fadl Olay’ı protesto ederler. Utbe ibnu Ebi Leheb'in
Kışkırtıcı Konuşmaları hoş görmez
Hz.Ali .
AliTaraftarları arasında şu İsimler de sayılır:
Halid ibnu Said,
Mikdad
ibnu Amr,
Selman-ı Farîsî,
Ebu Zerr,
Ammar,
Bera ibnu
Azib,
Ubey ibnu Qab,
Huzeyfe.
Hz.Ali dışında hepsi Mescid'deki Genel Bey'at’a
katıldılar.
Bu Seçim
Müslüman Düşünce Tarihi’nde Sonraki Yıllar Derin İzler bıraktı.
Ridde Savaşları:
İrtidat Hadiseleri’nin
Temelinde Qabile Asabiyeti yatar. Bir kısım Qabileler Hz.
Ebu Bekr'e Zekat vermek istemediler.
PEYGAMBER MİRASI
Abbas
ve
Hz.Fatıma, Hz.Ebu Bekr'e gelerek Babaları’nın
Mirasları’nı isterler. Medine'nin Kuzey’indeki Küçük bir
Yahudi Köyü olan Fedek'i. Halife, Ünlü Rivayet’i aktardı.
"Peygamberler Miras
bırakmazlar."
Fedek, Hz.Ömer
Zamanı’nda Hz.Ali'ye verildi. Sonra onu Emevî Vali
Mervan'ın Elinde göreceğiz. Melik Muaviye
Dönemi’nde bir kısmı Yezid'de bir kısmı Osman ibnu
Affan'ın Oğlu’ndadır.
Ömer ibnu
Abdulaziz Fedek’i tekrar
Fatıma Oğulları’na iade etti.
ÖMER ibnu el-HATTAB'IN TAYİNİ
Hz.Ebu
Bekr, Hastalığı ağırlaşınca ibnu Avf, Osman ibnu
Affan, Said ibnu Zeyd, Useyd ibnu Hudayr başta, bir çok
Kişi’ye Hz.Ömer Hakkındaki Kanaatlarını sorar. O'nun
Sertliğinden yakınanlar olur. Sonra Hz.Osman'ı
çağırarak Ömer Hakkındaki Vasiyet’ini yazdırır. Halka
da İsm’ini açıklamadan Veliahd’ından Razı olup olmadığını
sorduğu anlatılır. Bazı Kaynaklar’da
Hz.Ali 'nin bunu Tasvib ettiğinden bahsedilir: "Ömer'den
başkasını tanımam" der.
Bazı Fıqhî
İçtihadlar:
Hz.Ebu
Bekr'in yerine Ömer'i Vasiyet etmesinden başka bu
Dönem’in İhtilafları içinde eş-Şehristanî Dede ve
Kardeşler’in Mirası, Kelale, Dişler’in Diyeti, Rumlar’la Savaş,
İran'a düzenlenen Seferler, Ganimet ve Refah’ın artması ile
ortaya çıkan Sorunları da dahil eder.
ÖMER ibnu el-HATTAB DÖNEMİ
Hz.Ömer
10 Yıl Mü’minler’in Emir’i oldu. Sa'd ibnu Ubade,
Hz.Ömer'e de Bey'at etmedi. Şam'a
göçtü.
Hz.Ömer’i
Emirlik Yıllar’ı içinde
Hz.Ali'nin Kızı,
Hasan-Huseyin’in
Kızkardeşleri
Ümmü Kulsum'le evlendiğini görüyoruz.
Kaynak Sorunu:
Halife
Ömer'in Hükm (Yasama) Anlayışında Qur'an'ın
Merkezî bir Önemi vardı. Sahte Rivayetler’in Din’i Asıl
Çizgisi’nden saptırmasından Endişe ediyor ve Rivayetler’i
azaltmaya çalışıyordu.
Nass'ın Ruhu:
Yine Hz.Ömer'in
Hükm Anlayışı’nda Naslar’ın Ruhu’nu öne çıkardığını görüyoruz.
Irak (Sevad) Arazileri’nin Fey Statüsü’nde
Hz.Ali, Hz.Ömer' e Tam Desdek verdi.
Qufe'nin Fethi:
"Medâin
fethedildiğinde Sa'd ibnu Ebi Vakkas İklim’in Araplar
üzerinde Etkili olduğunu haber vermişti. Vazifelendirdiği
Selman-ı Farisî ve Huzeyfe Kufe'yi daha Uygun
buldular. Toprağı Kumlu ve Çakırlı olduğundan buraya Kufe
denildi. İslam'dan önce Irak'a hükmeden Nu'man ibnu
Munzir Hanedanı’nın Hükümet Merkezi burasıydı.
"Onların
Meşhur Hurnak ve Sidir Binaları da buranın yakını’ndaydı.
Arazi’nin Manzarası Şirin, yeri de Fırat Nehri’nden 2 Mil
Mesafe’deydi. Burada Arab Çiçekleri’nden Ugavan, Şekaik,
Kaysum ve Hazamî gibileri bittiğinden Araplar buna Sevgili
Manasına gelen Haddu'l-Ezra dediler.
Şehir, Hicri
17 de kurulmuş ve Hz.Ömer'in Emrine göre 40.000
Kişi’yi yerleştirmek için yetecek kadar Ev İnşa edilmişti.
Hayac ibnu Malik'in Nezareti altında Arab Qabileleri’ne
ayrı ayrı Mahalleler tahsis edildi. Hz.Ömer Şehrin
İnşası ve Şehir Planı Hususunda da açık talimat vermişti. Buna
göre Ana Caddeler 40, ikinci Caddeler 30, üçüncü Caddeler 20,
Talî Yollar da 7 Kol Eni’nde yapıldı. Mescid yükseltilmiş bir
Murabba Zemin üzerine İnşa edilmiş olup aynı anda içinde
40.000 Kişi’nin Namaz kılacağı Büyüklük’teydi. Mescid'in
Etrafında Geniş ve Boş Sahalar bırakılmıştı.
Evler
önceleri Saman’dan yapılmış, fakat Yangın çıkınca Halife'nin
İzni ile Evler Tuğla ve Çamur’dan yeniden İnşa edildi.
Mescid'in önünde, 200 Kol Boyu Uzunluğunda Eski İran
İmp.larının Sarayları’ndan Tedarik edilen Sutunlar’la
desdeklenen geniş bir Yapı inşa edilmişti.
O zamanlar
Kisra Sarayları’n herhangi bir Varisi yoktu. Devletlerin
Teamülüne göre Halife bunların tek Meşru Mirascısı’ydı. Fakat
Devletler Hukuku Farklı Fikirlere sahip olan Hz.Ömer bu
Sutunlar’ın Bedeller’ini Zerdüşt Tebasına ödedi. Cizye
Borçları’ndan tenzil edildi."
"Mescid'den
200 Kol Boyu Mesafe’de Devlet Hazinesi’ni de içine alan
Hükümet Konağı İnşa edildi. İçinde Yolcular’ın Misafir
edildiği bir Vilayet Misafirhanesi de eklendi. Seyyahlar
Yemekler’ini Beytu'l-Mal'den alırlardı. Kısa bir zaman sonra
Hazine’de vukubulan bir Hırsızlık Olayı üzerine Her Olay’dan
haberdar edilen Hz.Ömer, Sa'd'e Hukumet Binası’nın
Mescid'e bitiştirilmesi için Talimat gönderdi. Bunun üzerine
İnşaat İşleri ile Görevli Meşhur Zerdüşt Mimar Ruzbih
Hukumet Konağı’nı genişleterek mahirane bir şekilde onu
Mescid'e bitiştirdi. İltifat olarak Sa'd, Mimar ile
Birkaç Yardımcısını Başkent’e yolladı. Heyet Halife tarafından
kabul edildi ve Mimar’a Hayat boyu Maaş bağlandı.
Şehr’in Her
Mahalle’sine ayrı Mescidler inşa edildi. Kufe'ye yerleşen
Ahali arasında Yemen'den 12.000, Nazar Qabilesi’nden 8.000
Kişi vardı. Süleym, Sakif, Hamdan, Bahile, Nümullaht, Tağleb,
Beni Esad, Nah'a, Kinde, Ezd, Mezeyne, Temim, Muharreb, Esad
ve Amir, Becale, Cedile ve Ahlat, Cuhayne, Muzhac, Havazin vs.
buraya yerleşen diğer Qabileler."
"Henüz Hz.Ömer'in
Hayatı’nda Şehir Öyle bir Azamet ve İhtişama eriştiki Halife
O'na İslam'ın Naşı İsnini taktı. Arab Hususiyeti’ni koruyarak
Nufus arttı. Hicri 64 de yapılan Nufus Sayımı’nda Rabia ve
Mudar Qabileleri’nin 50.000, Yemenliler’in 60.000, diğer
Qabileler’in 24.000 Ev’e sahip oldukları görüldü.
Bazı Eski
Binalar Asırlar sonrasına kaldı. Seyyah İbnu Batuta
(700ler) Seyahatname’sinde Sa'd'ın Hükümet
Binası’nın Temellerinden bahseder.
Nahiv İlmi
burada doğdu. Ebu'l-Esved ed-Devli, Nahv’in İlk
Esasları’nı burada tanzim etti. en-Nehaî, Hammad, Şa’bî
buralıydı. Ebu Hanife ve Öğrencileri bu Kent’te
yaşadılar."
Ömer'in Beytu'l-Mal'i
"Peygamber'in
Hayatı’nda Hükümet Merkezi’nde Bahreyn Arazi Vergisi olarak
toplanan son Meblağ 800.000 Dirhem’di. Bunun tümü bir Celse’de
Hz.Peygamber tarafından dağıtıldı. Yine Hz.Ebu Bekr
de Hazine kurmamıştı. Harp Ganimeti olarak her ne alındıysa
her Şahıs’a İlk Sene’de 10 Dirhem, 2.Sene’de 20 Dirhem alacak
şekilde taksim edilmişti."
"Hz. Ebu Bekr Hazine için bir Ev tahsis etmiş fakat
Devlet Hazinesi’ne gelen Bütün Paralar Yardım’a layık olanlara
taksim edildiğinden herhangi bir Şey Yatırma Merhalesine gerek
kalmadı. O Vefat ettiğinde Hazine’de bir Dirhem vardı.
Hicri 15 de
Hz. Ömer, Ebu Hureyre'yi Bahreyn Valiliği’ne atadı. Yıl
sonunda Ebu Hureyre 500.000 Dirhem Vergi getirince Hz.Ömer
İstişare Meclisi’ni toplayıp Bahreyn'den gelen Meblağ’dan
bahsetti.
Hz.Ali dağıtılmasını isterken Hz. Osman
Muhalefet etti. Velid ibnu Hişam ise Suriye'de Hazine
ve Muhasebe Haireleri’nin ayrı tutulduğunu gördüğünü söyledi.
Medine'de bir
Bina tahsis edildi. Abdullah ibnu Erkam Komutası’nda
Abdurrahman ibnu Ubeydu'l-Qari ve Peygamber
Mühürcüsü Muayqıb Hazine’ye Memur edildi. Sonra diğer
Vilayet Merkezleri’nde Vilayet’e Bağlı Bağımsız Hazine
Daireleri oluşturuldu. Qufe Hazinesine Halid ibnu Hars,
Isfahan Hazinesi’ne İbnu Mes'ud bakıyordu. Zerdüşt
Mimar, Kisra'nın Ülkesi’nden getirdiği Malzemeler’le Kufe
Hazinesi’ni inşa etti. Sonra Bina genişletilerek Mescid'e
bitiştirildi.
Talha
ve Zübeyr,
Hz.Ali
'ye İsyan edip
Basra' ya gittiklerinde Hazine’yi ele geçirmek istediler.
Kendilerine karşı koyan İran Feth’inde İran Ordusundaki
Sind'li Askerler’in Ebu Musa tarafından Basra'ya
getirilen "Siyabacah" Muhafız Askeri ile karşılaştılar.
Her Yıl
Başkent Hazinesi’nden Medine Ahalisi’ne 30 Milyon Dirhem
dağıtılıyordu.
Seçim Şurası:
Hz.
Ömer, 23. de Azatlı bir Köle tarafından hançerlendi.
Ömer'in atadığı Şurası hep Qureyşli idi. Oğlu Abdullah
Aeçilme Hakkı olmaksızın burda bulundu . Müşavirler’den
İbnu Avf ın Eşi, Ana tarafından Hz.Osman'ın
Bacısı’ydı. Sa'd ibnu Ebi Vakkas, İbnu Avf'ın
Kuzeni’ydi. Talha, Haşimoğulları ile arası açık olan
Teymoğulları’ndandı. Hz.Ömer , Ebu Bekr'ın
Seçimi’nin Acele’ye geldiğini söylüyordu. O da Hz.Ebu Bekr
gibi Vasiyet’te bulundu. Bu tutumu Haşimîler Ahlaki
bulmuyorlar. Ünlü Kırtas Olayı’nı Hilafet’le ilgili
düşünüyorlar.
(OSMAN
ibnu AFFAN ve MERVAN DÖNEMİ)
Emevilerden Kurulu Ulu'l-Emr:
Fetihler’in
Genişlemesi, Beni Ümeyye'nin yönetimi’nde Ağırlık kazandı.
Hz.Peygamber'in
Taif'e sürdüğü Osman'ın Amcası Hakem ibnu Ebil-As
(ö.32) Mediye'ye döndü. Kendisine Beytül-Mal'den 100.000
Dirhem, Oğlu el-Haris'e de Medine Çarşısı'nın Öşr’ü
verildi. Diğer oğlu Mervan (ö.65) Özel Katibi oldu.
Peygamber Dönemi’nde İrtidat eden ve Hz.Osman'ın
Şefaati ile Ölüm’den kurtulan Sütkardeşi Abdullah ibnu Sa'd
İbn Ebi Serh (ö.59) İfrikiye Vilayeti’nin
Humusu’nu almaktadır. Seferler’e katılmayan kimi yakınları
Ganimet’ten pay almaktadır. Dayısı oğlu Abdullah ibnu Amir
(ö.58) Basra Valisi’dir. Velid ibnu Ukbe ibnu Ebi Muayt
Kufe Valisi iken sarhoşken Namaz kıldırdığı için azledildi.
Anne tarafından Hz.Osman'ın Kardeşi’ydi. Osman ibnu
Affan Hilafet’ten ayrılmasını tavsiye edenlere Görev’e
Allah tarafından getirildiğini söylemişti. Mina'da
Selefler’inin aksine Namazı iki Rek’at yerine dört Rek’at
kıldırdı. Bahreyn ve Uman Halkı’nı, Zekat Malları satılıncaya
kadar Mal satmaktan men etti. Medine Otlağı’nı Develer için
verdi. Ebu Zerr (ö.32) Rebeze'ye sürüldü. Ammar
dövdürüldü. Bunlar O'nun eleştirilen icraatlar’ıydı.
Qur'an'ın Teksiri:
Hz. Ebu
Bekr Zamanı’nda Mushaf haline getirilen Ayetler Teksir
edilerek Önemli Yerleşim Merkezleri’ne gönderildi.
Vergi Siyaseti’nde Değişme
ve Enval'in Devlet Oluşu:
Hz.Ömer'in
Siyaseti’nden Önemli Sapmalar oldu. Ulu'l-Emr Kadrosu önemli
ölçüde değişti. En Önemlisi Vergi Siyaseti’nde Aşırı
Zenginliği Önleyici Tedbirlerin alınmayışı oldu. Şam
Vali'sinin İcraatları Ebu Zerr tarafından şiddetle
eleştirildi.
Medine'nin Kuşatılması:
h35 de
Umre Bahanesiyle yola cıkan Mısırlılar, Mekke yerine Medine'ye
gelince, Hz.Osman'ın Ricası üzerine
Hz.Ali,
gelenlerle konuşur ve Hz.Osman'ın İcraatı’nın İzahını
yaparak gelenlerin Şehr’e girmeden geri dönmelerini sağlar.
Aynı Yıl Hac için 3 Merkez’den (Mısır, Kufe, Basra) yola
çıktılar. Abdullah ibnu Sevda
Mısır'
dan 600 Kişi’yle geliyordu. Toplantılar’da Halkı İsyan’a
teşvik ediyordu. Hz.Ali'nin İlahlığı Tezini işlediği,
Yahudi Bağlantısı olduğu iddia edilir. Medine'ye 3 Merhale
Mesafe’de konakladıklarında Aday üzerinde anlaşamazlar.
Mısırlılar için
Ali,
Basralılar için Talha, Kufeliler için Zubeyr
istenir. Ama Adaylar Teklifi redderler. Medine kuşatılır.
Ali onlarla konuşur. İkna edemez. Mervan, Hz.Osman'ın
Mührünü taşıyan bir Mektup’la Mısırlılar’ı öldürtmek
istemiştir. Hz.Osman' da Konuşmasında ikna edemez.
Halife' nin Evi
Ali,
Talha ve Zübeyr'in Oğulları’nca korunur. Komşu
Ev’in damından içeri girenler arasında Muhammed ibnu Ebi
Bekr'de vardır. 18 Zilhicce 35 (17 Haziran 656) da Halife
öldürüldü. Katiller Yabancı olduklarından Hanımı Naile
onları teşhis edemedi.
HAŞİMİLER ve EHLİ BEYT
A-Ali ibnu Ebi Talib
Suriye Vali'sinin İsyanı:
Suriye
Valisi Hz.Osman'ın Katlini Bahane ederek İsyan etti.
Ümeyye Oğulları Hz.Osman'ın Qatli'nden şöyle ya da
böyle
Hz.Ali'yi
Sorumlu tutmak istediler. Qısas istediler.
Hz.Ali’nin
Muaviye'ye yazdığı Mektuplar’ın birinde Ebu Talib'in
Ebu Sufyan'a olan Üstünlüğü’nden bahsedilir.
eş-Şehristani' nin Kanaatı bu Olaylar’da
Hz.Ali'nin Haklı Oluşudur.
Cemel Harbi:
Sünnî
Tarih Yorumcuları Talha, Zübeyr ve
Aişe r.ın da İsminin karıştığı bu Acı Savaş’ta bir
Provakasyon olduğunu düşünürler. Talha ve Zübeyr
yanıldıklarını anlamakta çok geç kaldılar ve öldürülmekten
kurtulamadılar. Mekke'de Zübeyr ve Talha'nın
giriştiği Hareket,
Hz.Aişe'nin katıldığı Cemel Vakası, Zübeyr'in
katledildiği Dönem’in Üzücü olaylarındandır.
Sıffın Savaşı /Hakemleşme:
Karşı
karşıya gelen ordu Evs ve Hazrec değil, Buas Savaşları değil,
Medine Yahudileri' nin İslam Öncesi Çarpışmaları değil, bir
çoğu Peygamber’le bir Zamanlar birlikte olmuş İnsanlar’ın
Ali'nin
Kufe Yönetimi’ne İsyanlar’ıydı.
Muaviye
ile girişilen Sıffın Savaşı ve ardından Tahkim Olayı’nı öne
süren Hariciler'in Gurub olarak ortaya çıkması.
Harici İsyanı:
İmam
Ali,
Cemel Wakası’ndan sonra Müzakereler’de bulunmak üzere İbnu
Abbas'ı Hariciler' e gönderdi. Abdullah:
-İmamımız
Ali'den
ne istiyorsunuz? diye sordu. Onlar:
-Eğer
Savaş Haklı ise, neden yenilen taraftan Ganimet ve Cariye
almıyor, dediler. Abdullah:
-O
dediğiniz Müslümanlar’ın birbirleriyle yaptıkları Savaşlar’da
değil, Kafirler’le yapılan Savaşlar’a ait bir Hüküm’dür.
Dikkat edin, Cemel Olayı’nda,
Hz.Aişe karşı tarafta idi ve Esir oldu. Eğer Cariye
olarak Hissenize düşecek olsa, Qur'an'ın Sarahati’yle
Mü'minler’in Annesi olduğu halde, ona kim Cariye Muamelesi
yapabilecek, diye sordu. Onlar:
-Hayır
yapamazdık, dediler ve bu Cedel sayesinde aklı başında İki
Kişi İddialarından vazgeçip Halife'nin yanında yer aldı.
G.Levi.Della Vida: "
Hariciler
Ali'nin
Hilafeti’nin Son 2 Senesi’nde ve Emeviler Devri’nde Sürekli
İsyan Ekonü oldular. Muaviye'nin Sıffın da (Safer 37 /Temmuz
657) de
Ali'ye
Osman'ın Qatli’ni "Qur'an Ahkamı’na göre" halletmek
üzere İki Hakem Tayin edilmişti. Çoğunluğu Temim Kabilesi’nden
olan Savaşcılar bu Teklif’e öfkelendiler. "La hukme illa li
llah" İlkesine bunu aykırı gördüler. Kufe Yakınları’nda
Harure Kasabası’na çekilerek Abdullah ibnu Vehb el-Radibi'yi
kendilerine İmam seçtiler. al-Haruriya, al- Muhakkima
olarak anıldılar. 37.Yılı’nın Ramazan/Şevval Ayı’nda (658
Şubat-Mart) gittikçe büyüdüler. İçlerinde Qurra'nın da
bulunduğu
Ali
Taraftarları’nın bir kısmı İbnu Vehb'in Karargahı’na
iltihak etmek üzere Mütareke Sırası’nda Ordu’nun geri
çekildiği Kufe'den gizlice çıktı (Haraca). İbnu
Vehb o sırada Dicle'nin Son Kenarı’nda, Fars
Yolları’nın birleştiği Cuha'da Küçük Bağdat Kasabası’nın
bulunduğu Köprübaşı’nda Karargah’ını kurmuş bulunuyordu.
Onlar kendilerini eş-Şurat olarak anıyorlardı.
Ali'nin
Hilafet İddiaları’nı da, Osman'ın Hareketi’ni de takbih
ettiler. Kendi Kanaatlarını benimsemeyen, Osman ile
beraber
Ali'yi İnkar etmeyenlerin Kafir olduğunu ve
katledilmesi gerektiğini düşünmeye başladılar.
Kadınlar dahil
bir çok Kişi’yi öldürdüler. Arap olmayan Unsurlar’ın Desdeğini
aldılar.
Ali
Sulh İmkanı
bulamayınca Harici Karargahı’na Hucum etti. Nehvaran
Çarpışması’nda (9 Safer 38/ 17 Temmuz 658) onları Hezimet’e
uğrattı. 39-40 Yılları’nda da Harici İsyanları sürdü.
Kendisi de Nehvaran' de Uzuvlarının Büyük kısmını kaybeden
Aile’den bir Kadın’ın Kocası olan Abdurrahman ibnu Mulcem
el-Muradi İsimli birisi tarafından Şehid edildi. Amr
ve Muaviye'yi de öldürmeyi planladıkları yolundaki
rivayeti G. Levi. Della Vida Uydurma
olduğunu düşünür.
O
Wellhausen ,
Lammers,
Caetani'nin aksine
Hariciler’in İsyanı ile Hakem Meselesi’nin Bağımsız
Hareketler olduğu ve Nehvaran'ın Hakemler’in Hükmü’nden önce
olduğu Kanaatine katılmaz.
Yıllar
sonra eş-Şehristanî o İlk Fırqalar Hakkında Kanaatini
şöyle ifade eder:
"Bütün
bunlarda Ali
Kesin
olarak Haklı’ydı ve Hak onunlaydı. Bunlardan sonra Bid'atlar
türedi, Aşırı ve Sapkın Fırqalar teşekkül etti, böylelikle
Dalalet yaygınlaştı. "
Sahabi İ'tizali
Hz.Ali'nin
Halife oluşu (Zilhicce 35) Müslüman Tarihi’nin bir Dönüm
Noktası’nı teşkil etmektedir. Bir Çok Sahabi,
Hz.Ali'ye
Bey'at etmek istemiyordu. Talha, Zubayr vs. açıktan baş
kaldıranlardandır. Sa'd
ibnu Ebi Waqqas, Abdullah ibnu Ömer, Muhammed ibnu Mesleme,
Usame ibnu Zeyd, Suhayb ibnu Sinan ve Zeyd ibnu Sabit
bunlar arasındadır. Medineliler'in çoğu bunlara uydular.
Basra'da Ahnef ibnu Kays 6.000 Temimi ve Sabra ibnu
Şeyman'ın Emr’indeki bir kısım Ezdîler Mücadele’den uzak
kaldılar. Metin
bu Sonuncular’dan bahsederken i'tizala Fiilini
kullanır. Nevbahtî,
Hz.Ali'nin
Halife Oluşu’nda ayrılan ve Abdullah ibnu Ömer, Sa'd ibnu
Ebi Vakkas, Muhammed ibnu Mesleme ve Usame ibnu Zeyd'
i takip eden Fırqa’dan bahseder. Bunlar
Ali'den
ayrılmışlar ve ona Bey’at etmiş ve İyi karşılanmış olmalarına
rağmen, O'nunla Mücadele veya O'nun tarafına geçmek
istememişlerdir. Bunlar Muahhar Mu'tezile'ye Nisbet edilebilir
mi?
B- Hasan ibnu Ali:
Hasan
Qufeliler'e güveniyor, onlara "Şiatuna" diye
Hitap ediyordu. İlerde Mervan ibnu el- Hakem (64-65):
"Umeyye Oğulları Şiası" Deyimi , Yönetim Çizgisini
olumlayanlar için kullanılıyor.
Hz.Hasan
Yeni Sıffın ve Cemel Waqaları’nı önlemek için Belirli
Anlaşmalar gereğince Qufe Yönetimi’ni Şam'a devretti.
Muaviye Qufe'ye girdi ve Halk’tan Bey'at aldı.
Sonra Hicaz'a
girerek Hilafet’ini pekiştirdi.
Bu Yıl Cemaat Yılı olarak adlandırıldı. Osman
Zamanı’nda İnşa ettirdiği el-Hadra Hilafet Merkezi oldu.
Hem "Meliklerin İlki" hem Afrika ve Bizans Savaşları’nda
kullandığı Lakab’ıyla "Mü'minlerin Emiri" oldu.
-------------------------------
eş-Şehristanî (h.479-548)
bu Dönem’in İhtilafları’nın Hz.Peygamber'in de
Sağlığı’nda başladığını söyler.
Peygamber'in Medine'ye gelişinden sonra Müslüman Cemaat’le
içiçe yaşayan Münafıklar’ın Sistemli Yollar’la çıkardıkları
İhtilaflar. Bunlar giderek güçlenen İslam Karşısında
Münafıklar’ın izlediği Yol, Peygamber etrafında toplanmış
Cemaat’in Qalb’ine Şüphe Tohumları ekmek şeklinde olmuştu. Bir
Ganimet Taksimi sırasında bir Şahs’ın ortaya çıkıp:
"-Adaletli
davran ey Muhammed, bu Taksim’in Adil değildir" deyip
itiraz etmesi ve Peygamber'in:
"-Ben Adil
davranmıyorsam, kim Adil davranıyor?" demesi buna örnektir.
eş-Şehristanî'ye göre, bu Şahs’ın "bir Hükümet Başkanı"
Sıfatıyla Peygamber'e itiraz yöneltmesini İlk İhtilaf sayar.
eş-Şehristanî, Uhud Savaşı Arefesi’nde Münafıklar’ın
benzer bir İtiraz’ını aynı Kategori’ye sokar ve Qur'an'da yer
alan 3/Ali İmran 153-156, 16/en-Nahl 34, 36/Yasin 47.
Ayetler’e göndermede bulunur.
Hz.Peygamber'in Sağlığı’nda baş gösteren bir başka ihtilaf
Kelam ile ilgili’dir. Bu, 13/er-Ra'd 14 de İşaret
edilen Allah'ın Zatı Konusunda düşünmek isteyenlerden
kaynaklanan bir sorun’dur. Fakat ciddi bir Tartışma’ya yol
açmadan kapanmıştır.
İlk
Fırqalar’ın Sosyolojik Kökeni üzerine Rıdvan Seyyid'in
İslam'da Cemaatler Kavramı Güzel bir Çalışma.
Şii kaynaklar Salman, Ebu Zerr ve Miktad ibnu
Esved'i ilk Şiat Ali'den sayarlar. Salman
etrafındaki efsanevi rivayetler kimilerin O' nun tarihsel
kişiliğinden kuşku duymalarına yol açmıştır. Sonraki
Şii hadislerinin büyük bir kısmı ile Ali ailesinin
geleceği hakkında bir çok kehanet hep O'nun adına bağlıdır.
Kitap
Tanıtımları:
İslamda
Siysal Akıl Muhammaed Abid Cabiri