Nicolo di Bernardo Machiavelli

1469-1527

 

                 İtalyan Düşünürü.. Floransalı. Niccolo.

                 Ortahalli bir Aile’nin Oğlu’ydu. 25 Yaş’ındayken Fransa Kralı Charles VIII.in Orduları  Florensa’ya girmiş ve Florensa Yönetimi’ni Yıllar’dan beri Ellerinde tutan Mediciler’i İşbaşı’ndan uzaklaştırmışlardı. Florensa bundan sonra 4 Yıl kadar da Savanarola adlı  bir Dominiken Papazı’nın Teokratik Buyrukları’yla yönetildi.

                 1498 de Papaz Savanarola’nın Yakılması üzerine Florensa Yönetimi’ni Onlar Kurulu Eline aldı. Genç Machiavelli bu Kurul’un Yazmanlığı’nı Ele aldı ve Mediciler’in geri geleceği 1512 ye dek Çeşitli Kamu Görevleri’nde bulundu.

                 Diplomatik Görevleri arasında Özellikle Cesare Borgia, Fransa Kralı Louis XII, Kutsal Roma-Germen İmparatoru Maximillian vb. gibi Hükümdarlar’ın yanında yaptığı Florensa Elçiliği Görevleri O’nun Oluşum’unda Büyük Çap’ta Etken oldu. Böylelikle Avrupa’nın Çeşitli Yönetimler’ini yakından İnceleme Fırsatı buldu. Prens bu İncelemeler’in Ürünü’dür.

                 Avrupa Yönetimleri o Çağ’da Despotik Yönetimler’di. Monarşik Otokrasi, Kapitalizm’in İyice serpilip gelişmesi için gereken Ortam’ı hazırlıyordu. Machiavelli, bir bakıma, Ahlaki Spekulasyonlar  ardında yapılanı açıklamaktan başka bir Şey yapmadı. Yapılanı böylesi bir Açıklık’la görmek ve yazmak Başarı sayılmaktadır.

                 1500lü Yıllar’ın ilk Çeyreği’nde yetişen İlginç Kafalar’dan biridir. Yükselmekte olan Burjuvasi’nin İdeologu’ydu. Feodal Başkaldırmalar’a karşı Önlemler ileri sürmüş, Halk Ayaklanmaları’nı bastırabilecek Güçlü bir Yönetim’in Planı’nı çizmeye çalıştı.

                 Güçlü bir Yönetim kurabilmek için ‘Her Türlü Ahlaksızlığa Başvurma’nın Doğru olduğunu ‘ ileri sürdü. O’na göre ‘Yalan, Aldatma, İhanet, Zulüm vb. Güçlü bir Devlet Kurma’nın Başlıca Dayanakları’ndandır.

Mezar Taşına şöyle yazdırdı: ‘Hiç bir Övgü bu Adın Büyüklüğüne erişemez.’

Çağında bu Ahlak Dışı Önerileri Geniş Yankılar uyandırmış ve Büyük Ün sağlamıştır.. Söyledikleri Yufka Yürekler’le Romantik Kafaları Tedirdin ediyordu, ama Doğru (mu)ydu. O’nu büyük kılan, Tarih’te ilk Kez Devlet Kurumu’na bu İnsanlık Dışı Bakışı’ydı.

                 ‘Devlet Tanrı’ya dayanmalıdır’ yerine ‘İnsan’a Dayanmalıdır’ Tezini işledi. Ulusa dayanan Devlet Güçlü Devlet’tir. Devlet Gücü’nü Kilise’den değil, Ulus’tan alır. Din, Töre, Hukuk da Kilise’ye değil, Devlet’e Bağlı’dır. Devlet gerekiyorsa, bütün bunları birer Araç olarak kullanacaktır. Amaç Devlet’tir. Araçlar bu Amac’a Yararlı olmak Zorunda’dır.

                 Il Principe de Larochefoucault’dan Yüzyıl önce O’nun Uslub’unu kullanarak seslenmiştir.

‘İnsanlar Nankör’dür, Yalancı, İkiyüzlü, Tehlike Karşısı’nda kormak, Kazanç Karşısında Çıkarcı’dır.[1]

                 Bütün bunları bilerek onları yönetmek gerekir. İyi olmayan İİnsanlar arasında İyi kalmak isteyen İnsan Er Geç ortadan silinir. Şu halde Hükümdar İyi olmamayı öğrenmelidir. [2]

                 Devlet’i yaşatmak için Her Türlü Kötülüğü yapabilirsiniz. İşte, iyice bakınız ve görünüz ki, Nice Erdemler Mutsuzluğu, nice Edremsizler de Mutluluğu doğururlar. Gerçeği görebilirseniz Cömert olunamayacağını anlarsınız. Cömert olabilmek için Sonuna kadar Açık Elli olmak gerekir. Böylesine bir Açık Ellilik karşısındaysa boşalmayacak Kese yoktur. Şu halde  Sonuna kadar Cömert olunamaz. Önce Cömert görünüp, sonra Su’yu kesmekse İnsan’ı Cömret değil, Gülünç eder. Keseniz boşalınca, Cömertlik Ünü’nü yitirmemek isteyeceksiniz, Halk’a Yeni Vergiler salmak, Diğeriinin berikinin Mallar’ına El koymak Zorunda kalacaksınız. Bu halde de Cömertliğiniz hiç bir İş’e yaramayacak, Halkınızın Gözünden düşecek sevilmeyeceksiniz. Bu Yol’a sapmayarak Yoksul bir Hükümdar kalmayı seçerseniz, şunu unutmayınız ki Yoksul bir Hükümdar’ı sevebilecek bir Halk yoktur, hele Dünya üstünde Eski Cömertliğinizi hatırlayabilecek bir İnsan yaratılmamıştır. Cömertlik, Gerçek olmayan bir Kuruntu’dan başka bir Şey değildir, bundan başka hiç bir Etkisi de düşünülemez. Çünkü verebildikleriniz veremediklerinizin yanında Deve’de Kulak kalacaktır. Bırakın bu Kuruntu’yu, Adınızın Pinti’ye çıkmasından çekinmeyin. Geliriniz kendinize yetiyorsa, Ülkenize Saldıranlar’a Karşı koymak için Paranız varsa, Yeni Vergiler koyup Halkınızın Canını sıkmıyorsanız, ötekinin berikinin Malına El atmadan Yeni İşler başarabiliyorsanız Cömertlik Ünü kendiliğinden gelir size. Büyük İşleri ancak Pinti sayılan Hükümdarlar yapabilmiştir. Bir Hükümdar Pinti sayılmasından ürkmemelidir, çünkü Kusur denilen bu Hal’dir ki onu Tahtında tutar. Becerebilirsen Cömert görün, ama sakın Cömert olma.[3]

                 Hükümdar ya kendinin, ya Halkının, ya Yabancılar’ın Parası’nı harcar. Kendi Parasını yukarıda sayılan Nedenler’den dolayı harcamamalıdır. Halk’ının Para’sını harcamakta Cömertlik göstermelidir. Çünkü başkalarının Parasını harcamakla kolayca Şeref kazanılır. Keyhüsrev, Sezar, İskender böyle yapmışlardı. Yabancıları’n Parasınıysa Su gibi harcamalıdır, Çapulculuğa alışmış olanlara Pintilik edilmez.

                 Sevilmekten çok korkulmak İyi’dir. Tüm sevilmek de, tüm Cömertlik gibi bir Kuruntu’dur. Sezar Borgia korkuttuğu için başardı, Sippon korkutamadığı için başaramadı. Ölüm Cezası, Mallar’a El koymaktan İyi’dir. Ölüm sadece ölenleri ilgilendirir ama Mallar pek çok Kişi’yi ilgilendirir. Oğul Baba’sının öldüğünü unutur, oysa Mal’ının El’den gittiğini unutmaz.

                 Sözünde durmak Büyük bir Erdem’dir, ama Bütün Büyük İşleri Sözünde durmayanlar başarmışlardır. Bir Hükümdar ancak kendine Yararlı olduğu sürece Sözünde durabilir. Hükümdar’ın Sözüne güvenerek Boyun eğenlerin Boynu, gerekiyorsa, hemen vurulmalıdır. Başarı, Sözünde durmakla değil, aldatmakla Elde edilir. Eski Masallar’da Hükümdar Çocukları’nın beslenmek için yarısı İnsan Hayvan Şiron'a verildiklerini hatırlatınız. Bunun Anlamı Açık’tır, Hükümdarlar’ın Yarı İnsan Yarı Hayvan Yapısını taşımaları  gerekir. Çünkü Hayvanlık olmadan İnsanlık Sürekli olamaz. Hem Tilki hem Aslan olunuz, çünkü Aslan kendini Tuzaklar’a karşı Nasıl savunamazsa Tilki de öylece kendini Kurtlar’a karşı savunamaz. Tuzaklar’dan korunmak için Tilki, Kurtlar’ı korkutmak için Aslan olmak gerekir. İnsanlar İyi Yaratılışlı olsalardı Hükümdarlar da Sözler’inde durabilirlerdi. Oysa İnsanlar Kötü’dürler, Kötülükler İyilikler’le yönetilemez. Papa VI. Aleksandr İnsanlar’ı aldatarak Başarı’ya ulaşmıştır, hiç kimse onun kadar hiç birini tutmadığı Yeminler etmemiştir. Tilkilik İnsan’a asıl Niyetleri gizleyebilmek Hünerini öğretir ki Hükümdar’ın Başarısında gereken de budur.[4]

                 ‘Ahlak ancak Devlet için vardır, Devlet’ten Ayrı, Bağımsız olarak hiç bir Anlam taşımaz. Devlet’in Sınırları’nın bittiği yerde Töre de biter.’

                 Halk Yığınları’nın Çıkarları’yla Yönetici Sınıflar’ın Çıkarları arasındaki Derin Karşıtlığı görmüş, İnsanlık Tarihi’ni Metafizik Güçler yerine Maddi  Çıkarları arasındaki Derin Karşıtlığı görmüş, İnsanlık Tarihi’ni Metafizik Güçler yerine Maddi Çıkarlar’ın yönlendirdiği doğru olarak saptamıştır. Romantik Varsayımlar’la Filosofi ve Siyasa yapmaya çalışanlar bu Çıkışlar’la ilk kez karşılaşıyorlardı. Bundan dolayı da İlk Modern Siyasa Teorisyeni olarak nitelendirildi.

                 Siyasal Sorunları Din, Metafizik, Ahlak gibi Kurumlar’ın İlkeleri’nden soyutlayarak Ele aldı. O’nun Düşünceleri Halk Ağzında ‘Amaç, her Türlü Aracı Mübah kılar’ diye söylenir.

 

                 Eserleri:

                 -Decennale Primo, [5]

                 -Decennale Secondo, [6]

                 -Del Modo di Trattare i Popoli della Val di Chiana Ribellati, [7]

                 -Della Arte della Guerra, [8]

                 -Descrizione del Modo Tenuto dal Duca Valentino nello Ammazzare Vitellozzo Vitelli,

                 -Discoral  sopra la prima Deca di Tito Livio, [9]

                 -Discorsa Fatto al Mgistrato die Dieci Sopra le Cose di Pisa, [10]

                 -Il Principle, [11]

                 -il Signor Pagolo e il Duca Gravina Orsini, [12]

                 -Istorie Florentino, [13]

                 -La Mandragola, [14]

                 -Oliverotto da Fermo,

                 -Opere di N.Machiavelli, (Bütün Eserleri Toplu Basım), [15]


 


[1]        17.Bölüm,

[2]        15.Bölüm,

[3]        16.Bölüm,

[4]        18.Bölüm,

[5]        1506,

[6]        1510,

[7]        1503,

[8]        1520,

[9]        1517,

[10]       1499,

[11]       1513,

         ç.’Hükümdar’ Haydar Rıfat, Yusuf Adil Eğeli, Vahdi Hatay,

         ç. ‘Prens’ 1984, Sosyal Yayınlar,

[12]       1503,

[13]       1525,

[14]       1518,

         ç.Samim Sinanoğlu, MEB, ‘Adamotu’

[15]       1813,