Mehmed
Said Çekmegil
1921-2004
Çekmegil’in
Biyografisini Nasih-Mensuh
Adlı
Eser'ine alıntıladığı
Satırlar'daki
İfadeler'den bol
İktibaslar'la,
Yeni bir
Düzenleme'ye
Tabi tutarak
Takdim ediyorum.
Hoca denen
bir Aile. Rasulullah'a Aşık olan bir Osmanlı , Medine'de
Vefat
etti. Kız'ını Keşşaf Hoca diye meşhur bir Osmanlı Mebusu
ile evlendirmişti. Medrese Hocası olan Oğlu da 15-16
Yaşlar'ında evlendi.Yemen Şehid’i bir Baba'nın Kızı olan
Hatice’yi almıştı.
1.Dünya Savaşı'nda Kaskasya'da
Ruslar'da çarpıştı. Bu Savaş'ta Amcasının Oğlu Mustafa
Çekmegelioğlu
ve Yeğeni Bekir de yer almıştı.
Kendisi Malatya’ya Gazi olarak döner. Babasının tek
Oğlu'dur.
Hoca,
Malatya Baro Reisi ile
Ortak bir
Büro'yu paylaşıyordu. Şiir
yazardı.
1930lu Devrim
Yılları'nın
Kritik
Dönem'inde olduğu halde,
Devrin
Huquqçular'ıyla
Inqılapları tartışırdı.
Yanına
gidip gelen Şeyh Osman denilen bir
Zat'a bazen kızardı.
Onlar’da
bunu Tenkid ederlerdi.
İstiklal Savaşı sırasında Malatya’da
doğan Oğluna Mehmed Said Adını verdi.
Daha
sonra Esad. Said
, Babasının
Misafirler'e
Çay
İkram
ederken yaptıklarını
Tartışmaları
hatırlar.
Millet'e kaçamak
Arapça Dersler veren bir Baba.. Bir Gün Mehmed’e
Kütüphanesini göstererek, ‘Oğlum siz okumuyorsunuz; bu
Kitapları ne yapacağız?’ der, Dolu Gözler'le.
Mehmed
latin harflerle başladığı İlkokuldan sonra resmi okullarda
eğitim görmedi.
Okulun yaratmak istediği insan
kimliğini ailesinin kültürü ile tartıyordu.
Kendi kendini yetiştirdi. 10-12
yaşlarında iken Namık Kemal’i,(ö.1888)
Ziya Paşa'yı,
(ö.1880) Mehmet Akif'i (ö.1936) tanıdı, evlerinde şiir
toplantıları yapılırdı. Babasından Arapça okuyanlar içinde yer
almadı.
18
Yaş Sonrası
Rızası ile evlendirilir. İlk Çocuğu Mehmed Selami’nin
doğduğu sıralarda II.Dünya Savaşı başlar.
1940'dan sonra
2.Dünya Harbi’nde Asker'e alırlar.
3,5 Yıl. Şube bunları 13 Kişi'yle birlikte Bandırma’ya yollar.
6.Tümen ,50.Alay, Havan Takımı’na düşerler. 13
Kişi'yle
birlikte Şube
Bandırma'ya yollar. Yeni bir
Silah
olan
Havan
Topu için seçerek
Asker almaktadırlar. Takım Komutanı
Disiplin'i çok seven
Teğmen Hamdi Turan’dır.
Kurs Komutanları
Askerlik
İlikler'ine kadar işlemiş olan
Hikmet Arslanoğlu.
Alay
Komutanları Kurmay Almay Sıtkı Okan’dır.
Bir de sonradan Malatya Emniyet Müdürü olacak
Üstteğmen’i
hatırlar. Türkeş'le (ö.1996) onların
Alaylar'ında
Üstteğmen’ken tanışır.. Çekmegil
Asker'ken Milliyetçi
Türkeş 1944 de içeri alırlar.
Türkeş’i
Kurmay Binbaşı olarak Elazığ’da Kıt’a Hizmeti yaparken de
görecektir. Baş Düşmanları Materyalizm, Komunizm’dir.
O'ndan "27 Mayıs İhtilali'nde
İftiralar'a uğrayıp Nezaret'e alındığımızda o Gün'ün Kudretli
Albayı olarak çok İyiliğini görmüştük" diye bahseder.
İki defa İzinli gelir.
18 Yaş'ında evlenir Asker'den
döndüğünde Babası ölmüştür..
Oğlu Selami 4 Yaş'ına girmişti. O bu Askerlik Anıları'nı
‘Fikri Yapımız'ın Oluşma Dönem'inde; Askerliğimizde de Düşünce
Yönü'nün öne çıkarılmasının Mümkün olabildiğini ayrıca bir çok
Acemilikler'in giderilebileceğine İhsas'ta bulunmak Arzu'suyla’
anlatır.
Kardeşi Mehmed Esad Tıbbıye’ye, Küçük Kardeşi Mehmed
Mesud Sanat Okulu'na Devam etmektedir.
Baba'sının
Eniştesi Keşşaf Ünvanlı Osmanlı Mebusu Hoca’nın
Oğlu ve
Çekmegil’in Hala'sının Oğlu Bekir Keşşafoğlu (Kirişçi),
Mısır'da okur. 4 Lisan bilir. Esaret’te Ayağı kesildiği için
Topal Hoca diye anılır. Sakallı bir
Entellektüel.. Sevilen biriydi, Devrimciler bile Saygı duyardı
ona. O’ndan İstifade etti. Eski Harfler'le yazılmış olan,
Ömer Rıza Doğrul'un (ö.1962)
Tercüme ettiği İslam
Tarihi’ni, 10 Ciltlik Asrı Saadet’i bir
Kış Gecesi'nde okuyup bitirirler. Gelecek Sene de
Elmalı'yı
(ö.1942) okumayı kararlaştırarlarsa da Bekir Kirişçi Hoca
Vefat eder.
Üzerinde
çok
Tesiri olur. 7.
Cilt'teki
Hz. Ömer'e sevdalanır
1948-1949 lar'da.
Şiir Denemeleri yapar.
Asker
Dönüşü biraz
Borç
Para'yla işe başlar.
4-5 Sene içinde
Memleket'in en Verimli Terzihaneler'inden birini kurmuştur.
1946lar'da
tanıştığı Büyük Doğu Dergisi..
Necip Fazıl
O’nun Atölyesi için ‘Malatya Münevverleri'nin Akademisi’
diye yazar Dergi'sinde. Benzer Övgüler Ergün Göze’den
gelir.
1948,1949 da
Şemsi Belli
ile 3 Sayılık Kervan Edebiyat Dergisi
çıkarırlar.
1948 de "Gizli
Bir Ses dedi ki" Adlı Şiir Kitab'ını yayınladı. Sonra
Ruh'ta Inqılab’ı. ‘Bir Nur Doğacak’ Arka
arkaya 3 Şiir Kitabı.
Ama o
kendisini 1995 de bile hala
Amatör bulur
Şiir'de.
Yine
Şiirler'ini karıştırarak Necip Fazıl İmza'sıyla yayınlayanlar
olur.
‘İnsanoğlu
kendini Arıyor’, ‘İman Anlayışımız’ gibi Kitaplar
izler bunları.. Tatiller'de Kunduracılık, Kuyumculuk, Terzi
Çıraklığı yapmıştır. Sonradan Ustalık..
‘1950’li
Yıllar'dan önce, Büyük Doğu Hareketi başlatılmıştı.. Bu,
İslam Karşıtı Oluşlar'la, başıboş San’at'a, kısırlaştırılmış
Fikr'e, batılılaştırılmış Politika’ya Savaş açma Manasını
taşıyordu. Hareket'in Baş Mimarı NFK
Türkiye Çapında bir
Davetiye çıkarmış; Büyük Doğu’yu Cemiyet yapalım Manasında ve
var mısınız Şeklinde Çağrılar yaparak .’
Böylece
Çekmegil ,1949-1950 arasında Büyük Doğu Cemiyeti’nin
Anadolu’dan Seçkin Kurucuları arasında yer alır.
İstanbul'da Kurucu Üye bulunamaz.
1.NFK
(ö.1983)
2.Haluk
Nurbaki (ö.1997) ( İstanbul’dan Umumi Katip)
3.Said
Çekmegil,
4.Ziya Uygur. İstanbul'da olmasına rağmen Umumi Reis’le anlaşamayıp
İlk ayrılan Ziya oldu. Yazdığı bir Kitap'ta Tasavvuf'un
açtığı Yaralar'dan bahsediyordu. NFK
Tahammul edemedi.
5.Muhıp Akışık
6.Cemal
Bilgin ( Kayserili Tüccar)
7.Ömer Karagül
( Kimya Mühendisi)
8.Şahin Üçışık
( İstiklal Gazisi)
9.A.Nurata
,Afyonlu bir Eczacı.
Kuruluş, Mecmua’da
İlan edildi.
‘Çok çalışmamız gerekiyordu. Karşımızda çok Çeşitli Engeller
vardı. Buna rağmen Din'ine susamış Müslüman Halk tarafından
Yer'den Ot bitercesine Şubeler açılmaya, Temsilciler kurulmaya
başlamıştı. Malatya’dan sonra İlk Şubemiz Kayseri, Samsun, Tavşanlı gibi
İl ve İlçeler'de kuruluyor; Kurulma Çabaları
başlıyordu. Merkez'imiz İstanbul’da, bizler Anadolu’da; Ulaşım
Zorlukkarı ortada. Bu Dava'ya Gönül vermiş Hüsnü Zannında
bulunduğumuz Milis General Cevat Rifat Atilhan,
Diyarbakır’lı Abdurrahim Zapsu
gibi Dergi Yönetmeni ve Gayyur Müellifler'e Rica ettik; bizleri
kırmadılar Cemiyet'te Yerlerini aldılar. Yerlerimiz onlara
bırakıldı. Nurbaki İstanbul’da olduğu için
Yerinde kaldı.
Seviniyorduk. Cemiyetimiz Geleceğe
Müjdeler sunarak gelişiyordu.
Temel
Esaslar'daki Anlayışlar'da Beraberlik görülmeyince beraberliğin
Daimi olması
ancak bir noktaya kadar sürebiliyor. Dava'nın Fıqhından Habersiz ve dolayısıyla da
Taqvasız Mistik duygulanışlar, Tarih'in Sızıntıları arasında
Mü’minleri Hayrette bırakmaya
Devam ediyordu. Farkında olduğumuz kadar bu Haller'den Muzdarip
isek de, Sözümüz vardı, Devam etmeliyiz Düşünce'sindeydik.
Zorlanıyorduk... Cemiyet'i feshettik. Odur-budur
bir daha benzer bir Cemiyet'e giremedim. ‘
Malatya Müftüsü
olan Dayısı Mustafa Asım 1950 de Emekli olunca Görev'e
İsmail Hatip Erzen geldi.
BD
Cemiyeti'ni feshederler.
Cevat Rıfat Atilhan, (ö.1967)
BD 2.
Reisi olmuştur.
1950ler'de
Osman Yüksel’in ‘Bir Nesli Nasıl Mahbettiler’
Broşür'ününden bir
Kısmı Büyük Doğu’ya göndererek
neşrettirir.
Sonradan Necip Fazıl,
Osman’a biraz
Sitemkar
olunca Dargınlığını
yansıtan Edalar'la
‘bunu neden neşrettirdiniz bize’ diye çıkışır.
1960lar'a kadar, nerede İslam'a birisi
Güzel bakmışsa, hiç
Ayrım
yapmadan orada
Yazılar yazarlar. Toprak'ın
Yazı
Ailesinden olur.
Diriliş
Yazı
Ailesi'ne girer. "Ben
Daimi yazamam
Sezai Bey" dese
de "Müsade edin
İsminiz bulunsun" der. Vahded-i Vucud
üzerine yazmaya başlayınca O'nu ikaz eder. Darılır
Karakoç.
1959 da
Milliyetcilik Anlayışımız yayınlanır. İslam Milleti
Kavramını işler. İbadet Anlayışımız için Türkeş
"
Her
Müslüman Tür'kün
Cebinden eksik etmeyeceği bir
Şema"
der.
Malatya
Fikir Kulubü:
‘Şehrimiz
Genelde
Kültür-Fikir Ağırlıklı Çalışmalar'a Açık'tı.’
1950ler'e
Tekaddüm eden Günler'de sonradan Avukat olan Nüvit Yetkin'in
Başkanlığı'nda
, Gökhan Evliyaoğlu’nın
da
Kurucuları arasında Yer aldığı bir Kültür Derneği
kurulur. Bir ara Çekmegil de Derneğe Başkanlık eder. Sağcı
Solcu herkes Açık bir Ocak.
Müzik Kolu, Sosyal Yardım Kolu, Spor
Kolu. Fırat Gazetesi’nde Kültür Derneği’ne bir Sutun verilir,
Çekmegil’e de Köşe ayrılır.
Milli Eğitim Müdürü'nün "Önceleri
Din'e İhtiyaç vardı, ama şimdi yok. İnsanlar düşünerek,
vicdanen de Güzel olabilirler" der. Çekmegil onunla
tartışır. Bir sonraki Çarşamba Din mi Felsefe mi
Başlıklı Tartışma tertiplenir. Müftü Dayısı Mustafa
Asım’a gider. O'na Ahmet Hamdi
Akseki'nin (ö.1951)
"İslam Tabii ve Umumi Dindir" Kitab'ını verir. Ondan
yararlanarak Konferans hazırlar. Tartışmaların Devamı gelir.
Bir ara Dernek Başkanlığı'na getirilir. Ziya Gökalp Gecesi'ne (ö.1924) karşı Muhammed Gecesi’ni savunurlar. 1956lar'da Dernek kapanır.
Mehmet Zaid
Kotku, (ö.1980) Ramazanoğlu Mahmut Sami,(ö.1984)
Raif Ogan, ile tanışır.
Osman Yüksel,(ö.1983)
İlhan Darenderioğlu ile İlişkileri olur.
Süleyman
Tunahan (ö.1959) ile tanışır. ‘İsmail Hatip Erzen,
Hasan Basri Çantay, tanıştığı Abdurrahim Zapsu ve
Bediuzzaman gibi Mücahid İlim
Adamları'nın Dua ve
Selamlar'ıyla gelen Teveccühleri Heyecanımızın Tatlı
Gıdaları'ydı.’
Kimler geçmez ki
Malatya’dan .. Nihal Atsız, Arif Nihat Asya, Vasfi Mahir
Kocatürk..
Bu Edebiyatçılar'dan ‘alıp verdikleri vardır Malatya’nın..’
‘Bizler de,
Taşralığıma bakmadan, Genç ve Heyecanlı Coşkuları Fikri
Olgunluğa çekmeye çalışıyor, fakat zorlanıyorduk. Türkçülük,
Anadoluculuk, Büyük Doğuculuk Sağ'da ayrı Gruplar
oluşturuyorlardı. O Dönemler'de Nihat Yazar
Bey’in 1951 de yayınlamaya başladığı ‘Volkan’ Adlı
Mecmuası’nda, Kısa ve Fantazi bir Yazımı ‘Hira, Tanrı,
Toros Dağları’ Başlığı ile yayınlamıştım. O zaman bu Yazı
Sağ'daki Heves ve Arzular'a Tercüman olmuştu.
Birlik Çağrısı yapan, Çeşitli
Dergiler'de tekrar tekrar yayınlanıp Posterler'e geçen ‘Tesbihim’
Adlı Şiir'imde o Dönemler'de ‘Büyük Cihad’ gibi
Dergiler'de neşredilmişti.’
Ömer Şevki
Hotar, İlim Adamı Şeyho Duman,
Nedim Altınkaya, Alaaddin Gürün,Yüksek
Müh. Mehmet Kapıdere, Şair Erdem Şentürk, Hüseyin
Kiraz Hoca, Mehmet Helvacı Başkanlığı'nda Malatya
Fikir Kulubü’nü kurarlar.
Saf
İslami
Dernek. Derneğin
Boş bıraktığı
Sahaları
Terzi
Atölyesi
doldurur.
Her
Çarşamba
Fikri
Tartışmalar yapılır.
Her Gurup'tan
İnsanlar gelir. Matematikçi Öğretmen Ali Kılıç burada
Müslüman olur.
Konu seçmezler,
Toplantı'da ortaya atılır. Hazırlanılınca Sunilik olduğunu
düşünürler.
1952
Yılı..
‘Çeşitli
Dergi ve
Gazeteler'de Yazı ve Şiirler yayınlıyor; Konuşmalar yapıyoruz.
Bir Konferansımız'ı Küçük bir Risale olarak hazırlamıştık. Bu
Eser çok Büyük İlgi görmüş; Irak’da,
el-Mektebetü’l-İslamiyye’den ‘Müsaade ederseniz biz
Kardeşlerimizin de okuması için Arapça’ya Terceme edelim, bu
Kitabı’ diyen bir İstek gelmişti.
Bu Nevi Teveccühler, Noksanlıklarımız'dan kaynaklanan
Çekingenliğimizi azaltıyor, Gayretlerimiz Şehr'in dışlarına
taşıyordu. Küçük küçük Yazılarımız, Şiirlerimiz, Büyük Doğu,
Edebiyat Alemi, Ehl-i Sünnet, Sebilürreşad, Toprak gibi
pekçok mevkutede çalışmalarımız yayınlanıyordu. Dualar ve
Mektuplar'la yapılan Tebrikler Yorgunluklarımızı unutturup
duruyordu.
Malatya
Vaazi
Badaeddin Bilhan az öz konuşan Haksızlığa Tahammul'u
olmayan bir Dost'uydu.
Said Ertürk'ten (ö.1990)
Deli
Dolu ama Net bir Şirk Düşmanı olarak söz eder. Ertürk
‘Halk'a Cesur İstikametler’ verir.
‘Anlaşılabileceği
gibi, Fikir ve Sanat Ağırlıklı Çalışmalarımızın kazandırdığı
Orhan Türkdoğan, Hüseyin Üzmez
gibi pek çok Arkadaş'la Şevkimiz artıyordu. Değerli Fikir
Alışverişlerimiz oluyor, Düşünce Gelişmeleri sağlıyordu. Bazen
de Hüseyin gibi
Kardeşler
Heyecanlarını Kontrol edemiyorlardı..
Başbakan
Menderes (ö.1961) Parti Kongresi için Malatya'ya gelir.
Hüseyin Üzmez
Kent'e gelen Gazeteci A.Emin Yalman’ı
temizlemek ister.
Olay Büyük Doğucular'ın üzerine yıkılmak istenir.
NFK
"Bunu Halk
Partililer yaptı" diye yazar. (1952)
‘Malatya Lisesi’nin
Mü’min
Gençleri boş durmuyor, onlar da
İdealler'ine
Katkılar'da bulunmak
Neşe'siyle,
Lise'de
Namaz
kılacak bir
Yer
Ayarlama
Heyecanı içinde idiler. Başlarında
Mehmed Selami, Hasan Celal Güzel
ve
Arkadaşları Lise
İdaresi'ni
Mescid yapmaya
İkna
etmişlerdi..Merhum Alaaddin Gürün ‘Nida’
Adlı
bir
Broşür'le bu
Hadise'yi yayınladı. Tabii Hürriyet Gazetesi
hiç durur mu? Bu Broşür'ü 7.10.1959
Tarihli
Nüshasında,
Resmini
de koyarak yayınladı. Çetin Altan
da
Köşesinde,
buyrun
Inkılaplar'ın
Cenaze
Namazı'na.. diye
hayıflanmaya başlamıştı. Dönem'in
İktidarı
Emir emir üstüne, o
Mescid'i kapatın diye
Emirler yağdırıyorlardı..’
Hizbu’t-Tahrir’de iken
Ercüment
Özkan'la (ö.1995)
Ankara’ya sık sık gittiğinde tartışır. Sonra ayrıldığını
söyler. Daha
Rahat
Tartışmalar'ını sürdürürler.
1970
de Nizam Partisi kurulurken
Kurucu olarak
Davet edilir.
"Politika’nın
Taviz
Verdirme
Müesseseleri oluşturduğunu,
dolayısıyla
İslami
Siyaset'in buna
İzin vermeyeceğini ve eğer
illa bir
Siyaset gerekiyorsa, bunun
Dönem'in
Kalıntılar'ından
ari,
Fikri,
İlmi
Tebliğler'e
Zemin hazırlamak olacağını" söyler.
70 Sonrası:
‘Kaynağa doğru yönelmek isteyen bir
Nesil yetişmeye
başlamıştır. Çıkan
Yeni
Dergiler,
Yeni
Kitaplar. Malatya'dan
onlara
Küçük
Kitaplarımızla
Desdek olmak ister. 1973-1974ler'de
Sünneti Seniyye
Kitab'ını neşreder. Sünnet’in
Nafile demek olmadığını anlatır. Mütevatir olmak
Kaydıyla
Temel bir
Kaynak'tır. Gayrı Metluv
Vahy vardır.
Bu
Konu'da Ercüment
Özkan ile
İhtilaflı'dır. Malatya'ya
geldiğinde tartışırlar. "Allah Rasulu’nun
Tebliğ ettiği
Ayetler'in
Işığında yaşaması ve
Müminler'e
Örneklik vermesidir."
Kul
Vasfı ile
Hatası olur ma Rasul
Vasfı ile
Masum'dur.
Rasullerin
İçtihadlarını Allah düzeltmemişse o da
Din olur.
Vahyi'n üç şeklide el-Buhari' de geçen
Rüya'yı da
Savunmasına ekler.
Balıkesir'de Mealci dediği
Gençler'le (6 kişi) tartışır.
Qur'an'da olmadığı için
Rekat
Sayılarını
Bağlayıcı görmezler.
Sonra daha bir
Kalabalıkta konuşurlar, biri
Fıqıh
Hocasıdır.
"Qur'an elbet anlaşılır ama bir
Hazırlığın , ön
Bilgi'nin olmazsa
anlamakta zorlanır,
Yanlış anlayabilirsin" der. Abese
Suresi'ni gösterirler. "Qur'an dışında birşey tanımayan
Sevimli
Kardeşler'di" der. Protosto edip giderler. Çekmegil
Qudsi
Hadis
Lafzını kullanmaz. "Qudsi olmayan
Hadis var
mı?" diye sorar.
Medine Vesikası
Konusunda Ali Bulaçı uyarır.
Vesika’nın İslam
Hakimiyeti'ni öngördüğünü söyler. Gayr-i
Müslim’ler
Evlerinde
Serbest'tirler ama
Sokaklar İslam’ındır.
Yaşar Nuri
ve
Hüseyin Atay için "Ne İslam'dan
vazgeçebiliyorlar, ne de Batılı yaşamaktan kaçınabiliyorlar"
der.
Yaşar Nuri ile İstanbul'da
Özel görüşür. Mütevazi
bulur, ama
Tashih edip etmeyeceğinden
Emin değil
Görüşlerini..
Çekmegil
Eserler'inde ortaya koyduğu
Görüşler'in
Özgünlüğüyle
Dikkat çekti. Malatya'da
Sanat ve
Ticaret'le uğraştı. Yurt
içinde çok sayıda
İl ve
İlçe'de ,birkaç defa Almanya'da,
İngiltere’de, Mina'da
Konferanslar verdi.
‘İçinde
bulunduğumuz bazı
İmkansızlıklar'la
Güçsüzlükler bir tarafa,
bir yandan
Hocamsı
Muqallidler, bir yanda
Muttaqi
Gööteriler
arzeden
Mistik
Hurafeciler, diğer yanda
Düzenci
Müstağripler;
daha da
Acısı,
Gününü
Gün etmekten başka bir
Derdi bulunmayan
Mideci
Kalabalıklar... Batıcılar gibi yaşayıp Müslümanlık
Adına
Çalım satan
Modernistler.. Böyle bir
Ortamda
Din'ini
Dava edinen
Aziz
Mü’minler'in elbetteki
İşleri
Kolay değildi.
Ancak, bunca
Engel'e rağmen, çalışan çabalayan
Aziz
Mü’minler
boş durmuyorlardı. Bizler de onlarla
Beraber olmak, onlara
Gönüldaş olmak
Emeliyle 50
Yılı
Aşkın (1995) bir zaman
Diliminde yaşamış olduk. Çilelerimiz arasında karınca
kadarınca, bazı
Başarılarımız da oldu, şükrolsun.
İslami
Feraset'le,
Tefekkür'ü
Diyalektik'le
Kapalı
Kapılar arasından
sızabilmek;
Odalarımzı
da yetiştirdiğimiz
Limon
Ağacı'ndan
birkaç
Meyva dermek
Kolay mı idi? Müzmim
Soğuk
Algınlıklarına
karşı
İnsanmızı
Evimizde korumak için birkaç
Limon
Tanesi
veren
Fidanlar yetiştirebilmişsek, bu ancak Nasır-ı
Hakikimizin
Layık olmaya çalıştığımız
Nusrat'ıyladır.
Cahiliye'nin pekçok
Çeşitlerinden
Sıkıntımız da oldu elbet.
Fakat, Hakimler Hakimi’nin
Sabretme
Gücü'yle,
Sıkıntılar'ı
Kısıntılar'a dönüştürmeden atlatabiliyorduk. Allah’ın
Azab'ından
korkmadan
Çalışmalarımızı
Sabote eden bazı
Müfteriler, sade
Cahiliye
Grubu'nu değil, düşünen
İnsan'ımızı da yer yer
düşündürmüş olacak ki, bazı
Kardeşler
Gerçeği öğrenir öğrenmez
gelip
Özür
Beyan ediyordu.
*Yeni
istiklali’in açtığı bir
Yarışma'da,
Deneme
Dalında
Yazar
olarak
Birincilik aldı. İnsanlık Anlayışımız
Eseri, İslam Dergisi’nin açtığı
Yarışma'da
Birinci oldu. Eğitim Raporu
Adlı
Eseri Yeni Asya
Gazetesi’nin açtığı
Yarışma'da
İkincilik
Ödülü aldı.
Yazı ve
Şiirleri; Ehli Sünnet, Toprak, Büyük Doğu, Türk Ruhu, Türk
Düşüncesi, Yeni İstiklal, Sebilürreşad, Tohum, Hürsöz, Uduk,
Kriter, Selam, Oku, Edebiyat Alemi, Babıalide Sabah, Hizmet,
Malatya'dan Ses, Serdengeçti, Vahdet, Panel, Türk Edebiyatı,
Kitap Dergisi, Hak Söz, Almanya ve Türkiye Değişim'de
yayınladı.
Eserleri'nde, kendisi hakkınaki
Teveccühlere sıklıkla
Yer
verdi. Hatalarını Rabbina sakladı.
Kendisi
ile bir çok Mülakat yapıldı:
-Yazarlar
Birliği İçin Süleyman Bayraktar tarafından,
-İnsan Dergisi
için, Mehmed Alagaş tarafından,
-Panel Dergisi
için,
-Kelime Dergisi
için M.Ö.Mengüşoğlu tarafından,
-Vahdet Dergisi
için İbrahim Çoban tarafından,
-Yeni İstiklal
Dergisi için Necmeddin Bilgili tarafından,
-Sor Yayıncılık
için 4 konuda: Hicret,Tevhid,İctihad, Sünnet
-Bayrak Dergisi
İçin Bilal Sürgeç tarafından,
-Harman Dergisi
için Mustafa Kaylı tarafından,
-Malatya Ekspres
için Hijmet Akpur tarafından,
-Panel Dergisi
için Ziya Kesiriklioğlu tarafından
-Yeryüzü
Dergisi’nin Soruşturması,
-Selam
Gazetesi için A. Said Akçay tarafından,
-Asistan Hüsniye
Hanım tarafından bir Sosyolojik Araştırma için,
-Fecr
yayın.3-2-1995 Tarihi Qur’an Haftası'nda Sunulan Tebliğ
-Güney Afrika Tabibler Birliği’nin Soruları,
-Haksöz
Dergisi’nin Mülakatı,
-Almanya’da Çıkan
Değişim Dergisi’nin Soruları,
Eserleri:
-Sünneti
Seniyye,
-Altın
Anahtarlar, 2.Baskı
-Münevver
Anlayışımız, 2.Baskı
-İnsan'ın
Yolu İslam,
-Milliyet
,
-İyi
Niyet ,
-Limon
Ağacım, Şiirler
-İslam’ı
Yaşamak ,
-Müstesna,
Denemeler, Mensureler, 3.Baskı
-İnsanoğlu
Kendini Arıyor, 4.Baskı
-Tetkikler'de
Metod ve Tenkid, 2.Baskı
-Gizli
Bir Ses Dedi ki, Şiirler
-Aramızdaki
Fark, Şiirler
-Ruh'ta
İnkılap ,
Şiirler,
-İbadet
Anlayışımız ,
-Bilgi'nin
Gücü ,
-Bir Nur Doğacak,
Şiirler
-İktisat
Anlayışımız, 2.Baskı
-Radyofonik
Piyes, Servet Bey,
-Mü’min'de
Hürriyet ,
-Siyaset
Anlayışımız ,
-Ahlak
Anlayışımız , 2.Baskı
-İman
Anlayışımız ,
-Diyalektik
,
-Reçeteler,
Gelenek ve Gelenekçilik ,
-Çağ Dışı
,
-Vahye Göre
Büyük Zulüm ,
-İnsanlık
Anlayışımız , 3.Baskı
-Dünya İslam
Devleti ,
-Qur’an’a
Muhatap Olmak ve Engelleri,
-Nasih-Mensuh/Masuniyet
ve Recm ,
-Çekmegil’in
Eseri Neyi Anlatır,